Şubat ayında KBB'ye
göründüm. Doktor iki taraf da tıkalı. Ameliyat olmanız gerekir dedi. Sol taraf
tıkalı olmamalı. Çünkü 1998 yılında ameliyat oldum. Numunede ... doktor yaptı
dedim. Tanıyorum o doktoru ama hiç ameliyat olmuşa benzemiyorsun dedi. Şimdi
ameliyat olamam. İyileşme süreci biraz sürer. Okulum var deyip teşekkür edip
ayrıldım.
Dışarı çıktıktan
sonra beni bir düşüncedir aldı. Nasıl ameliyat olmuşa benzemiyordum. Aradan 26
sene geçse de daha dün gibi hatırlıyorum.
Yıl 1998 idi. Numune
hastanesinde sabah erkenden giderek sıra almış, güç bela muayene
olmuştum. Ameliyat dedi muayene eden doktor. İyi, olayım demiştim. Ben yapamam,
yoğunum, başka bir arkadaşa ol demişti.
Başka bir gün başka
bir doktora muayene olup ameliyat olmak istediğimi söyledim. O da ben yapamam
demişti.
Olmayacak böyle
poliklinikte muayene olarak dedim. Aynı hastanede memur olarak çalışan bir
arkadaştan bir doktorun ismini aldım. Soluğu İstanbul Caddesindeki özel muayenesinde
aldım. Ameliyat yapayım. Şu gün uygun mu dedi. Olur dedim. Ameliyat parası ne
vereceğim dedim. Namı diğer bıçak parası. Ameliyattan para almıyorum. Yalnız
ameliyat için ameliyat sonrası kontrole gelip gideceksin. Bu yüzden iki muayene
parası alıyorum dedi.
Bir 60 verdim.
60.000 miydi, 60 milyon muydu bilmiyorum.
Hastaneye giderek
falanı gör, ameliyata uygunluk için yapılması gereken konsültasyonları yaptır
dedi. İlgili sekreterini bularak yapılması gerekenleri hastanede
yaptırdım.
Ameliyat günü doktor
bir sandalyeye oturttu. Lokal anestezi uyguladı. Karşılıklı konuşarak ameliyat
yaptı. Ameliyat bitimi her yeri bir güzel diktim dedi. Kaç dikiş attın dedim.
Saymadım dedi. Yanında yardım eden hemşiresi, dikiş sayısı önemli değil
beyefendi dedi. Bence de önemli değil ama dışarıda kaç dikiş atıldığını
sorarlar bana dedim. Doğru, bizim millet dikiş sayısında meraklı dedi.
Gülüştük. Ardından burnuma tampon yerleştirdi. Sanırım bir gün mü yattım, iki
gün mü şimdi hatırlamıyorum.
Ameliyatı hastanede
olsam da kontroller için özel muayenesine gittim. Tamponları çıkarması bir
eziyetti benim için. Ameliyattan zormuş bu tamponları çıkarmak dedim. Öyledir
dedi.
Kontrole kaç defa
gittim. Tamponları kaç defa çıkarıp yenisini koydu hatırlamıyorum.
Hatırladığım, bir kontrol sırasında, hocam senin sağ taraf da tıkalıymış dedi.
O tarafı da alaydın dedim. Görmedim. Görseydim alırdım dedi.
En son kontrole
gelip tamponları çıkarıp beni uğurladığında, hakkını helal et hocam demişti de
ben de helal olsun demiştim.
Gördüğünüz gibi o
günden bugüne olduğum ameliyatı, ameliyat sürecini, verdiğim parayı, neler
konuştuğumuzu daha dün gibi hatırlıyorum.
Şimdi düşünüyorum da
doktor bana niçin hakkını helal et demişti? Ücret olarak iki özel muayene
parası aldığı için mi, iki tarafı da tıkalı olan burnumun sol tarafını ameliyat
edip sağ tarafını görmediği için mi, sol taraftan sadece burnumun girişindeki kıkırdağı
alıp ileri girmeyip ameliyatı yarım yaptığına mı? Hasılı sebebini bilmiyorum
ama bizde alavere olunca genelde helalleşme olur.
Bu arada 2024'te
muayene olduğum doktor, burnunun iki tarafı tıkalı, sol taraftan da ameliyat
olmuşa benzemiyor, hiçbir izi yok dese de 1998 yılında sol tarafımdan alınan
kıkırdak beni rahatlattı. Sık sık nükseden baş ağrım kesildi. Az veya çok nefes
alıyorsam sol tarafımdan nefes alıyorum. Eskiden ağzım açık uyurken ağzım
kapalı uyuyorum. Zaman zaman başıma gelen burun akıntım kesildi.
Yeni doktorum kabul
etmese de gördüğünüz gibi dört dörtlük ameliyat olmasam da 1998'deki ameliyatım
beni nispeten rahatlatmış.
Belki de tam rahatlamayı, cuma günü olacağım burun ameliyatı ile göreceğim. Hazır okullar tatilken bunu da aradan çıkarayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder