28 Mart 2024 Perşembe

Çikin Zenginlik

İnsan annesini, babasını, kardeşini seçemez. Doğduğu zaman akrabalarını hazır bulur. Kimi aile yönden şanssız dünyaya gelir kimi de doğarken şanslı doğar.

Şanssız doğanlar, elde avuçta bir şey olmadan gözlerini dünyaya açar. Bakar ki pabuç pahalı. Var gücüyle çalışmaya başlar. Dişinden, tırnağından artırdığının üzerine borç harç alarak başını sokacağı bir ev bark sahibi olur. Ölünceye kadar da çalışmaya devam eder ve geçim sıkıntısı çeker. Ömrünü tamamlayıp giderken de çoluk çocuğuna pek bir şey bırakmaz.

Şanslı doğanlar ise daha gözünü açar açmaz variyet içinde bulur kendini. Çünkü ailede para gani. Dededen tevarüs eden bir zenginliğe sahip. Baba gözünü yumar yummaz, bütün servet babadan evlada geçer. Karun kadar bu gayrimenkulü nereden buldun desen, hepsi babadan miras açıklamasını yapar. Baba kaç eşek yükü bu kadar serveti nereden bulmuş, bilinmez. Kendisi de o kadar çalışıp çabalamasına; makam mevki ve mansıp sahibi olmasına rağmen babadan devreden menkul ve gayrimenkulün üzerine bir şey koymamış. Gören de meccanen çalışmış, kendini hizmete adamış sanır.

Zenginin malı, mülkü fakirin çenesini yorar misali kimsenin servetinde gözümüz yok. Bu konuları dile getirmek servet düşmanlığı da değildir. Ama atadan ama kendisi, çalışıp çabalayarak birilerine Allah yürü ya kulum demiş ve o birileri hiç geçim gailesi yaşamadan servet içinde yüzüyor. Allah herkese meşru zemin içinde helalinden kazanmayı ve kazandığını yemeyi nasip etsin. Şu var ki ne kadar zengin olursa olsun, insan midesinin aldığı kadarını yer. Kimi ballı börek yer kimi de soğan, ekmek. Bir şekilde mide doyar. Giderken de fazlasını geride kalanlara bırakır gider.

Kimsenin malında ve mülkünde gözümüz olmasa da göz önünde bulunan ve siyaset yapan ya da siyasete atılan bazı kişilerin basın yoluyla açıkladığı mal beyanı, görüp okuyanların hayretini celp etmemesi mümkün değil. Acaba sorusunu sorduruyor insana. Çünkü nasıl ki çok laf yalansız olmazsa, normalin ötesinde bir mal varlığı da haramsız olmaz sözünü getiriyor akla.

Bazı insanların çikin zengin veya deli zengin olmasının takibini  yapmak da devletin yetkili kurullarına düşer. Çünkü beş yıldan beş yıla devlet memuru ve devlet memuru statüsünde görev yapanların verdiği mal beyanı niçin verilir? İlgili kişi ya da kişilerin servetinde bu zaman zarfında anormal artış olup olmadığını kontrol içindir. Verilen mal beyanı kapalı zarf içinde devletin arşivinde yerini alması ve bir formaliteyi yerine getirmesi için değildir. Şikayet söz konusu olduğunda açılacak bir zarf hiç değildir. Devlet, servetinde anormal artış olan kimseleri mercek altına almalı. Nereden buldun diyebilmelidir. Makul ve mantıklı izah yapan kimsenin serveti insanlara örnek olması bakımından hatta kamuoyu ile paylaşılabilir. Şu kişi parasını şöyle değerlendirerek şu kadar zaman zarfında ihya olmuş ve geleceğini kurtarmıştır diyebilmelidir. Servet açıklamasında en ufak bir şüphe dahi enine boyuna incelenmeli. Gerekirse ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunularak yargılanmaları sağlanmalıdır. İzah edilemeyen ve anlaşılamayan servete el konularak hazineye gelir irat edilmelidir.

Burada fazla zengin olan kişilerin menkul ve gayrimenkulü töhmet altında demek istediğim anlaşılmasın. Bunların hepsi incelensin, hesap sorulsun da demek istemiyorum. Yalnız bazı kişilerin serveti ayyuka çıkmışsa, bu servet insanlara makul gelmiyorsa devlet tarafından gereği yapılmalı. Böyle yapmayıp sadece kamuoyunda kişilerin servetinin gündem olması ve malı götürmüş denerek algılar oluşturulması doğru değildir.

Serveti makul ve izah edilebilir olana serveti anasının ak sütü gibi helal olsun. Değilse serveti burnundan fitil fitil getirilsin ve bu yolda ilerlemek isteyenlere ibret olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder