11 Aralık 2023 Pazartesi

Susam ve Tahin *

TL'nin pul olması ile birlikte ithal edilen susam da tüm ithal ürünler gibi dövize bağlı olduğu için haliyle tahin fiyatları bir türlü yerinde durmuyor. Aşağı yukarı her ay tahin fiyatlarına zam geliyor. Hem de öyle böyle değil, baya katmerli geliyor.

Ne zaman tahin almaya gitsem, fiyat değişiyor. Bir önceki tahin ihtiyacımı 150 lira ile gidermişken son gidişimde fiyatın otuz lira birden artarak 180 lira olduğunu gördüm.

Bir zamanlar tahin fiyatları pekmez fiyatlarıyla paralel idi. Üzüm bu sene az olmasına rağmen pekmez fiyatları 140-150 lira civarında iken tahin, pekmezi de kuru üzümü de sollayıp geçtiği gibi aradaki farkı açıyor.

Tahinin yükselmesinde sorun, tek başına dövizde de değil. Çünkü kaç aydır döviz yerinde sayıyor.

Bu susam dediğimiz bitki ülkede yetişmese, ülkenin iklimi müsaade etmiyor, ürün de ithal olunca mecbur pahalı yiyeceğiz dersin. 

Biliyorsunuz, tahinin ham maddesi susamdır. Susam bitkisinin tohumundan yapılmakta.

Ülkemizde susam Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetişmekte.

Türkiye'de üretilen susam, susam ihtiyacının yüzde 20'ini karşılarken yüzde 80'ini dışarıdan ithal ediliyor. 

İhtiyaç içeriden karşılanamayınca, tahinde kullanılmak üzere susam dışarıdan ithal ediliyor. Bu da ülkenin parasının dışarıya gitmesine sebebiyet veriyor.

Ülkemizde yetişen bir ürün olmasına rağmen üstelik üç bölgenin iklimi susam üretmeye elverişli iken ülkemiz bir tarım ülkesine iken susam ihtiyacımızın yüzde 80'inin ithal edilmesi, bu ülkenin her alanda olduğu gibi tarım alanında da bir planlamasının olmadığını gösteriyor.

Merak ediyorum, Tarım Bakanlığı ne iş yapar? Görünen o ki ülkenin ihtiyacı olan susamı ektirme planlaması dahi yapamıyor. Çok mu zor, susam yetişen bölge tarımcısına susam ekmeyi, susam yetiştirmeyi teşvik etmek, bunun için çiftçiye teşvik vermek?

Güya iki sözümüzden biri yerli üretim deriz. Nedense susamı dahi kendi kendimize yetiremiyoruz.

Bir de ekimi, dikimi, uğraşısı meşakkatli ise niye üretelim değil mi? Bastırırız parayı başka ülkelerden alırız. Zaten her alanda yaptığımız bu.

Gelir gider sorunumuz varmış. Hiç önemli değil. Yer içeriz, borç yaparız. Kazandığımızı faiz ödemeye veririz. Borç yapacağız diye rahatımızdan ödün mü verelim. Öyle değil mi?

Sonra pahalılıktan şikayetçi isek, tahin yemesek de olur. Ayrıca tahin yememekle ölmeyiz. O yüzden bunun için moral bozmaya gerek yok vesselam.

Bu konuda başka ne diyeyim dedim. Aklıma masaldaki “Açıl susam açıl” geldi. Söyleyeceksin bu parolayı. Hiç ekip toplamadan, önüne susam dökülecek. Al istediğin susam olsun diyecek. Aslında bu yöntem, üretmeyi sevmeyen toplum için ve planlamadan nefret eden kurumlarımız için bu yöntem bulunmaz bir fırsat... Aman neyse ne? Susam yerine en iyisi susmak.

*25/12/2023 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır

4 yorum:

  1. Hocam çocukluğuma gittim, rahmetli babamla yat geber yemeğimiz vardı, eğer tahin geldi ise bal ile yada toz şekerle karıştırıp yerdik, yanına peyniri katık etmeyi çok severim. Bu sene yolum tesadüf İstanbula düştü, bir bayan arkadaşımda otogarda Konya firmasında bilet keser, bir uğrayım dedim, yazıhanede satılan bozkır tahini ve pekmezi görünce uçarak aldım, hem kendimize hemde işlerimize yardım eden hacı amcamıza aldım. Bu kadar arttı ise fiyatlar bir daha nerede karşılaşırız tahinle kim bilir...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yedi kardeşli tek odalı bir evde büyüdüm. Küçüklüğümde tahin yediğimi hatırlamıyorum. Tuz ve biberi mayalı ekmeğin (bazlama) arasına sıkarak çok yemişliğim vardır. Tahin gördüm ise de ramazandan ramazana görmüşümdür. Küçüklüğümde köpük revaçta idi. Ramazanlar vaz geçilmez idi. Az da olsa tatmışlığım var. O kadar lezzetliydi. Bir ara tahin aldığım marketten birinin köpük aldığını gördüm. Bir hevesle ben de aldım. Küçüklüğümde aldığım lezzeti vermedi. Yoklukmuş bana küçüklüğümdeki o lezzeti veren. Tahini pekmezle yemeyi çok severim. Evimde eksik olmaz. Tenekelilerden almam. Bazen bayatlamış oluyor ve tabana çöküyor. Bozkır tahinini alırım. Çifte kavrulmuş. Kepekli ve kepeksiz çeşidi var. Kepeklisini tercih ederim. Açıktan alırım. Alınca da iki, üç kilo birden alırım. Tahini pekmezle karıştırınca başka bir şey aramam. Peynirle de aram yok. Kahvaltılarımın vazgeçilmezi. Siz çocukluğunuza gidince, ben de kendimi çocukluğumda buldum. Size afiyet olsun.

      Sil
  2. Geçenlerde bir arkadaşımız tahinin yararlarını sıralayan bir mesaj göndermişti. Her derde deva adeta. Denetlenemeyen bir pazarda herkes istediği fiyattan ürün satıyor ne yazık. Keşke asıl kazancı ilk üretici kazanabilse, masrafını çıkarabilse. Düzenlenecek kurslarla daha iyi ürün elde etmeyi öğrense. Her şey uzmanını bekliyor galiba. İyi niyetli, dürüst , bilgili üreticiler, işini hakkıyla yapan ve tüketiciye ulaştıran nitelikli satıcıları, esnafı dört gözle arar olduk.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tahin hem lezzeti hem de faydası yönünden tartışılmaz. Keşke ülkemizde susam yeterince üretilse de insanımız yeterince yiyebilse... Bizde maalesef üretici değil de hep aracılar ve komisyoncular kazanır. Güya üreticiden tüketiciye olacak şekilde bir ağ kuracağız dendi. Ama arkası gelmedi. Fiyat ve kalite yönünden yeterince denetlenmiyor. Denetlense de verilen cezaların bir caydırıcılığı yok. Bir ara Bakanlık ürününde tağşiş yapan firmaların isimlerini yayımlardı. Bu, ben başa çıkamıyorum, siz başınızın çaresine bakın anlamına gelir. Esnafın kaliteli ürün ve dürüst olabilmesi için ahilik sistemine benzer bir yapılanmaya ihtiyacı var diye düşünüyorum.

      Sil