İnsanın imtihanı bitmez. Belki de kurtuluşu ölümdür. Yüzü
soğuk olsa da ölüm en büyük nimettir. Giderken hayatta gördüğü acı ve
sıkıntıların hepsi bitiyor.
Ölüm geride kalanları üzse de
hayatın da ölümün de hayırlısını ve bereketlisini dilemek lazım.
Ölümün ardından
geride kalanlar üzülse de ölenle ölünemeyeceği için onlar da bir zaman sonra
ölenin yokluğuna alışacaklar.
Ölümün en
tehlikelisi yaşarken ölmektir. Yatağa bağlı hayattır bu. Ne ölürsün ne kalkar
yürür, kendi işimi kendin yaparsın.
Yatağa bağlı olunca
esas ölüm bu hastaya bakanlar içindir. Hastadır. Ne atılır ne satılır. Bakmak
zorundasın. Gözüne bakarsın, bu emanet ne zaman gider diye. Vakti gelmeden de
gitmez.
Hastanede yoğun
bakımda aylar aylar kaldı. Bir umut gidip geldin ha şimdi uyanır şimdi kalkar
diye.
Her geçen gün
umutlar biraz daha tükenmeye başlar.
Ama hasta ayağa
kalkamasa da ölü gibi yatmaya devam ediyor.
Böyle ne olacak, yok
mu bir çıkış yolu derken bir gün doktorlar, hastanızı ya eve çıkarın, evde
bakın ya da bir palyatif oda bulalım derler.
İyi de evde nasıl
bakılacak? Palyatif odada nasıl olacak?
Hastayı eve çıkarsan
evde diri olmayan bir ceset var. Siz deyin buna bu ev cenaze evi. Aylar yıllar
böyle devam eder mi? Yaşarken ölürsün. Ne bir yere gidebilir ne gülebilirsin ne
sağlayabilirsiniz ne de özel bir yaşantın olur.
Böyle olmaz.
Palyatif oda olsun dediler veya dedin. Burası da ayrı bir dert. Çünkü buraya
lazım refakatçi. Sabahtan akşama, 7/24 kim durur öndeki konuşmaz, kalkmaz ve
yürümez cesetle?
Akıl veren çıkar.
Efendim, böyle yerlerde hasta bakıcılık yapanlar var. Bulun böyle birini. Sizin
yerinize baksın denir. İyi de böyle birini nereden, nasıl bulacaksın? Buldun.
Böyle biri burada ücretsiz iş yapmayacak. Parayla bakacak bu işe. Vereceğin para
da üç beş kuruş değil. Bir maaş vereceksin en azından. Bu maaşın en düşüğü de
asgari ücret. Aldığın nedir ki aldığından asgari ücret para vereceksin. Verdin
diyelim. Sen ne yiyeceksin? Haydi buldun bir iki ay. Borç dert geçindin.
Ne zamana kadar devam edecek bu tür bir yaşam.
Gel de çık bu işin
içinden. Çünkü çaresiz bir durum var karşında.
Bir de özel
bakımevleri vardır ki buralara hastasını koymak her kişinin harcı değil.
Sadede gelirsek, bu
ülkede hastası palyatif oda hastası olan nice insanlar var. Ya kendileri hasta
başında nöbetleşe hastaya refakat ediyorlar ya da her bir hasta sahibi, birini
ücretle tutuyor. Böyle olacağına yani her bakıma muhtaç, yatağa bağlı hastalar
için bir refakatçi olacağına, 8-10 kadar yatağa bağlı hastaya profesyonel bir
hasta bakıcı görevlendirilse, bu hasta bakıcının ücretini de hasta yakınları
ortaklaşa verse daha iyi olmaz mı? Bu öneri hasta yakınlarının elini hem madden
hem de manen rahatlatacaktır. Üzerinde düşünmeye değer. Bunu da bünyesinde
palyatif oda bulunan hastane yönetiminin düşünmesi lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder