Bey amcanın yaramaz mı yaramaz bir oğlu varmış. Hiçbir işte
dikiş tutturamamış. Kırdığı önünde, döktüğü arkada imiş. Babası hep arkasını
toplamış.
Bundan bir şey olmaz, vatan ve millete hayır gelmez demiş
durmuş.
Ama ne edersiniz ki evlat. Ne alınır ne de satılır.
İllallah demiş baba oğlundan. Senden bir cacık olmaz demiş
durmuş. Senin gibi evlat evlerden ırak demiş.
Ve dişlerini sıka sıka ömrünü tamamlamış.
Gel zaman git zaman bey amcanın
oğlu köye muhtar olmuş. Oğlanın muhtar seçilmesi babaya göre kıyamet alameti.
Ama baba görmemiş bu durumu.
Kedi olalı bir fare tutan oğlanın
muhtarlığı nasıldır bilinmez ama oğlanın keyfine diyecek yoktur. Hiçbir işe
yaramaz ve bir kesere sap olmaz dediği oğlunun muhtarlığını babası görse idi
garibim kalpten giderdi mutlaka.
Bir zaman olmuş. Köydeki bir faniye
hak vaki olmuş. Cenazeye son görevini yapmak üzere muhtar da merasime katılmış
ve salın başına gelmiş.
Sala yapışmış ve mevta ile konuşur gibi kendi kendine
konuşmuş. "Ahmet ağa Ahmet ağa! Öbür dünyaya varınca, babam köyde ne var
ne yok diye sorduğunda, oğlun muhtar oldu de yeter. Babam, köyde ne olduğunu
anlar ve işlerin iyi gitmediğini bilir demiş".
Gelelim sadede. Enflasyonun zirve
yaptığı, hayat pahalılığının insanımızın belini büktüğü, enflasyonun bükülen
beli kırmaya doğru koşar adım ilerlediği günümüzde, biri ölse de daha önce
vefat edenler, dünyadan biri gelmiş. Gelin dünyada ne var ne yok diye çiçeği
burnundaki mevtaya soralım deseler, yeni ölen ne cevap verir, bu cevaba
ahirettekiler ne der, bir düşünelim.
Yeni mevta, dünyada bol enflasyonlu
bir hayat var dese; ahirettekiler, bunu biz de biliyoruz. Zira biz de o
döngüden geçtik ve buraya geldik. Çünkü enflasyon bu siyasiler elinde bu
milletin bir kaderi ve bu kaderden biz ölmedik. Ne olur bize böyle bayat bilgi
verme derler.
Onlara, günümüz enflasyonunun vahametini
ne kadar anlatmaya çalışsan da anlamazlar. Çünkü bunu ancak yaşayan ve eşekten
düşen bilir. Ama şöyle bir cevap verilse söyleyecekleri sözü olmaz. Dilleri lal
olur, küçük dillerini yutar ve iyi ki bugünleri görmemişiz. Daha önce ölmüşüz
derler.
Nedir bu cevap derseniz, günümüz enflasyon ve hayat pahalılığında, "Kiralar maaşı geçti. Kirada oturan maaşına ekleyip kira veriyor" dense kafidir. Başka da söze hacet yoktur. Sadece iyi de bu adam bir ay boyunca ne yer ne içer? Sadece daş kökü yer. Dünyadakiler ölmüş ama ağlayanları yok derler herhalde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder