“İsrail’in Lübnan’daki
taşınabilir çağrı cihazlarına sızıp patlatması sonucu çok sayıda kişinin
yaralandığı bildirildi.
Lübnan resmi ajansı NNA’ya göre,
İsrail’in "pager" isimli çağrı cihazlarına sızması sonucu çok sayıda
Lübnanlı yaralandı. Patlayan cihazlar 1990'lı ve 2000'li yıllarda popüler olan,
pager diye bilinen cihazlar. Hizbullah bu cihazları örgüt içi iletişimde kullanıyor.
İddialara göre bu cihazların en son teslim edilenlerine patlayıcı düzenek yerleştirildi.
Bu cihazlarla bir numaradan temasa geçince de cihazlar infilak ediyor.” (İnternet Haber)
Ajanslara düşen bu haber gösterdi
ki bu çağda kimse bulunduğu yerde güvenli değil. Çünkü çağrı cihazları
üzerinden bu infilak yapılabiliyorsa cep telefonları üzerinden bu tür suikast
ve toplu cinayetler hayli hayli yapılır. Ki cep telefonu olmayan dünyalı bugün
için yok gibi. O yüzden her nerede olursak olalım, bir terör saldırısına ve
toplu katliama maruz kalma riski söz konusu. Yeter ki birileri bir başkasını ve
başkalarını ortadan kaldırmak istesin.
Deselerdi ki bir gün gelecek,
insanlık için bir kolaylık olan bu teknoloji başına bela olacak, herkes cebinde
bomba ve kendini intihara sürükleyecek aletini cebinde veya elinde bulunduracak.
Herhalde hiçbirimiz inanmazdı.
Yine çağrı cihazı üzerinden yapılan
bu saldırı gösterdi ki teknolojiyi üretenler, terörle mücadele ettiğini veya
kendini savunduğunu söyleyen kişi ve devletler, ürettikleri cihazları satarak
hem para kazanıyorlar hem sattıkları ürünle, biri bizi gözetliyor türünden bizi
dinliyor, ne yaptığını, nereye gittiğini takip ediyor hem de sattığı ürünü
silah olarak kullanmak suretiyle ortadan kaldırıyor.
Dünyayı yöneten, dünyaya yön veren
ve ipin ucunu daima elinde tutan bunlara karşı kimse ben şunlarla mücadele
ediyorum, ülkemi koruyorum demeye falan kalkmasın. Rakibin, düşmanın ürettiği
ile kişilerin veya devletlerin kendini koruması mümkün değil. Çünkü onlar izin
verdiği müddetçe hayattayız.
Ne zaman ki başta teknoloji olmak
suretiyle her şeyi kendi üreten kişi ve ülkeler işte o zaman her türlü
mücadeleyi kazanır ve dünyada söz sahibi olur.
İslam dünyası, namerde muhtaç
olmayacak şekilde; teknolojide, bilimde, ekonomide, sermayede, üretimde, savunmada,
icatta söz sahibi olmadığı ve kendi kendine yetmediği, rakip ya da
düşmanlarının ürettiklerini parayı bastırıp aldığı ve kullandığı müddetçe bir
arpa boyu yol ilerleyemez, dertten kurtulamaz, dünyada söz sahibi olamaz.
Çağrı cihazları üzerinden yapılan
bu siber saldırısı, İslam dünyasının, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin
aklını başına alması gerekir.
Hamaset ve sloganı bırakıp sadede
gelmedikçe dert de bizim, sıkıntı da bizim, ölüm ve yaralanma da bizim, kan ve
gözyaşı da bizim olmaya devam eder.
Yapacağımız tek şey kendimizle yüzleşmektir.
*20.09.2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder