Üretmeyeceksin.
Üreteceksen de ürettiğin marka değeri olmayacak. Başka ülkelerde üretimi pahalı gelen ürünleri üretip o ülkelere daha ucuza ihraç edeceksin.
Ülke, bir uçtan diğer uca çok uluslu şirketlere teşvik verilerek üretim ve ticaretle uğraşacak. Ülke insanı olarak bu şirketlerin işinde işçi olarak çalışacaksın.
Bir buluşa imza atmayacaksın. Başkasının imza attığını alıp kullanacaksın.
Kendi kendi yetmeyeceksin. Gelir ve giderin denk olmayacak. Hep açık vereceksin. Daima borçla yaşayacaksın. Hep faiz ödeyeceksin.
Enflasyon, hayat pahalılığı ve yüksek faiz hep kaderin olacak.
Vergi adaleti olmayacak. Gediği kapatmak için vergi oranlarını hep yüksek tutacaksın.
Hiçbir sorunu kökünden çözmeyeceksin. Bir kısmını sumen altı yapacaksın. Bir kısmını da pansuman tedbirlerle geçiştireceksin.
Paraları daima pul olacak. Döviz hep geçer akçe olacak.
Hep kutuplaşma ve gerilim olacak.
Hep kurtarıcı beklenecek.
Kurum ve kurallarıyla işleyen bir sistemleri olmayacak. Devletleri kişiye göre kişneyecek.
Her şeyin kural ve nizamı olacak ama caydırıcı cezalar olmayacak.
Yapanın yanına kâr kalacak, gemisini kurtaran kaptan olacak.
Daima geçmiş tarihleriyle övünecekler. Asla sadede gelmeyecekler.
Kast sistemi olmayacak ama adı konmamış bir kast sistemleri olacak.
Halk daima geçim gailesi yaşayacak.
Sosyal adalet olmayacak.
Hamaset ve slogan en büyük silahları olacak.
Halkın patlamaya hazır gazını etkili ve yetkili kişiler alacak.
Haksızlık diz boyu olacak.
Terör örgütleri ülkede terör estirecek. Güçlerini bu örgüte harcayacaklar.
Hep birbirleriyle uğraşacaklar.
İlim, bilim, teknoloji, sanayi, katma değer, buluş hak getire. Bunları başkası yapacak. Bunlar da parayı bastırıp alacak.
Devri sabık uygulanacak. İncinenler incitmeyi öğrenecek ve incitecekler.
Günübirlik siyaset yapılacak.
Olgular değil, algılar geçerli olacak.
Şeffaflığa yer olmayacak...
Yorumlar
Yorum Gönder