17 Temmuz 2024 Çarşamba

9. Hisse Sahip Bir Profil(2)

Aynı kişiye bir defasında falan yerde çalışacağım. Orada eşiniz varmış. Söyleseniz de bana sahip çıksa dedim şakasından. Öyle ya bu yaştan sonra kim sahip çıksın bana? Benim niye başkasına böyle bir ihtiyacım olsun? Ki bugüne kadar gittiğim hiçbir yerde kimseye yük olmadım. Birileri sayesinde ayakta durmadım. Ne dese beğenirsiniz? Düşünseniz de cevabı bulamazsınız. Çünkü kendisinde 9.his olduğu zehabına kapılan birinin ne cevap vereceğini kestirebilmenize ne kapasiteniz el verir ne de çapınız. Duyun da bir 9. hisse sahip olmadığınıza yanın. "Eşim muhatap olmaz" dedi ya da "Eşim muhatap almaz" dedi. İşin içine muhatap olma durumu girince her türlü cevaba hazır ve nazır olmama ve her türlü cevaba, cevap verebilmeme rağmen sessiz kaldım. Çünkü bir hanım efendiye böyle bir cevabı yakıştıramadığım için şaşırdım. Sonradan eşim orada geçici. Kalacağı belli değil. Pek konuşmaz dese de cevabımı almıştım. Bir patolojik vaka ile karşı karşıyaydık belli ki.

Eşinin çalıştığı yere geldim. Herkesle görüştüm. Kendimi tanıttım. Selamlaştık ama eşinin olduğu kapının içine dahi bakmadım. Öyle ya muhatap almayacak kişinin yanında ne işim vardı. Beni muhatap almayacak olanı ben hiç muhatap almam.

İnsan sarrafı olduğumu sanırdım kendimi. Değilmişim meğer. Güya ben kendisi hakkında olumlu kanaatlere sahiptim. Nazik ve kibar biri olarak görmüştüm. 

Düşünüyorum acaba bilmeden bir pot mu kırdım diye. Geriye dönük bir gezinirim böyle durumlarda. Bulurum kırdığım potu. Şundan dolayı böyle davranıyor derim. Gider gönlümü alırım. Çoğu zaman da çok ince düşünmüşsün. Yok öyle bir şey cevabı alırım. Ama bunda herhangi bir falsomu bulamadım. 

O zaman sivri dilli, dili sivri, sert biri, aynı zamanda muhatap alınmayacak veya olunmayacak kadar ne yaptım? 

Düşünüp bir şey bulamadığıma göre aklıma tek gelen şey, beraber çalıştığı kişilerin bir tanesinden hiç haz almazdı. Haz alamadığından geçtim. Adeta düşman gibi görüyordu onu. Onu eleştirirken kendisine destek vermediğim gibi iyi çalışıyor, boş durmuyor, arı gibi demek suretiyle gıyabında o kimseyi övdüm. Sanırım mesele, düşmanımın dostu düşmanımdır durumu. Başka da aklıma bir şey gelmiyor.

Eğer düşmanımın dostun düşmanım mantığı ile bana tavır alıyorsa bundan da gurur duyarım. Çünkü nabza göre şerbet veren biri değilim. İnsanları yanında iken değil, gıyaplarında iken övmeyi ve desteklemeyi tercih ederim. Kendisi bundan haz almıyor diye kimsenin aleyhine konuşamam. Eğer bundan dolayı ise bu garip ve anormal cevaplar, bu durumda problem bende değil, bu kişinin kendisinin kişiliğinde bir problem var demektir. Kısaca bir hastalık halidir. Benim moralimi bozsa da bu onun problemidir. Benim sadece midemi bulandırır o kadar. Yalnız bu hastalık halinin tedavisi var mıdır bilmiyorum. Çünkü bu haset hali ile çok gitmez.

Aklıma bir başka şey daha geliyor. Herhalde birileri bana karşı onu doldurmuş. O kadar dolmuş ki ilk başlardaki olumlu tavrını değiştirmiş, ön yargı ile bakmaya başladı bana. Hatta zaman zaman kendi aralarında üçüncü şahıs aleyhine konuşurlarken, bakın benden gizli konuşun, benim ağzımda laf durmaz dememe evet dediği bile olmuştur.

Başkasının doldurmasıyla hakkımda kanaat sahibi olması, kişiliği oturmuş bir insanda görülmez. Bana da zamanında personel hakkında bilgi vereyim diyen birine, sakın hiçbir şey söyleme. Ben insanları çalışarak tanımak isterim demiştim. Olmadı gereken de bu.

Ama sebep her ne olursa olsun bir kadının zarafetine yakışmıyor bunlar. (Devam edecek) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder