15 Eylül 2024 Pazar

Çoğumuzun Parayla İmtihanı

Üç beş kuruşum arttı ise gram alma yoluna gittim. Otuz yıldır bu şekil artıra artıra 30 yıllık bir ev alabildim.

Hiç döviz hesabım olmadı. 

Oğlanlardan birinin düğününde bir arkadaş 50 avro hediye takdim etti. Bu vardı sadece cebimde.

Bir ara ülke döviz sıkıntısı çektiğinde, (gerçi bu ülkenin hep döviz sıkıntısı vardır ya neyse) birinci elden, cebinizdeki dövizleri bozdurun dendiğinde şu yabancı para cebimde durmasın, bir de karınca misali ülke ekonomisine katkım olsun diye gidip dövizciden bozdurayım dedim. Dövizciye giderken de korka korka gittim. Olur ya tam dövizciye girerken biri görüp de hain der mi diye endişe etmedim değil.

Anlayacağınız ne evimde ne cebimde dövizim var. Nakit olarak taşıdığım pul olsa da hep Türk lirası olmuştur. 

Bankada da maaş hesabı dışında döviz türünden bir hesabım yok. 

Kur garantili TL hesabım da olmadı. Aynı şekilde altın garantili TL hesabına da girmedim.

Ben böyle kimseye muhtaç olmadan ve borçlanmadan, yabancı paraya yatırım yapmadan hayatımı idame ettirirken, bir baktım ki eski milli futbolcuların daha fazla kazanacağım düşüncesiyle, özel bir fona milyonlarca döviz kaptırdığı ajanslara düştü. Bu futbolcuların çoğu da Reisicumhur ile direk görüşen kimseler. Belli ki aralarında bir hukuk var. Buna rağmen paralarını TL'ye çevirmeyip dövizde tutmaları garibime gitti. Vay be demek düştü bana. Öyle ya ilk önce onlar kulak vermeliydi.

Şok geçirmem bununla kalmadı. Bir ara para yatırmak için bir ATM'ye gittim. Yandaki ATM'den bir tanıdığı gördüm. Selamlaştık. İşin bitince çay içelim derken hesabı gözüme ilişti. Hem avro hem TL hem dolar hesabı vardı. 

Birlikte dışarı çıktık. Para çekemedim. Siz geçin, ben bir de şu bankanın ATM'sine bakayım. Pantolon yaptırdım. Terziye para vermem lazım. O yüzden nakit çekmem gerek dedi. Artık kaç bankada hesabı varsa bu bordro mahkumunun.

Az sonra dediğim çay ocağına geldi. O ATM'den de para çekememiş. Ne kadar lazım, vereyim dedim. İyi olur, ben size EFT yapayım dedi. Dinî bütün ve hamasi yönü güçlü bu arkadaşın da döviz hesaplarının olması garibime gitmedi değil. 

Yine mevcut durumu savunan bir arkadaştan birkaç günlüğüne harçlık türünden küçük para istedim. Hepsinde de yok dedi. Çay içip kalktıktan sonra sen git, ben şu bankaya uğrayacağım. Ardından gelirim dedi. Gittiğim yerde öğrendim ki pek TL tutmuyormuş cebinde bizimki. Onun da döviz hesapları varmış. Cebinde TL tutmayan bana nasıl harçlık versin, öyle değil mi? 

Sonra sonra öğrendim ki nice tanıdıklarım dövizin yanında parasını kur ve altın garantide değerlendirmiş o süreçte. 

Herkesin tercihine saygı duysam da garipsemedim desem yanlış olur. 

İşin ilginci, döviz hesabı olduğunu öğrendiğim ne kadar tanıdığım varsa mevcudu savunan, dini hassasiyeti olan, milliyetçi veya milliyetçiliğe sempati ile bakan ve pek eleştiriye gelmeyen kişiler. En azından çoğunluğu böyle. Bu tiplerin bir diğer yönü de pek maddi sıkıntısı olmayan tuzu kuru kişiler. Bu tiplere bu ne yaman çelişki ve görüntü demek lazım ama boş ver. Herkesin bir bildiği vardır. Bir de paranın durmadan pul olmaya devam ettiği bir zamanda parasını döviz de değerlendirenlere kızmaya, gönül koymaya hakkımız yok. Öyle ya herkes parasının değerini korumaya çalışıyor. Benimki de aşırı bir hassasiyet olsa gerek. Sonra bana ne? Kim parasını nerede değerlendirirse değerlendirsin. Yine de çelişki yaşamasalar daha iyi olur. 

Neyse ben geleyim kendime. Yukarıda dedim hiç döviz hesabım olmadı diye. Üç beş kuruşum olduğunda, cebimdeki parayı para babaları bilirmişçesine altın yükselişe geçer. Olmayacak, daha da yükselecek. Alayım bari derim. Ben aldıktan sonra altın önce durur, sonra düşüşe geçer. Bu kadarla kalsa iyi. Ne zaman nakit ihtiyacından dolayı altın bozdurmam gerekirse altın dip yapar. Aldığımdan daha aşağıya bozdururum. Bu durum yani yüksekten alıp düşmesi, bozdururken de düşük seviyede bozdurmam bende bir gelenek. Bu gelenek sanırım benimle gidecek. Şu var ki parayı değerlendirme yönünden bahtsız bedeviyim desem yanlış olmaz.

Bir sonraki yazımda da nasip olursa, “Eşeğimi Buldum” başlığıyla, nasıl ve ne kadar döviz aldığımı, dövizin başına ne geldiğini anlatmak isterim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder