Çiçeği burnunda mülki amir yaptığı hizmetlerine hizmet
katmaya devam ediyor. Yalnız ilçenin her şeyinden sorumlu mülkü amir mi yoksa
sadece ilçe milli eğitimle uğraşmakla yükümlü bir mülki amir mi bilinmez. Çünkü
yatıyor kalkıyor ya ilçe milli eğitimle uğraşıyor ya da soluğu köyde alarak okulun
eksiklikleriyle ilgili ilçe milli eğitimi hesaba çekiyor. Çünkü eğitim olmazsa
olmaz. Zira eğitim her şeyin başı. İlçe düzelecekse eğitimle düzelecek.
Yine köy okulunda sabah sabah.
Sorar okulun tek öğretmenine. Temizliğini kim yapıyor bu okulun diye. Öğretmen
kendim yapıyorum dediyse de olmaz. İlçe milli eğitim planlama yapacak, belli
periyotlarla okulunu temizleyecek. Telefonla ilçe milli eğitim müdürünü
aratarak talimatını verir.
Sonrası günlerde de hangi okula
gitmişse ilk işi ilçe temizlik ekibi gönderdi mi diye soruyor. Göndermediyse
niçin göndermedin diyor. Gönderdiyse kimden onay aldınız diyor.
İlçe milli arabamız eski model.
Adeta benzini yutuyor. Bizim yakıt ödeneğimiz yok. İlçe merkezinde görev yapan
Toplum Yararına Çalışan (TYP) elemanlarını köylere gönderme yetkimiz yok. Köy
okulları tek öğretmenlik, tek sınıflı, yedi-sekiz öğrencilik yerler. Buranın
temizliklerini köyün öğretmeni bir şekil hallediyor dese de mülki amir
dinlemez. O köy okulları temizlenecek. Yakıtınız yoksa başka bir kurumdan araç
alın. Hizmetliniz yoksa diğer okullarda çalışanları haftada bir veya iki gün
görevlendirin talimatını verir.
Emir demiri keser hesabı başka bir
kurumdan araç alınır, kurumdan bir memur şoför olarak seçilir, ilçe
okullarındaki TYP çalışanları sırayla temizliğe gidecek şekilde onay alınır.
Ekip belirlenen gün okullara giderek içeride ders gören öğrencileri dersten
çıkartarak temizliğini yapıp geliyor.
Kış yaklaşıp kaloriferlerin yanma
zamanı gelince yine köy öğretmenlerine sorar. Kaloriferinizi kim yakar diye.
Kimi kendisinin yaktığını kimi mahalleden birini tuttuğunu söylüyor. Olmaz
öyle. Ben size kaloriferci bulayım der.
İlçe milli eğitime talimat vererek
her gün ilçeden bir kaloriferci götürülüp kaloriferleri yakıp gelecek der. Köy
öğretmeni her gün gelmesine gerek yok dese de gelecekler der. İlçe,
kaloriferden anlayan bir görevlisini kalorifer yakmaya gönderir köylere. Köye
giden kaloriferciye yine şoför ve araba ayarlanır.
Milli eğitim kalorifer yakmaya geldi mi diye koruması
aracılığıyla her gün okula telefon açtırır.
İlçe milli eğitime de güvenmeyerek her gün köy öğretmenlerini
arayıp ilçe eleman gönderdi mi diye de sorduruyor.
Mülki amir hem temizlik hem de kalorifer
yakma işini iyi düşünse de köylerde çalışan öğretmenler iyi bilir. Köy öğretmeni
velilerle bir şekil çözüyor temizlik ve kalorifer işini. Mülki amir böyle yapmakla,
ilçede görev yapan TYP’liler kendi okulunun işini aksatıyor. Köylere araç göndererek
giden yakıtın hesabını yapmıyor. Üstelik taşıma su ile değirmen dönmez. Çünkü haftada
bir temizlikle okulun temizliği bitmez. Okul günlük temizlik ister. Ne edersin ki
emir emirdir. Mantık aranmaz.
Neyse biz gelelim yine hizmete. O seneyi taşıma suyla çözen
mülki amir, ertesi yıl farklı bir çözüm bulur. TYP’den birer hizmetli görevlendirtir
köylere. Öyle ya devletin parası çok. Bir sınıflık okula bir hizmetli lüks olur
demez, itibardan hiç tasarruf etmez. Yeter ki dediği olsun.
Not: Yine hayal mahsulü bir yazı. Ne edersiniz ki siz inanmasanız da durum bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder