Vergi
denetmeni olarak görev yapıyordu. İşi iyiydi ama en büyük hayali bir ilçeye
mülkü amir olmaktı.
Bunun
için sınavlara girmesi gerekiyordu.
Sıkı
bir hazırlık yaparak sınavlara girdi. Yüksek puan almasına rağmen girmeye hak
kazandığı iki mülakatta yeterli puanı alamamıştı. Çünkü mülakatlar "adam
gibi" yapılmaya başlanmıştı.
Ama
pes etmek yoktu. Üçüncüsüne girdi mülakatın. Bu sefer olmuştu.
Allah
var, hakkıyla kazanmıştı mülki amirlik sınavını.
Torpille
girdi diye düşünenlere aldığı yüksek puanları göstermeye hazırdı. (Nitekim
görev yaparken kendisinin bölgesel torpille geldiğini ima eden birine, tüm ilçe müdürlerinin yanında, benim torpille geldiğimi
ima ediyorsun. Aldığım puanları gösterebilirim demişti de herkes küçük dilini yuta
yazmıştı).
Sonunda
bileğinin hakkıyla mülki amir olabildi ve küçük bir ilçeye mülki amir olarak
atandı.
İlçe
küçüktü ama kendisi ilçenin koca mülki amiriydi. Merkezdeki mülki amirlerle
aynı haklara sahipti.
Bugün
küçük ilçede başlamıştı ama bu görevde olduğu müddetçe ileride büyük ilçelerde
de görev yapacaktı. Çünkü sırayla idi bu.
Üstelik
küçük ilçede pişmeliydi ki büyük denizde boğulmasın.
Gerçi
bu küçük yerde pişmeden büyük yerde de yapardı bu görevi. Çünkü anasından mükemmel
doğmuştu. Ama gel gör ki kıdem aranıyor bu işlerde.
Madem
ki bu göreve hakkıyla atandı. Hakkını vermeliydi bu görevin. Çünkü az
beklememişti memlekete hizmet etmek için.
Çok
hızlı girişti yeni işine. Çünkü ilçe ondan hizmet bekliyordu.
Bir
de emsallerinden farklı giriş yapmalıydı ki amiri, memuru kaçacak delik
aramalıydı ve ne oluyoruz demeliydi. Siz buna kedinin bacağını ilk gece ayırma
deyin. Değilse hakkından gelinmezdi memur takımının.
Bir
diğer husus her yaptığı konuşulmalıydı, gündem olmalıydı. Öyle şeyler
yapmalıydı ki gıyabında konuşulmalıydı. Kimin ne konuştuğunu bilmese de en
azından konuşulacağını bilmesi, kişinin kendisinin ne olduğunu bilmesi kadar
önemliydi.
Ayrıca
kendisi salt mülki amir koltuğunda oturacak biri değildi. Macera, serüven, hareket,
gerilim, kaos vs. hepsi olmalıydı. Çünkü kimi ne kadar rahatsız ve huzursuz
ederse, huzuru yerine gelecekti.
Başkasının
huzursuzluğuyla huzur bulması az şey değildi. Değerdi mutluluk için. Çünkü o da
herkes gibi mutlu ve huzurlu olma hakkına sahipti.
Diğer yazımızda da görevine hızlı başlayan mülki amirin hizmetlerine bir göz atalım.
Not: Yazı hayal ürünüdür. Gerçekle alakası yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder