Emeklilerin
yaklaşık 6 milyonu bugün en düşük maaş olan 7.500 lirayla geçiniyor. Yapılan zamlar
da kök maaşlarına yapıldığı için çoğu 7500’ü geçemiyor. Ocak 2024’de gelecek zamla
birlikte 10-11 bin lirayla geçinmenin yoluna bakacaklar.
Çalışanların
yüzde 37’i asgari ücretten ücret alıyormuş Bakanın açıklamasına göre. Bu demektir
ki çalışanların üçte birinden fazlası 11.400 lira ile geçiniyor.
Bir
devlet bankasından memur olarak emekli olan ön lisans mezunu bir emekli 13 bin lira
emekli maaşı aldığını söyledi.
31
yıl üzerinden emekli olan lisans mezunu bir öğretmenin emekli olduğunu öğrenen yanındakiler,
öğretmene ne kadar aldığını sordular. 16 bin lira dedi.
İşsiz
insanların oranı ise Ekim 2023 itibariyle yüzde 8.5 dolaylarında imiş. Bu demektir
ki nüfusa oranla bu toplumun her on kişiden biri işsiz.
Verdiğim
örneklerden hareketle bu toplumun en zor durumda olanları işsizler olsa gerek. Çünkü
işsizler geliri olmadığı için ellerine bir şey geçmiyor.
En
düşük maaş alan emekliler ile asgari seviyede ücret alanların bu ekonomik şartlarda
geçinebilmeleri mümkün değil.
En
düşük emekli maaşına talim edenlerin evi var ve evde çocuk kalmamışsa bile geçinmeleri
yine mümkün değil ama kısarak belki geçinebilirler.
Asgari
ücretle çalışanların çoğu genç nüfus, evli ve çocuk sahibi. Oturdukları ev kira
değilse, kıt kanaat geçinebilirler.
Hem
en düşük emekli maaşı alanlar içerisinde hem de asgari ücretle çalışanlar arasında
evi kira olanların 7500 ve 11400 lira ile geçinmeleri mümkün değil. Çünkü ellerine
geçen para kiralarına bile yetmez.
13
ve 16 bin emekli maaşı alan emekli memur ve öğretmenin de geçinmesi zor.
Verdiğim
emekli ve çalışan örneklerini topladığımız zaman bu ülke insanının kahir ekseriyeti
düşük ücrete mahkum. Yani alt gelir seviyesindeler.
Sen
otuz-otuz beş sene çalış. Köşene çekildiğinde sana 7500, 11400, 13000, 16000 gibi
alt gelir maaşı bağlansın. Yazık bu ülke insanına.
Bugünün
şartlarında hem çalışan hem de emeklinin insanca yaşayabileceği maaş 20 binden aşağı
olmamalı. Altında kalan rakam kişinin sürünmesi için yeter de artar bile.
Özellikle
emeklilere verilen maaş onları ölüme terk etmek, ölmesini istemek, onları angarya
görmek demektir.
Emeklilerin
bu durumu, çocuğun yürümeye başlamadan önceki emekleme dönemine ne çok benziyor.
Emekleyen kişi küçükken de başkasına muhtaç, ömrünün sonuna doğru da başkasına muhtaç.
Emekleyenin dizleri acır, emeklinin ise vicdanı ve bir ömürlük pişmanlık.
Tek
kelimeyle ayıptır, günahtır, vebaldir bu insanımıza reva görülen muamele.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder