Evlerden ve ülkeden ırak olası evlere şenlik bir
muhalefetimiz var.
Irak olası diyorum. Çünkü vatandaşla alay eden, dalga geçen
bir muhalefet bizdeki.
Başka ülkelerin muhalefeti iktidar olmak için muhalefet
yapar. Nedense bizdekiler siyaseti kalabalık etmek, vatandaşı oyalamak ve
iktidar olmamak için yapıyorlar. Kısaca iktidar olmak, vatandaşa hizmet etmek,
ülkenin sorunlarını çözmek gibi bir dertleri hiç olmadı. Bunu da yirmi küsur
senedir yaptıkları muhalefetten, oynadıkları tiyatrodan anlayabiliyoruz.
Gördüğüm kadarıyla 20 küsur senedir iktidar olan, bulunduğu
zirveden, yirmi küsur yıldır muhalefette olan muhalefet de bulunduğu yerden
memnun.
Artık şu iyice anlaşıldı ki vatandaş muhalefete artık sıra
sizde. Sizi iktidarda ve belediye başkanlıklarında görmek istiyoruz dese
bizdeki irili ufaklı muhalefet altın tepside Sunulan iktidarı almamak için kırk
takla atar, kazanmamak ve kaybetmek için oynamadığı Bizans oyunu kalmaz.
Bizdeki muhalefet Allah var kendilerine verilen rolü iyi oynuyor.
Kazara içlerinden biri
iktidar olmaya yeltense şu fıkranın gereğini yetine getiriyor. Önce fıkrayı
anlatayım:
Öbür dünyada aynı milletten cehennemlikler bir
çukura doldurulur. Kimse kaçmasın diye her çukura ikişer tane zebani
görevlendirilir. Bizim cehennemliklerin başına görevli verilmez. Diğer
milletler: “Ya Rabbi! Haksızlık bu, neden bizim başımızda zebaniler var da
onların başında zebani yok”.
Allah der ki “Haksızlık yok. Çünkü
onlardan biri çukurdan çıkmaya çalışırsa diğerleri ayaklarından tutar. Çukurdan
çıkmaya çalışanı aşağıya çekerler ve kimse kaçamaz der”.
Evet bizim muhalefetin hali
pürmelali tam bu fıkradaki hal. Hiçbiri birbirinin olmasını ve onmasını
istemez. Hiçbiri muhalefet ligini terk etmek istemez. Bu ligden kurtulup
birinci lige çıkmaya kalkan olursa da diğerleri yaka paça aşağı indirir.
İçlerinden biri iktidar olacağına, mevcut iktidarın iktidarına devam etmesini
yeğlerler.
İktidarın muhalefet, muhalefetin
iktidar olamadığı bu ülkede meydan hep iktidar olana kalır ve istediği şekilde
at koşturur. Ülke alternatifsiz kalır. Alternatifin olmadığı yerde ise rekabet
olmaz.
Bu durumdan iktidar ve muhalefet memnun olsa da rekabetin olmadığı yerde rehavet, başına buyruk hareket etme, kendini yenilememe, geliştirmeme, ben yaptım oldu, ardı arkasına yanlışlara imza atma, kokuşmuşluk, güç zehirlenmesi, rehavet ve vurdumduymazlık alır başını gider. Zararını da ülke çeker.
Hasılı böyle muhalefet düşman başına.
Merhabalar Sayın Hocam.
YanıtlaSilKaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Ülkenin muhalefetini öyle güzel tasvir edip anlatmışsınız ki, daha sizin bu sözünüzün üzerine söz söylemek bize düşmez. Sizin de dediğiniz gibi "böyle muhalefet düşman başına" Lakin olan bize oluyor sayın hocam. Biz vatandaşlar bu kuyudan nasıl çıkacağız? Emin olun bu bizim içinde düştüğümüz kuyu, Hz. Yusuf'un kuyusundan daha beter. Hani derler ya beterin beteri vardır diye, işte bizimkisi de o haldır diyebilirim.
Selam ve saygılarımla.
As Recep Bey. Sözün ve eylemin bittiği yerdeyiz maalesef. Elbette olan halka oluyor. Beyefendilerin, iktidar olsun muhalefet olsun hepsinin tuzu kuru. Hepsi oyunun birer aktörleri. Şu alamadan sonra hiçbirinin bu halka zarardan başka verebileceği yoktur. Çünkü ülkeye biçilen rol bu. En iyisi hayal kırıklığı yaşamamak için bir beklentiye girmemektir. Vatandaş için çözümsüz bir durum söz konusu. Şu anda olup biten önceki seçimlerde zorla bir araya getirilen muhalefet kazanmamak ve kazandırmamak üzere bir araya getirilen muhalefet pişmanım dercesine günah çıkarıyor.
YanıtlaSil