Programın
temel yaklaşımında; öğrenci, Ede (Erdem-Değer-Eylem) ve beceri vardır. Bununla; ahlaklı, erdemli; milleti ve insanlık için
iyi, doğru, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş bilge nesiller
hedeflenmektedir.
İlkeleri arasında “Eleştirel düşünen, problem çözen,
karar veren, mesuliyet ve ülkü sahibi; yalnızca medeniyete uyum sağlamakla
yetinmeyip etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi nesiller
yetiştirmek de” vardır.
Aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim nesiller yetiştirmek için madde-mana, akıl-duygu,
nefis-vicdan, insan-toplum ve zaman-mekân dengesini gözetir.
Eğitim, herkesin hayat boyu erişiminin teminat altına
alındığı temel bir hak, aynı zamanda hayatın toplumsal açıdan herkes için daha
güvenli, müreffeh kılınması, birlikteliğimizin pekiştirilmesi ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin dinamik vizyonuyla güçlü bir şekilde varlığını devam ettirmesi
bağlamında bir ödevdir.
Tüm politika ve uygulamalar, eğitim hakkının kullanımını
ve fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla uygulamaya geçirilir.
Bu model; öğrencilerin inanç, kimlik ya da sosyoekonomik
durumları nedeniyle dezavantajlı olmadığı bir öğrenme süreci tasarlar.
Model’in merkezinde insan vardır. İnsan; zihinsel,
duygusal, bedensel, sosyal ve manevi gelişim yönleriyle bütüncül olarak ele
alınır.
İnsanın kendini tanımasına ve keşfetmesine imkân
tanınarak kişilerin ilgi ve kabiliyetleri ölçüsünde esnek ve özgür öğrenme
ortamlarının yaygınlaştırıldığı, hak ve gelişim temelli bir öğrenme süreci
yapılandırılır.
Yine bu Model'de, bilme ile sorumluluk, birbirini
bütünleyen iki temel kavramdır. Bu kapsamda sorumluluk; kişinin kendi varlığını
dengeli biçimde geliştirme azminin yanında çevreye, topluma, insanlığa ve
dahası tüm kâinata yönelik eylemlerle desteklenmiş bir bütün olarak
değerlendirilir.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde Türkçe bütün
zenginliği, derinliği ve estetiği ile toplumun birbiriyle iletişimine, bu
iletişimi anlamlandırma çabalarına ve kültür unsurlarımızın nesilden nesle
aktarılmasına öncülük ve eşlik eder. Bu nedenle Türkçemizin öğretimi ve
geliştirilmesi, eğitim sistemimizde temel bir politika olarak yer alır.
Eğitimin her aşamasında Türkçemizin öğretimine, doğru
kullanımına titizlikle dikkat edilir ve etkili kullanılmasına yönelik
becerilerin kazandırılması hedeflenir.
Eğitim anlayışımızın somut tezahürleri olan öğretim
programları, insanın bütün yönleriyle gelişimini esas alır. Programlarda bilgi,
beceri, eğilim ve değerler; yetenek, ilgi, ihtiyaç ve bireysel farklılıklarla
güçlendirilerek ele alınır.
Programların teknik açıdan gerektiğinde yenilenen,
güncellenen, sadeleşen bir esnekliğe sahip olması ve aynı zamanda millî, manevi
ve insani değerlerimiz istikametinde hayata geçirilmesi amaçlanmıştır.
Özetlersem, bu öğretim programında da öğrenci merkezli
bir eğitim sistemi hedeflenmiş ve sonuç odaklı değil, süreç odaklı bir eğitim
esas alınmıştır.
Görüleceği üzere bu yeni öğretim programının hedef,
yaklaşım ve amacı da bu hükümet zamanında yapılan diğer üç değişiklikle
paralellik gösteriyor.
Bu müfredattan istenildiği gibi bir verim ve başarı elde
edilmek isteniyorsa, her şeyden önce bu öğretim programının faydasına
öğretmenin inanması, öğrencinin de derse hazırlıklı gelmesi gerekir.
Bir diğer husus, bu programın süreç odaklı olması
isteniyorsa, sonuç odaklı merkezi sınav sistemini de gözden geçirmekte fayda
var. Çünkü sonuç odaklı sınav sistemi durduğu müddetçe güzel hazırlanmış bu
öğretim programı da süreç odaklı değil, sonuç odaklı olur.
*11.09.2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder