Bir önceki yazımda ilk, orta ve lise öğrencileri için
dayatılan tek tip kıyafeti eleştirmiştim. Çünkü okul formasını pedagojik
bulmuyorum. Çocukların zihin yapısında ve hayata bakış açısında olumsuzluklara
sebebiyet verebileceğini, yine özgür bir birey olan kişiye tek tip elbise
giydirmek suretiyle teşbihte hata olmazsa adeta kişinin sürü psikolojisi ile
yönetilmesinin murat edildiğini düşünüyorum. Bunun yerine giyim-kuşam ve
kılık-kıyafette kontrollü serbestliği savunuyorum ki sürüden ziyade kişilerin birey
olarak yetiştirilmesinin ön planda tutulmasının, çocukların gelişiminde daha
yararlı olacağına inanıyorum. Nasıl ki farklı renk bir zenginlik ise farklı
giyinmek ve farklı düşünmek de bir zenginliktir. Çocukları dar kalıplara
sığdırmanın bir gereği yok.
Bu demek değildir ki okula öğrenci
istediği şekilde gelsin. Vücut hattını gösterecek şekilde dar giyen ya da
yüzünü göstermeyecek şekilde kapalı giyen, saçı ve sakalı aşırı anormal
olanlara rehberlik yapmak suretiyle normale dönmesi denenebilir.
Burada uyguladığım kontrollü
serbestliğe dair iki örnek vereceğim.
Bir lisede çalışıyorum. Formanın
dışında serbest kıyafetle gelenlere de geçit verdim. Müdür yardımcılarına da
çok anormal olanları çağırıp odamızda gerekli uyarıyı yapalım dedim.
Bir gün 10/E sınıfının dersine
girdim. Konumu anlatırken arka orta sırada bir öğrencinin öne eğilmesiyle
birlikte giydiği giyeceğin bolluğundan içinin göründüğüne şahit oldum. Hiç
belli etmedim. Dersin bitiminde kız öğrenciye, teneffüste odama gelebilir misin,
sizinle bir hususu görüşeceğim dedim.
Kız öğrenci gelmeden müdür
yardımcısını da odama çağırdım. Az sonra kız öğrenci geldi. Uygun bir yere
oturttum. Hemen konuya girdim. Niçin böyle giyindiğini sordum. Şaşırdı.
Kıyafetinde ne olduğunu sordu. Kızım, eğilince vücudunun içinde ne varsa adeta
dışarı çıkacak duruma geliyor. Böyle giyinmesen iyi olur. Yine de kendin
bilirsin dedim. Tamam hocam, dikkat ederim diyerek sınıfına gitti.
Birkaç gün sonra bahçede
adımlıyorum. Kapalı bir öğrenci dikkatimi çekti. Kızım, bu okulun öğrencisi
değilsin galiba, kimsin dedim. "Hocam, 10/E sınıfından falanım,
tanıyamadınız mı” dedi. Kızım, geçen hafta böyle değildin, tepeden tırnağa
kıyafetin ve giyim şeklin değişmiş. Ne hayır dedim. "Kapanmaya karar
verdim. Bundan sonra böyle giyineceğim" dedi.
Bu öğrenci, birkaç gün önce çok
açık giyindiğinden dolayı odama çağırıp konuştuğum öğrenciden başkası değildi.
Vücudunun içi görünmeyecek şekilde tam zıddı bir giyimi tercih etmişti.
Beş erkek öğrencinin saçları
dikkatimi çekti. Kıvırcık saçları orman gibi olmuştu. Yanıma çağırıp gençler,
siz belki kendinize yakıştırıyorsunuz ama karşıdan çok farklı görünüyorsunuz ve
dikkat çekiyorsunuz. Bu saçları pazartesiye kadar keselim. Gelip saçınızı bana
gösterin dedim.
Pazartesi günü dört tanesi gelip saçımızı kestirdik dedi.
Sıhhatler olsun gençler. Yakışmış. Tebrik ederim sizi dedim.
Gelmeyen beşinci öğrencinin
sınıfına gittim. Saçını kesmemişti. Delikanlı, niye kesmedin dedim. Hocam,
ciddi misiniz? Saçımı kesecek miyim dedi. Aynen öyle genç. Yarın saçlarını
kestirmiş bir şekilde odama bekliyorum. Diğer arkadaşların kestirdi. Sen
kestirmezsen olmaz dedim. Odama geçtim.
Ardından öğrenci geldi. Kesemem
dedi ise de hiç taviz vermedim.
Ertesi günü öğrenci saçlarını bir
güzel kestirmiş bir şekilde utana sıkıla odama geldi. Aferin, yakışmış,
teşekkür ederim deyip sınıfına gönderdim.
Birkaç gün sonra bir karı koca
geldi. Giyim-kuşamlarından, sosyete bir aileye benziyordu. Benimle görüşmek
istediklerini söylediler. Odama aldım. Biz falan öğrencinin velisiyiz dediler.
Çocuğunuzu tanıyamadım. Hangi sınıftaydı dedim. Sınıfını da söylediler.
Çıkaramadım dedim.
Tanıyamamam normal. Çünkü bu lisede 5-6 aydır çalışıyorum.
Öğrenci mevcudu da 600'un üzerindeydi. Üstelik dersine gitmediğim bir öğrenci
idi.
Aile, çocuklarını tanıtmak için
hani saçları orman gibi olan var ya dediler. Ha, o orman saçlardan eser
kalmadı. Kestirdim. Şimdi tanıdım dedim. Biz de o yüzden geldik dediler.
Hayırdır dedim. Biz bir yıldır ne yaptıysak kestirememiştik. O kadar dil dökmüştük.
Siz kestirdiniz. Bu yüzden teşekküre geldik dediler. Ben de bana tepki
göstermek için geldiniz sanmıştım dedim. Ne tepkisi hocam. Çok memnun olduk.
Tekrar teşekkür ediyoruz deyip ayrıldılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder