Bu yazımda da “Camileri Niçin Kur’an Kurslarıyla Birleştirmiyoruz” başlıklı yazıma gelen okuyucu yorumlarına ve verdiğim cevaba yer vermeye devam ediyorum.
Bir başka okurun yazıma getirdiği eleştirisi:
“Bir sorun var doğru. Ama sorunun çözümü noktasında yapılan
tespitler öznellik içeriyor.
Camilerimiz, pandemiden sonra
ciddi anlamda cemaat sıkıntısı çekiyor. Evvela camilerin doldurulması
noktasında neler yapılabilir bunun tespiti yapılmalı.
Saniyen, her imam hatiplik yapabilen kuran öğretecek, din
öğretimi noktasında öğretmenlik yapacak dersek, pedagojik açıdan hata ederiz.
Bu işin sabrı ve yetkinliği ayrı bir uzmanlık istiyor.
Nice meslek dersi öğretmeninin
vaaz vermekten uzak durması, hutbe irat etmekten hatta namaz kıldırmaktan
çekinmesi gibi diyeyim siz anlayın.
Bir de bir imam nasıl olur da bayanlara, 4-6 yaş gibi ayrı
bir alan olan çocuklara kuran öğretebilsin?
Camiiler ve Kuran kursları farklı görevleri olan ayrı ayrı
yapılardır. Aynı kurum içinde olmuş olmaları aynı vazifeyi yaptıkları anlamına
gelmez. Emniyet ve Jandarma kurumları gibi…” (Ramazan Uyar)
Bu eleştirel yoruma verdiğim cevap:
Ramazan Uyar kardeş, eğitim ve öğretim sosyal bir ihtiyaç.
Sosyal olaylarda tek doğru olmaz. Birden fazla doğru vardır. Önerim bir projeye
dönüştürülebilir. Motamot aynı olacak diye bir şey yok. Bu yazı bir sorunu ele
alıyor.
Getirilen öneriler ufuk açıcı olarak görülebilir. Özellikle
cami ve Kur'an kursunun ortak mekan olmasını savunuyorum. Allah'ın evinde
Kur'an öğretilmesi kadar doğal bir şey olmaz. Mekan birliği Ashabı suffeyi
günümüzde diriltmek demektir.
Bahsettiğin sorunlar aşılabilir. Öğrencisi çok olan kurslar
müstakil binada eğitim görebilir. 4-6 yaş öğrencileri için de ayrı bina düşünülebilir.
Bu proje özellikle öğrencisi az olan kurslar için uygulanabilir.
Cami görevlileri de İHL ve ilahiyat mezunu. Pekala
birbirlerinin görevini yerine getirebilir. Meslek dersleri öğretmenleri tıpkı
ders verme gibi vaaz da verebilir. İlk başta acemilik elbette olur. Ama zamanla
atlatılır. Büyük kurslarda son yıllara gelinceye kadar cami imamları çocuk
okutuyordu. Bence her cami imam ve müezzini aynı zamanda kurs hocalığı
yapabilir.
4-6 yaş öğrencilerine öğretici olanlar için istisnalar
kaideyi bozmamakla beraber İHL ve ilahiyat mezunu olmayı yeterli görmüyorum. Buralar
için anaokulu veya ilkokul sınıf öğretmeni seviyesinde ilahiyata benzer
fakülteler açılmalı. Bu okullardan mezun olanlar bu çocuklara öğreticilik
yapmalı. Ki ilkokul, ortaokul ve lise din kültürü öğretmenleri de her kademe seviyesinde
ayrı ayrı branşlaşmalı. Çünkü çocuğun seviyesine inmek önemli.
İmamların kurs hocalığı yapması konusuna tekrar dönersek,
verim olmaz derseniz pekala ayrı kurs hocaları çocukları camilerde okutabilir.
Böylece mekan birliği sağlanmış olur. Bayanlara bayan hoca, erkeklere erkek
hoca ayarlanabilir.
Bu konu proje haline gelirse camilerin cemaati de
artacaktır. Çünkü küçük ve büyükler öğle ve ikindi namazlarında yan yana saf
tutacaktır.
Pandemiyle birlikte cemaatin azaldığı, tek başına sebep
olmasa gerek. Keşke dediğiniz gibi olsa. Bu konu araştırılmaya değer. Zira toplum
hiç olmadığı kadar dine mesafeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder