30 Eylül 2023 Cumartesi

Bir Öğretmenin Ardından

İki bin öncesi aynı okulda çalıştığım bir fizik öğretmeniyle, sonrasında hiç karşılaşmadım. Sosyal medya aracılığıyla vefat ettiğini öğrendim. Yakınlarına başsağlığı kendisine rahmet diliyorum. 

Vefatının ardından, birlikte yaşadığımız anekdotlar gözümün önüne geldi. Belki hisse çıkarırız düşüncesiyle bazı anekdotlara ve kendisi hakkında bazı bilgilere yer vereceğim. 

İlginç bir kişilikti. Fikri, zikri farklı biriydi. Çalıştığı okul İHL olmasına rağmen herhangi bir konuda aykırı görüşünü söylemekten kaçınmazdı. Fazla konuşur, her konuda fikrini söylerdi. Hoş sohbet biriydi. 

Kendisiyle boş derslerde ve teneffüs aralarında laflardım. 

Ortaokulu imam hatip ortaokulunda okumuş. Babası, dindar ve mütedeyyin biri olmasına rağmen kendisi mütedeyyin değildi. Açıkça söylemese de edindiğim intiba, inanmayan biriydi.

Yaz tatilinde herkes memleketine giderken sıcak bir iklim olmasına rağmen o, memleketine gitmezdi. Konuşmasından anladığıma göre babasıyla anlaşamıyordu. Zannedersem küs idi. 

Bir gün babasıyla arasında geçen şu anekdotu anlattı. Çocukken belki de İHO'da okurken babası her gün bu arkadaşı sabah namazına kaldırır. Her sabah kalkardın, kalkmazdın atışması yaşarlar. Babası ne kadar uğraşsa da bu arkadaş namaza kalkmaz. Yine bir gün babası onu namaza kaldırdığında babasına, "Sen ben yaşında iken namaz kılıyor muydun, sabah namazına kalkıyor muydun" diye sorar. Kalkmazdım ve kılmazdım cevabını verir babası. "O zaman bana karışma" der. Babası da bir daha karışmaz. Bu arkadaş küçüklüğünde kılmadığı namazı, büyüdüğünde de kılmazdı aynı okulda çalışırken. Cumaya bile gitmezdi.

Hiç içtiğini görmesem de içki içtiğini gizlemezdi. Okula sarhoş geldiğini görmedim. Tüm içki çeşitleri ve tatları hakkında derin bir bilgiye sahipti. Bu bilgisinin bana çok faydası oldu. O zamanlarda günlük bulmaca doldururdum. Gazetelerin günlük bulmacaları yeterli gelmez, kitapçıdan bulmaca kitapları satın alırdım. Bu uğraş sonucunda kelime hazinemi epey geliştirdiğimi düşünüyorum. Bulmacalarda boş kalan yerler içki isimleri idi. Bu konuda Fransız olduğumdan, bu boşlukları doldurmak için bu öğretmenin gelmesini beklerdim. Kapıdan girer girmez, hocam, dört harfli bir içki, beş harfli bir içki ismi söyle derdim, kaç harfli olursa olsun, hepsini söyler, sayesinde boşlukları doldururdum. 

Şu anlattığı da ilginç: “Köy veya kasaba, küçük bir yerleşim yerinde çalışırken okulun din kültürü öğretmeniyle arkadaş olur. Birkaç defa evine davet eder. Din öğretmeni evli olmasına rağmen davete kendisi icap eder. Evde eşiyle birlikte oturup kalkarlar, yemek yerler, çay içerler. Bir defasında da din öğretmeni bu arkadaşı evine çağırır. Öğretmen belirtilen gün ve saatte din öğretmeninin evine gider. Kapıyı çalar. Kapıyı din öğretmeninin hanımı açar. Karşısında bu öğretmeni görünce kapıyı açar ama kapının arkasına kendini gizler. Öğretmen bu duruma şaşırır ama belli etmez. İçeri geçer. İki öğretmen otururlar. Epey bir oturduktan sonra ‘Hocam, eşiniz hasta mı yoksa’ der. Hayır cevabı alınca, ‘Bir manisi mi var” der. Yine hayır cevabı alır. ‘O zaman niye yanımıza gelip oturmuyor. Ayrıca beni görünce niye kaçtı’ sorusunu sorar. ‘Bizde böyle, biz ayrı otururuz’ cevabını verir. Bu cevaba bozulur. ‘Madem böyle. Bize o kadar geldin. Biz seni eşimizle karşıladık. Birlikte oturduk. Bu hassasiyetini niye hiç söylemedin? Ben eşinle oturmam demedin de evinde bunu uyguluyorsun. Bundan sonra arkadaş da olmayalım. Birbirimize gidip gelmeyelim’ diyerek evi terk eder. Bu anekdotun ardından, hocam bu uygulama size garip gelebilir ama bu toplumun çoğunda bu şekil ayrı oturma var. Buna da saygı duymak lazım. Biz de ayrı otururuz dedim ise de ikna olmamıştı.

Anlattığım iki anekdot üzerinde düşünmeye değer. Namazı sevdirmeden, zamana yaymadan, çocuk psikolojisini düşünmeden çocuğu zorlamak, baskı yapmak bu arkadaşta olduğu gibi ters tepebilir. Haremlik-selamlık oturmalarında bu toplumun iki ayrı anlayışı var. Bu konuyu ilişkiyi kesme noktasına getirmeden çözmek gerek. Giyim ve kuşama riayet edildiği, konuşmalara dikkat edildiği takdirde yeri geldiği zaman birlikte oturmada bir sıkıntı olmayacağını düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder