Ana içeriğe atla

9. Hisse Sahip Bir Profil(3)

Bazen de siz olmasanız bir iyi küfrederdim der. İyi ki küfretmedi. O kadar edebi ve hatası varmış demek ki. Bu kadar da olmasa herhalde s.çıp sıvayacak. Ki küfrederim demesi bile kişiliğini ele veriyor.

Sonuç olarak,

Kişi kendini ne görürse görsün ne yeteneklere haiz olduğunu inandırırsa inandırsın bir kişide 9.his olmaz. Olsa olsa 6.his olur.

Sonra bırakalım da o 9. hissin olduğunu başkası söylesin. İnsanın kendini övmesi kadar kötü bir şey olamaz.

Siz olmasaydınız küfrederdim demek nedir? Küfür iyi bir şeyse yanımızda da küfret. Yok, kötü bir şey ise hiç ağza almamak lazım. Çünkü küfür kimseye yakışmaz ama kadına hiç yakışmaz. Belli ki o kendine yakıştırıyor.

Bir diğer husus, fazla değil, az bir zekaya sahip biri “Bende laf durmaz, gider söylerim” diyen birinin gidip söylemeyeceğini bilir. Bunun için fakülte bitirmeye gerek yok. Laf taşıyacak olan renk vermez. Demek ki kapasitesi bu kadar.

Burada sormak isterim. Doğru dürüst tanımadığı birine sivri dilli demek kimin ne haddine. Hele bir kadın bunu bir erkeğe söylüyor. Şimdi sivri dilli kim oluyor burada? Ben mi kendisi mi? Ben kadınla konuşurken edebimi takınırım bir defa. Muhatabım erkek olsa ağzının payını veririm.

Sonra düşman gördüğü mesai arkadaşı, gecesi gündüzüne çalışıyorsa, çalışmaktan doğru dürüst çay bile almıyorsa, oradan oraya koşturuyorsa, birçok yükü üstleniyorsa böyle birine kin ve garez güdülmez, takdir edilir. Keşke ben de onun kadar çalışabilsem denir. Çalışan ve hakkını verene haset etmez.

Arı gibi çalışan da bilir işten kaçmasını. Bir eline sigara, diğerine de çay alarak köşe bucak içmesini. Düğüne gider gibi grand tuvalet giyinmesini. Köşe bucak birileriyle laklak yapmayı.

Bu arada çay ve sigara demişken aklıma nereden geldi ise sigara ve çay dişleri sarartır. Sapsarı yapar. Madem bunlar içiliyor. Diş ve ağız bakımını da ihmal etmemek lazım. Sabahtan akşama çay ve sigara içen çoğu erkeğin dişleri sapsarı. Kadınlarınki genelde bembeyaz olur. Bazı çay ve sigara tiryakisi kadınlarda sapsarı dişleri görünce inan yakıştıramıyorum. Kadın da erkek de aynı demeyin. Evet aynı ama kadın daha bir bakımlı ve temiz olur vesselam. Çünkü kadın demek oturduğu yeri, kalktığı yeri bilir, nerede, kime, ne konuşacağını bilir, bin düşünür bir konuşur, sözünün nereye gideceğini tartar. Kadın gibi olur. Erkeğe özenmez. Erkek gibi olmaz. Çünkü kadın zarafetin, görgünün ve nezaketin ta kendisidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hutbelerde Okunan "Fîmâ kâl ev kemâ kâl" Kısmı

Cuma ve bayram namazlarına gidenlerimiz bilir. Hatip hutbeye çıkınca arada Türkçe hutbe olmak üzere başta ve sonda Arapça hutbe irat eder. Hatip ilk yani giriş kısmında içinde Allah'a hamd, peygamberimiz salavat ve kelimeyi şehadet getirir. Ardından "Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun ve ona itaat edin. Şüphesiz Allah müttekiler ve işini iyi yapanları sever" der Arapça olarak. Sonra okunacak Türkçe kısma/metne temel olmak üzere Kur'an'dan ilgili bir ayet okur. Ayeti "Allah doğru söylemiştir" demek suretiyle tastikler. Akabinde bir hadis okur. Hadisi de "Rasulullah doğru söylemiştir" diyerek bitirir. Buraya kadar sorun yok. Esas sorun buradan sonra başlıyor. Sen sanırsın ki bundan sonra imam, Türkçe metni okumaya geçecek. Bizim imam, "Ve netaka habîbullâh, fîmâ kâl ev kemâ kâl" okumaya devam ediyor. Yani Allah'ın sevgili kulu bu konuda şöyle veya şunun gibi demiştir." diyor. Böyle okuyan birinden aynı konuda

Kıvrak Eğitim

— -Oğlum, niye erken geldin okuldan? — Bugün kıvrak eğitim yaptık. - — Ö ğretmenler hızlı hızlı mı ders işlediler? — Hayır, baba. Kıvrak o değil. Bir günde işlenecek dersin yarısını işlemek demektir. — Niye yarısını işliyorsunuz ki? Önemli bir durum mu var? — Öğretmenler toplantısı varmış. — Niye şimdi toplanıyorlar ki? — Çalışma  programında bugünmüş. — Oğlum daha iki gün oldu okul açılalı. Başlamışken biraz devam edilseydi de daha sonra yapsalardı, bu dediğin kıvrak eğitimi. Herkes mi böyle yapacak bugün? — Hayır, sadece ikili öğretim yapan okullar. Ama iyi oldu. Yedi saat ders işleyecektik, böylece üç ders işlendi. — -Bu toplantıyı başka zaman yapsalar olmaz mıydı? Mesela siz 15 tatili yaparken öğretmenler o yaptığı şeyi yapsalardı olmaz mıydı? — Baba, tatil o zaman. Tatilde toplantı yapılır mı? — İyi de yavrum! Size tatil. Öğretmenlere değil ki. Haydi, öğretmenler de sizin gibi yoruldular diyelim. Bir hafta tatil yapsınlar, ikinci hafta siz tatile devam eder

Kırgınlık ve dargınlık

Türkçemiz zengin dillerdendir. Bakmayın siz iki-üç yüz kelimeyle konuştuğumuza. Okuyup kelime hazinemizi geliştirmediğimizden işin kolayına kaçıyoruz. Tembelliğimizin cezasını güzel Türkçemiz çekiyor vesselam. İnce ve derin kelimelerimizin sayısı hiç az değildir. Kırgınlık ve dargınlık bunlardan biridir. Aralarında nüanslar vardır. Arasındaki farkı görmek için sözlüğe bakma ihtiyacı da hissetmeyiz. Çoğu zaman birbirinin yerine kullanırız. Siyak ve sibaktan anlarız neyi kastettiğini. Kırgın, "Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan" demektir. Dargın ise, "Darılmış olan, küskün" demektir. Gördüğümüz gibi iki kelime farklı anlamlara gelmektedir. Kırgınlıkta dargınlığın aksine küsme yoktur, incinme vardır. İnsan kime kırgın olur? Sevdiğine. Kırgın gibi olduğuna, geri durduğuna, mesafeli olduğuna bakmayın siz. Gözü her yerde o dostunu arar. Başına bir şey geldi mi hemen imdadına koşar. Çünkü bunlar ölümüne dosttur. Dargınlıkta ise küslük vardır. Herhangi bir yerde