TDK'ye göre ezik;
"çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere",
"ezilmiş veya yassılmış",
"olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan", "pısırık", "üzüntülü bir biçimde." anlamlarına geliyormuş.
Çarpma vb. sebeplerle oluşan bere zor iyileşir ama vücut er geç sağlığına kavuşur.
Üzüntülü bir biçimde hali ise bir sevindirici haberle mutluluğa dönüşebilir ya da o üzüntülü hal özümsenir kabullenilir.
Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş, pısırık kimse için biraz kalem oynatalım.
Zamanında itilip kakılıp değer verilmemiştir. Kendisini ifade etmek için hep alttan almıştır. Nezaket ve zarafeti elden bırakmamıştır. Tüm çabası, kendisini ezmeye çalışanların kendisini anlamasıdır. Ah elimde bir imkan olsa, bunların bana yaptığını ben onlara yapmam demiştir.
Gel zaman git zaman devir kendisinin devri olur. Ya güç olur ya da güce yaslanıp güçten beslenen.
O pısırık adam gider, geçmişini ve geldiği yeri unutan biri gelir.
Bir eline dini bir tarafa gücü alır. Ne oldum delisi olur çıkar. Öyle ya din ve gücün karşısında kim durabilir.
Naziklik ve kibarlığı ve alttan alması gider.
Tepeden bakmaya başlar.
Buyurgan olur.
Ağzını bozar. Yakışır mı desen, onlara anladığı dilden konuşacaksın. Karşısında pısırık insan yok der.
Ezmeye başlar.
Fikrinin karşısında farklı fikre tahammülü yoktur.
Saldırma ve had bildirme asıl mesleğidir artık. Devleti ve devletin organlarını göreve çağırır.
En büyük endişeleri, bir gün yine ezilen duruma düşmeleridir. Bunun için en ufak bir serzenişi dahi yok etmeleri gerekir ve güç daima yanlarında olmalıdır. Yoksa maazallah eski günler çekilir gibi değil.
Tüm bunları ve daha fazlasını bunlara yaptıran geçmiş ezik ve pısırık halidir. Bugün eziklikten ve pısırıklıktan eser kalmasa da onlara bunu yaptıran geçmiş eziklik psikolojisidir.
Hasılı, eziklik ve pısırık hali güçlüyken bile ruh ikizi gibi kendilerinde devam eder. Bunu hal ve hareketlerinden, jest ve mimiklerinden, kazanmak ve gücü elde tutmak için her şeyi mubah görmelerinden, durmadan söz ve eylem çelişkisi içerisine girmelerinden anlayabiliriz.
Kısaca huzuru huzur bozmada bulurlar. Böyle huzur da geçici ferahlamadır. İçleri huzursuz oldukça yine huzur için yeni huzursuzluk gerek bu tipler için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder