Destek
Hizmetleri Daire Başkanı aradı dün. Konuştu benimle. Halimi hatırımı sordu.
Taşıma ve yemekte sorun var mı dedi. Yok efendim dedim. Yemek işini falan
almış, yaklaşık maliyet bu kadarmış, firma şu kadar teklif ederek ihale onda
kalmış. Ciddi bir firma görünüyor. Her şey çok güzel dedi. Sözleşmeyi şu gün
imzalamışsınız. Ardından yemek firmanıza ulaşamıyorum. Bunlar telefonlara
bakmıyor mu, beni bir arasın dedi ve kendi özel numarasını verdi.
Az
sonra bir daha aradı. Firma sahibine numaramı verdin mi dedi. Verdim, dedim.
Şunun numarasını ver dedi. Verdim.
Telefonun
ardından içimde bir sevinç bir sevinç. Nasıl sevinmem. Koskoca daire başkanım,
taşradaki beni aramış. Olmayan sorunumu çözmeye daha doğrusu yemek firmasına
ulaşmaya çalışıyor.
Sevincim
bir yana. Heyecan ve hayretim de arttı. Gıpta etmenin ötesinde kendisini
kıskandım da. Çünkü yaklaşık maliyetten, teklif edilen miktara, ihaleyi alan
firmanın adına varıncaya kadar her şeyi biliyor. Ne ara haberi oldu, ta
Ankara'daki daire başkanımın dedim. Devletimin bu hassasiyetini ve
sorumluluğunu takdir ettim. Ayrıca tevazuuna da hayran kaldım. Çünkü altındaki
bir memuruna aratabilirken kendisi arıyor. Devlet baba dedikleri bu olsa gerek.
Ama tüm ihale bilgi ve sürecine sahip
daire başkanımın, ihaleyi alan firmanın numarasını bilmemesi bana bir eksiklik
gibi geldi ama daire başkanı da olsa o da bir insan. Olurdu böyle eksiklik.
Belki de kendisine nazar değdirmemek için iletişim bilgisini bilmediğini ifade
etti, kim bilir.
Neyse,
görüşmenin ardından ismi Mehmet olan daire başkanım kimmiş, şuna bir bakayım.
Çünkü telefonla da olsa aramızda bir hukukumuz oluştu. Böylece kendisini simaen
tanımış olurum ve nasıl davranacağımı bilirim diyerek Bakanlığın web sayfasına
girmek istedim.
Başta
destek hizmetleri olmak üzere Bakanlığın tüm birimlerine baktım. Bizim
Mehmet'in ismine rastlamadım.
Hasılı,
beni sabit telefondan arayan, bana bağlanmak için kendisini daire başkanı diye
tanıtan; benim de kah efendim kah başkanım kah müdürüm dediğim kimsenin bir
sahtekar olduğunu bittecrübe öğrenmiş oldum.
Ardından
yemek firmasının sahibi aradı. Bu kimse gerçekten daire başkanı mı diye. Gerçek
değil maalesef sahtekarmış dedim.
Ne
benim ne firmanın bir şey kaptırmadığı sahte daire başkanının, sahteliğine üzüldüm
mü? Hayır. Sahte de olsa sabah sabah bir daire başkanı ile görüşmüş oldum.
Hasılı, sevincim hala devam ediyor. Siz kendinize yanın.
Not: Firma sahibi biliyormuş böyle sahtekarları. Bu tipler kendisini bakanlıktan tanıtarak “Şöyle bir ihtiyaç sahibi var” deyip yardım talebinde bulunuyormuş. 08.09.2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder