Bildiğim kadarıyla kişinin intiharı dince yasaktır. Çünkü
vücut kişinin kullanımına verilse de bu vücut kişiye bir emanettir. İntihar,
emanete ihanet demektir. Bu yüzden hiçbir haklı gerekçe intiharı makul
gösteremez.
Canlı bomba olup kişinin kendisini ve girdiği alandaki
insanların ölümüne sebebiyet vermesinin de hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Hele
içinde masum olan sivillerin bulunduğu bir ortamda canlı bomba olmak, toplu
katliam demektir. Can kaybının olduğu yerde mal kaybının esemesi okunmaz.
Geriye bıraktığı dehşet ise belleklerden kolay kolay gitmez. Yaralı kurtulup
ömrünün geri tarafını engelli geçirmek ise ölümlerden ölüm beğenmektir.
Savaşlar, uçakla bombalamalar, füze fırlatmalar, bir şehir
veya ülkenin altını üstüne getirmek, sivil ve asker demeden insanların üzerine
tankla, tüfekle gitmek, üzerlerine bomba yağdırmak; mabet, hastane demeden
katliam yapmak, emsaline vahşi hayvanlarda bile rastlanmayan dünyanın en ilkel
yöntemidir. Hemcinsini savaş ve terör yoluyla yok etmek, katliama tabi tutmak
ancak insanlığından çıkmış, insana özgü bir özelliktir.
Savaşmak bir kaba kuvvet gösterisidir. Gücün orantısız
kullanılmasıdır. Bir acziyet göstergesidir. Bunun normal hayattaki şiddetten
hiçbir farkı yoktur. Hatta daha beteridir. Bakmayın, insan için akıllı, irade
sahibi, düşünen, sorgulayan bir varlık dendiğine. Dünyanın en vahşi yaratığı
insandır. Vahşiliğini devlet yoluyla da gösterir.
Savaşlar hiç tasvip edilmese de en son çözüm düşünülse de
insanın hakimiyetinden ibaret bir dünya gerçeğidir. Sonucu daima kan, ölüm ve gözyaşıdır.
Dünyanın en kötü hareketi ve en aptalca olanı; bir
devletin, bir örgütün, kazanamayacağı ve kazanma ihtimali binde bir bile
olmayan bir savaşa kalkışmasıdır. İhtimaller arasında kazanma yok iken savaşa
tutuşmak, yok etmeye çalışan güce, gel bizi yok et demektir. Gücü olmadığı
halde ya da rakibiyle baş edemeyecek sınırlı bir güçle savaşa kalkışmak, bu
uğurda kendi insanını ölüme gark etmek demektir. Bu, bireysel intihardan da
canlı bomba olmaktan da beter bir durumdur. Çünkü bireysel intiharın
zararı kişinin kendisine ve geride bıraktıklarınadır. Canlı bomba eylemlerine
ise toplu cinayet canlı bombanın olduğu yerle sınırlıdır. Savaşlarda ise ülke
toprağının her bir yeri her bir meskun mahal bombalama riskiyle karşı karşıya.
Etkisi tüm ülkeyi ve çevre ülkelerini içine alır. O yüzden savaşa özellikle kazanamayacağın
bir savaşa kalkışmak o ülke insanını toplu intihara sürüklemek demektir. Bunun
ise ne akılda ne mantıkta ne de realitede yeri vardır.
Durum bu iken savaşı kazanma şansı olmayanlara “haydi aslanlarım!
Haydi yiğitlerim! Sizinle beraberiz hamaseti yapmak, toplu intihara kalkışanlara
gaz vermek, sizler mücahitsiniz” demek ise hiç akıl kârı değildir.
Burada yapılması gereken, bir işe kalkışırken önü ve arkasını
hesap etmeyenlere, otur oturduğun yerde denmeli. Söz dinlemiyorlarsa araya mesafe
koymalı. Maddi ve manevi destek vermemeli. Geriye bıraktıkları kan ve gözyaşı üzerinden
kimseye, hiçbir kurtarıcıya prim vermemeli. Çünkü ne kadar acımasız ne kadar haksız
olmasına rağmen bu dünya yaşanmaya ve nefes almaya değer.
*13/12/2023 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.
Merhabalar.
YanıtlaSil"...Bakmayın, insan için akıllı, irade sahibi, düşünen, sorgulayan bir varlık dendiğine. Dünyanın en vahşi yaratığı insandır. Vahşiliğini devlet yoluyla da gösterir..." Tespitinize katılıyorum. Çok doğru ve haklısınız. Ancak kişinin bireysel intiharına gelince: Sayın hocam, o öyle bir duygu ki, tam o esnada insan hiç sağlıklı düşünemiyor ve çekiyor tetiği, farkına varıyor ama iş işten geçiyor. İşte o anı savabilecek bir şey bulamazsa, sonuç kaçınılmaz oluyor. Benim kayınbiraderim üzerine benzin döküp kendini yakıyor, canı acıyınca ateşini söndürmek için yerde yuvarlanıyor, ama maalesef iç organları kavrulduğu için vefat ediyor. Boynuna ip dolayan da öyle, altındaki iskemleyi devirdikten sonra boynuna oturan o ipi gevşetmeye çalıyor, ama nafile... İp bir kere boynuna oturduktan sonra kişinin kendi o ipi asla gevşetemez. İşte dediğim gibi, teşebbüs ediyor ve o anda ip boyuna oturunca pişman oluyor iki eli ile birlikte sarılyor ama nafile. Sonuç kaçınılmaz.
Cenab-ı Hakk, hiçbir kulunu böyle darda ve çaresiz koymasın. Aksi halde akibet hiç de iyi olmuyor. Kaç intihar olayına şahidim. Mezarlıkta annesinin mezarı başındaki çam ağacına kendine asan bir tanıdığım. Tüfeği başına dayayıp tetiği çeken tanıdığım, üzerine benzin döküp kendini yakan tanıdığım. Çok zor...
Selam ve saygılarımla.
As Recep Bey. İntihar yazıda değindiklerimin en masumu. Anlıktır. Düşünülerek yapılan bir şey değil. Bir cinnet hali. Öyle zannediyorum, psikolojik bir durum. Bize garip gelse de İntihar edenin gözüyle bakmak lazım. İntihar kişinin kendine zarar vermesi, geride kalanlara acı vermesi. En azından başkasına zarar vermiyor. Yazıyı esas Hamas üzerine yazdım. İsim vermedim. Çünkü Hamas kazanamayacağı bir savaşı başlattı. Halkına hayatı zindan etti. Ölümlerden ölüm beğendirdi.
SilMerhabalar Sayın Hocam.
SilYazınızdaki asıl meselenin, kazanamayacağı bir savaşı başlatan Hamas'ın Filistinlilere verdiği zarar nedeniyle yediği bu haltın bir intihar girişimi olduğunu vurgulamak olduğunu anlamasına anladım da; benim de diğer taraftan böyle acılarım olunca, ben de meselenin bu boyutundan girerek paylaşmak yoluyla biraz ferahlamak istemiştim. Evet Hamas'ın yaptığı sonucu çok vahim olan büyük bir intihar girişimiydi. Peki Hamas gerçekten ne yapmak istedi? Hamas böyle yapmakla İsrail'in ekmeğine yağ sürdü. Haması hangi ülke yelledi? Bence Hamas burada bir oyuna alet edildi. Öyle değil mi?
Ben geçici olarak "değirmenden mektup var" sayfamı kapattım. Bilginiz olsun.
Selam ve saygılarımla.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SilMerhabalar, As. Recep Bey. İntiharların her biri yürek yakan cinsten. Sizi çok iyi anlıyorum. Acısını da en yakınları bilir. Allah sabır versin. Bir öğrencim canına kıyınca çok üzülmüştüm. Etkisi yıllar yılı devam etti. Oturup bir gün yazı konusu edindim. Arkadaşları bile unutmuş. Hayat dolu bir çocuktu. Derdinizi paylaşmanızdan memnun oldum. Bunlar bizim ortak derdimiz. Hamas'ı bir türlü anlayamadım. Bir örgüt bir şehri tüm insanıyla birlikte bu şekil savaş alanına döndürmez. 17 bini geçti ölü sayısı. Bir milleti yok etmek için bir oyun var burada. Allah Müslümanlara feraset versin. Bu arada çok takip edemesem de ilgiyle takip edilen blogunu geçici de olsa kapatmana üzüldüm. Zaman zaman girip müstefit oluyordum. İnşallah tekrar yayında görürüz. Baki selamlar.
YanıtlaSil