Birkaç gündür sosyal medyada namaz esnasında rahatsızlanan
biri için namaz bozulur mu sorusu soruluyor. Cevap olarak da bu konuda Din
İşleri Yüksek Kurulunun daha önce verdiği fetva yazılıp çiziliyor.
Bu soru, bu cevap şimdi niçin
derken, bir arkadaş 1,5 dakikalık bir video gönderdi. Videoyu izleyince sosyal
medyadaki paylaşımların gündeme dair olduğunu öğrenmiş oldum. Meğer ki gündem
dışı kalan benmişim.
Videonun içeriğinden bahsedeyim: Endonezya’da
bir camide, cami imamı arkasındaki cemaate sabah namazını kıldırıyor. Secdeye
gidiyor imam ve cemaat. İmamın secde hali normalden fazla olmuş olmalı ki
ardındaki ilk saftan iki kişi bir ara kafalarını secdeden kaldırıp bakıyorlar.
Bakıyorlar ki imam hala secdede. Kendileri de tekrar alınlarını secdeye
koyuyorlar. Bir süre daha geçtikten sonra anormal bir durum olduğu anlaşılmış
olmalı ki ya da kalp krizi geçirmekte olanın sesini duymuş olmalılar ki fatih
görevi gören kişi, başını secdeden kaldırıp bir daha bakıyor. Görüyor ki imamın
başı öne gitmiş, kalkamıyor. Yani olduğu yere yığılıp kalmış. (Videoda ses
yok. Sadece görüntü var).
İmamın rahatsızlandığını gören fatih ayağa kalkarak imamın
sağ tarafına geçip kaldığı yerden tekbir alarak namazı devam ettiriyor.
Ardındaki cemaat de imama uyuyor. İmam ve cemaatten biri de adam ölüyor diye
namazını bozmuyor. Bu durum hepsinin gözü önünde oluyor.
Namazın ardından imam ve cemaat
secdede yere yığılan imama koşuyorlar. Görüyorlar ki imam ölmüş.
Herhalde sonradan doktor muayenesi yapılmış olmalı ki gazetelerin
yazdığına göre imam kalp krizinden ölmüş.
Bu videoyu izleyince bu kadar da
olmaz dedim. İnan hayret ettim ve üzüldüm. Yanı başlarında imam secdede
kıvranıyor, bizim Müslümanlar namazı bozmayıp devam ediyorlar.
Merak ediyorum, bir insanın sağlığı
hayat-memat meselesi iken namaz bozulmayıp da ne zaman bozulacak. Bunun için
illa birilerinin ve Diyanet'in fetvasına mı gerek duyulur. (Ki bu konuda namaz bozulur
fetvasına rağmen bizim imam ve cemaat bildiğini okumuş.) Çünkü insan sağlığı ve
insan hayatı söz konusu. Namaz bozulur ve o kişiye müdahale edilir ya da ilgili
sağlık kuruluşuna telefon edilerek ambulans istenir. Din buna cevap verir,
insanlık zaten budur.
Evet namaz farzı ayın, mutlaka
yerine getirilmesi gereken bir ibadet ise mevzubahis olan insan sağlığı ise sağlık,
her zaman namazdan önce gelir. Namaz farzı ayın ise hasta insana müdahale etmek
namazdan çok çok öncelikli bir farzı ayındır.
Secdede iken kalp krizi geçirerek ölen bu kimsenin ölümünden
ona müdahale etmeyip namaza devam edenler sorumludur. Zira gözleri önünde bir kişinin
ölümüne sebebiyet vermişlerdir. Mahkeme taammüden ölüme sebebiyet vermekten o cemaat
hakkında özellikle namazı devam ettiren fatih hakkında dava açmalıdır.
Burada kalp krizi geçiren kişi secde halinde iken vefat etmiş,
müdahale edilse de kurtarılamazdı denebilir. Bu da mümkün. Hiç namaza devam edilmeyip
anında müdahale edilmiş olsaydı bile bu kalp krizi geçiren kişi kurtarılamayabilirdi.
Ama en azından insanlık görevini yaptıkları için cemaat sorumlu tutulmazdı.
Umarım sözün bittiği yer olan böylesi kalp krizli cemaat namazı
son örnek olur. Bir daha da böylesi durumla karşılaşılmaz. Ayniyle vaki olursa da
namaz devam ettirilmez, insana müdahale edilir. Bu durum sadece kalp krizlerinde değil, her
türlü önemli hastalıkta böyle olmalıdır.
*10/01/2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder