5 Ağustos 2024 Pazartesi

İlk Burun Ameliyatım

Organların hepsi önemli ama beş duyu organı daha bir önemli. Bunların içinde burnun yeri bir başka. Çünkü nefes alma organımız burun.

Burundan nefes alabiliyorsan ne mutlu. 

Ama çoğumuzda burun fonksiyonunu tam yerine getiremiyor. Ya kıkırdak ya et ya da kemik vardır. 

Bunlar da çoğu zaman düzgün nefes almanı engelliyor. 

Nefesini doğru dürüst alamayan çoğu kimse rahatlamak ve rahat nefes almak için burundan ameliyat olur. Kimi rahatlar kimi de pek faydasını görmez. 

Ben de burundan ziyade ağızdan nefes alanlardandım. 

Burun tam işlevini yerine getirmeyince başımda ağrı eksik olmaz, doğru dürüst burun temizliği yapamazdım. En ufak bir tedirginlikte burun akıntım olurdu.

Gösterdiğim bir doktor ameliyat olman gerekir deyince, 1998'in yaz döneminde bir doktora özel muayene olmak suretiyle ameliyat olmuştum. O zamanlarda doktora özel muayene olmadan ve bıçak parası vermeden ameliyat olmak çok zordu. Bıçak parası vermedim ama iki özel muayene parası vermiştim. 

Lokal anestezi ile ameliyat oldum. Ameliyat olurken doktorla konuştuğumu hatırlıyorum. Hatta çekiçlemeyecek misin dediğimde senin çekiçlik işin yok demişti.

Ameliyat sonrası sanırım iki üç gün hastanede yatmıştım. Burnum sarılı durdu epey. Burnumun içinde de tampon vardı. Birkaç defa kontrole gittiğimde tamponu çıkarıp yerine yenisini koyduğunu hatırlıyorum. Tamponu çıkarırken gözümden yaş geldiğini hiç unutmam. Ameliyattan zormuş bu tampon dediğimde, öyledir demişti doktor.

En son tamponları çıkardığında, Hocam senin sağ tarafta da kıkırdak varmış dediğinde o tarafı da alsaydın demiştim de görmedim, görseydim alırdım demişti. 

1998 yılında sanırım görüntüleme falan yoktu. Haliyle burnun iç ve arka taraflarını doktorun görmesi mümkün değildi. 

Şu var ki ameliyat sonrası tampon, kontrol gibi işler iki haftamı almıştı. Burunda tampon varken durmak, dolaşmak dünyanın en büyük eziyeti. Ne doğru dürüst konuşabiliyorsun ne de bir şeyler yiyip içebiliyorsun. 

Sadece sol taraftan ameliyat olsam da burnun tek tarafıyla burundan nefes almaya başladığımda rahatladığımı hissetmiştim. En ufak bir gerginlik ve streste başım ağrımıyor, burnum akmıyor ve geceleri uyurken ağzım kapalı uyumaya başlamıştım.

Ameliyat olmam horlamama fayda sağlamadı.

Uyurken salya aktığı da olurdu.

Gel zaman git zaman 2024'ün Şubat ayında bir KBB'ye göründüm. Doktor kulaklarımı muayene etti, kulaklarımı temizledi. Burnumun içine bir alet yardımıyla baktı. İki taraf da tıkalı dedi.

Doktor, burnumuzun iki tarafı da tıkalı dediğinde şaşırmıştım. Sol tarafımdan aldığım nefes de tam yeterli değilmiş.  Nefes alıyorum sanıyormuşum meğer.

Demek ki 1963’ten 1998 yılına kadar 35 yıl boyunca burundan hiç nefes almadan yaşamışım. Benim koca burun sadece göstermelikmiş meğer. 

1998 yılında burnun sol tarafındaki kıkırdakların alınmasından 2024 yılı Ağustos başına kadar tek burunla nefes alıp vermişim.

Beş duyu organımdan burun, doğru dürüst fonksiyonunu yerine getirmeden 60 yılımı devirmişim.

Doktorun sol taraftan ameliyat olmuşa benzemiyorsun. İki taraf da tıkalı sözünü duyduktan sonra psikolojik yönden etkilendim. Yeni bir ameliyat daha olmam gerek dedim ve ameliyat olmaya karar verdim. Ama ikinci dönem okulların açılmasına ramak kalmıştı. Şimdi olursam, dersler boş geçer, en iyisi yazın olayım diyerek ameliyatı yaza attım.

"Dünya Varmış" başlıklı yazımda da ikinci ameliyatımdan bahsetmek isterim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder