Üç beş kuruşum arttı
ise gram alma yoluna gittim. Otuz yıldır bu şekil artıra artıra 30 yıllık bir
ev alabildim.
Hiç döviz hesabım
olmadı.
Oğlanlardan birinin
düğününde bir arkadaş 50 avro hediye takdim etti. Bu vardı sadece cebimde.
Bir ara ülke döviz
sıkıntısı çektiğinde, (gerçi bu ülkenin hep döviz sıkıntısı vardır ya neyse) birinci
elden, cebinizdeki dövizleri bozdurun dendiğinde şu yabancı para cebimde
durmasın, bir de karınca misali ülke ekonomisine katkım olsun diye gidip
dövizciden bozdurayım dedim. Dövizciye giderken de korka korka gittim. Olur ya
tam dövizciye girerken biri görüp de hain der mi diye endişe etmedim değil.
Anlayacağınız ne
evimde ne cebimde dövizim var. Nakit olarak taşıdığım pul olsa da hep Türk
lirası olmuştur.
Bankada da maaş
hesabı dışında döviz türünden bir hesabım yok.
Kur garantili TL
hesabım da olmadı. Aynı şekilde altın garantili TL hesabına da girmedim.
Ben böyle kimseye
muhtaç olmadan ve borçlanmadan, yabancı paraya yatırım yapmadan hayatımı idame
ettirirken, bir baktım ki eski milli futbolcuların daha fazla kazanacağım
düşüncesiyle, özel bir fona milyonlarca döviz kaptırdığı ajanslara düştü. Bu
futbolcuların çoğu da Reisicumhur ile direk görüşen kimseler. Belli ki
aralarında bir hukuk var. Buna rağmen paralarını TL'ye çevirmeyip dövizde
tutmaları garibime gitti. Vay be demek düştü bana. Öyle ya ilk önce onlar kulak
vermeliydi.
Şok geçirmem bununla
kalmadı. Bir ara para yatırmak için bir ATM'ye gittim. Yandaki ATM'den bir
tanıdığı gördüm. Selamlaştık. İşin bitince çay içelim derken hesabı gözüme
ilişti. Hem avro hem TL hem dolar hesabı vardı.
Birlikte dışarı
çıktık. Para çekemedim. Siz geçin, ben bir de şu bankanın ATM'sine bakayım.
Pantolon yaptırdım. Terziye para vermem lazım. O yüzden nakit çekmem gerek
dedi. Artık kaç bankada hesabı varsa bu bordro mahkumunun.
Az sonra dediğim çay
ocağına geldi. O ATM'den de para çekememiş. Ne kadar lazım, vereyim dedim. İyi
olur, ben size EFT yapayım dedi. Dinî bütün ve hamasi yönü güçlü bu arkadaşın
da döviz hesaplarının olması garibime gitmedi değil.
Yine mevcut durumu
savunan bir arkadaştan birkaç günlüğüne harçlık türünden küçük para istedim.
Hepsinde de yok dedi. Çay içip kalktıktan sonra sen git, ben şu bankaya
uğrayacağım. Ardından gelirim dedi. Gittiğim yerde öğrendim ki pek TL
tutmuyormuş cebinde bizimki. Onun da döviz hesapları varmış. Cebinde TL
tutmayan bana nasıl harçlık versin, öyle değil mi?
Sonra sonra öğrendim
ki nice tanıdıklarım dövizin yanında parasını kur ve altın garantide
değerlendirmiş o süreçte.
Herkesin tercihine
saygı duysam da garipsemedim desem yanlış olur.
İşin ilginci, döviz
hesabı olduğunu öğrendiğim ne kadar tanıdığım varsa mevcudu savunan, dini
hassasiyeti olan, milliyetçi veya milliyetçiliğe sempati ile bakan ve pek
eleştiriye gelmeyen kişiler. En azından çoğunluğu böyle. Bu tiplerin bir diğer
yönü de pek maddi sıkıntısı olmayan tuzu kuru kişiler. Bu tiplere bu ne yaman
çelişki ve görüntü demek lazım ama boş ver. Herkesin bir bildiği vardır. Bir de
paranın durmadan pul olmaya devam ettiği bir zamanda parasını döviz de değerlendirenlere
kızmaya, gönül koymaya hakkımız yok. Öyle ya herkes parasının değerini korumaya
çalışıyor. Benimki de aşırı bir hassasiyet olsa gerek. Sonra bana ne? Kim
parasını nerede değerlendirirse değerlendirsin. Yine de çelişki yaşamasalar
daha iyi olur.
Neyse ben geleyim
kendime. Yukarıda dedim hiç döviz hesabım olmadı diye. Üç beş kuruşum
olduğunda, cebimdeki parayı para babaları bilirmişçesine altın yükselişe geçer.
Olmayacak, daha da yükselecek. Alayım bari derim. Ben aldıktan sonra altın önce
durur, sonra düşüşe geçer. Bu kadarla kalsa iyi. Ne zaman nakit ihtiyacından
dolayı altın bozdurmam gerekirse altın dip yapar. Aldığımdan daha aşağıya
bozdururum. Bu durum yani yüksekten alıp düşmesi, bozdururken de düşük seviyede
bozdurmam bende bir gelenek. Bu gelenek sanırım benimle gidecek. Şu var ki
parayı değerlendirme yönünden bahtsız bedeviyim desem yanlış olmaz.
Bir sonraki yazımda da nasip olursa, “Eşeğimi Buldum” başlığıyla, nasıl ve ne kadar döviz aldığımı, dövizin başına ne geldiğini anlatmak isterim.
Yorumlar
Yorum Gönder