17 Ocak 2024 Çarşamba

Emekliler Partisi

Hepsi olmasa da emeklinin çoğu 2023 yılını 7.500 lira ile geçirdi. Bu para yetmez denince defaten her emekliye bir 5 bin verildi.

2024 yılında telafi ederiz derken en düşük emekli maaşı 10 bine çıkarıldı. Üzerine de bu yıl kendilerine emekli yılı ilan edildi. Koca bir yıl kendilerine bahşedilmesine rağmen emekliler bundan hoşnut olmadı. Çünkü onlara göre dağ fare doğurdu.

Yeterdi, yetmezdi. Zaten bu düşük alanlar fazla prim yatırmadan emekli oldular diyenlere kulak vermeyeceğim. Yetip yetmediğini bugün kiraların en düşük emekli maaşı seviyesinde hatta daha üstünde olduğunu söylemem yeterli. Bu paranın bu enflasyonist ortamda yetmeyeceği aşikar.

Açıkçası, 2024 yılının emekli yılı ilan edilmesi de şu anlama gelir:

Başımızın üstünde yeriniz var ama yok. Olsa dükkan sizin demektir.

Bir diğeri de bir seçimi kaybeden bir kimseye moral vermek için siz bizim gönlümüzün sultanı, gönlümüzün birincisisin denir ya işte öyle bir şey.

Neyse geçelim emekli maaşlarının yetip yetmediğini. Emekliler sadece 2023 ve 2024 yılında değil, ben bildim bileli hep mağdurlar.

Emekliler geçen yıldan beri sosyal medya üzerinden mağduriyetlerini duyurmaya çalıştı ama sadra şifa olacak şekilde seslerine kulak veren olmadı.

Burada emeklimiz çok. Bütçe imkanları bu kadara imkan veriyor. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar emekli yok diyenimiz çıkar. Haklılar da. Gerçekten bu ülke emekli cenneti diyeceğim ama emeklilik ile cennet bir arada tezat teşkil eder. Emekli ve cehennem daha uygun düşer. Çünkü emeklilik insanımıza cehennem hayatı yaşatıyor. En doğrusu bu ülkede emekli enflasyonu yaşanıyor demek daha doğru olur.

Yalnız bu emekli enflasyonunun yaşanmasının bilfiil sorumlusu emekliler değil. Bunlara kapı yaralayan, çanak tutan, oy kaygısıyla SGK sistemiyle oynayan gelmiş geçmiş siyasi iradelerdir.

Geleyim, yanlarında sadra şifa olacak kimseyi bulamayan emeklilere.

Gazetelerin yazdığına göre ülkemizde 16 milyona yakın emekli var. Bu rakamda ne cemaat ne tarikat ne STK ne ordu ne de siyasi parti var. Birçok ülkenin nüfusundan da çoklar.

Emekliler çok fakat emekliler çokluklarını değerlendiremiyorlar. Eş ve çocuklarıyla birlikte emeklilerin bileğini kimse bükemez. Ne yapıp ne edip parti kurmalarında fayda var. Türkiye’nin en büyük partisi olurlar. Yüzde birlik bir partinin bile desteğini almak için büyük partiler ne tavizler veriyor. Adını da ben koyuvereyim: Emekliler Partisi (EP).

Diyelim ki emeklilerin bir kısmı yüksek maaş aldıkları ve de çalışmaya devam ettikleri için emeklilerin yanında yer almayabilir. Bu türden emekli yoktur da varsın beş milyon olsun. Geriye kalan 10-11 milyon emekli bir güçtür. Ve emekliler bu güç olduklarının farkında değiller. Bunun için bir araya gelip organize olmalılar ve partileşmeliler. Öyle sosyal medya üzerinden istekte bulunmakla olmaz. EYT adı verilen emeklilikte yaşa takılanlar eylem yaparak, protesto ederek, basın açıklaması yaparak, siyasilerin kapılarını aşındırarak nasıl sonuç aldılarsa emekliler de sonuç alır.

Parti kurmak maliyet. Emekliler bunun nasıl altından kalkabilir denebilir. İnanın çok fazla para harcamalarına gerek yok. Emekliler konağına giderek orada partilerini kurabilirler. Bunun için ağzı laf yapan ve iş bilen bir emeklinin başı çekmesi yeter. Mecliste birinci parti olurlar. Olamasalar bile birinci gelen parti bunları yok kabul edemez. Burada haklarını savunurlar ve haklarını söke söke alırlar.

2 yorum:

  1. Merhabalar.
    Parti kurulur da en başta kabul ettikleri ortak amacından saptırırlar. Partiyi satın alırlar, partiyi satarlar. Yani muvaffak olamazlar diye düşünüyorum. Keşke öyle bir şey olsa, hepimiz parti üyesi sıfatıyla cüzi bir aidat ödeyerek partinin kurulmasını da ve işleyişini de sağlarız.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  2. Zor ama imkansız değil. Bence birilerinin buna ön ayak olması gerekir. Emeklinin ayakta kalması bundan sonra zor. Çünkü her yeni yıl bir öncekini aratacak. Üstelik her emekli ve yeni emekli olan bu partinin tabii üyesi olur. Parti sürekli yeni üyeyle daha canlı olur.

    YanıtlaSil