30 Eylül 2023 Cumartesi

Başkasının Gözünde İlahiyatçılar

İnsanın veya herhangi bir meslek grubunun kendisini nasıl ve ne şekilde gördüğünü bilmesi önemli. Çünkü kişinin veya meslek gruplarının kendini bilmesi, kendini okuması demektir. Kendini bilen çevreyi de okur ve bilir. Daha da önemlisi, kişinin veya meslek gruplarının başkalarının nezdinde nasıl göründükleridir ve bunu bilmeleridir. Çünkü kişi veya meslek grupları ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, değer ve kıymetlerini başkalarının gözünde göründükleri kadardır. Olumlu bir imaj varsa, bu imaj itibarlarına itibar katar. İyi bir imajları yoksa itibar kaybına uğrarlar. Bu görüntüyü giderirlerse ne âlâ. Değilse toplum nezdinde itibarları yok olur. Bu kısa ve genel açıklamanın ardından, son yıllarda makam ve mevkilerde daha bir görünür olan ilahiyatçılar, kendilerini nasıl görür bilmiyorum ama günümüz ilahiyatçılarına dair ilahiyatçı olmayan bir yüzün ilahiyatçılar hakkında yazdıklarına yer vermek istiyorum:  

 "Din adına yapılan işlerdeki, söylenen sözlerdeki pespayelikleri gördüğü halde görmezden gelen ilahiyatçılar bu duruma gelinmesinde birinci derecede sorumlu olan kişilerdir.

Kimisi milletvekili olabilmek için kimisi ballı ihale peşinde, kimisi de kendisine veya bir yakınına post kapma kavgasında olduğu için inandıkları dinin paçavraya döndürülmesine ses çıkarmıyorlar. 

Maddi yarar edinmek için iktidarın veya bir tarikatın kapısına kul olan, sesini yükseltmeyen her ilahiyatçı (kendi inanç ölçülerine göre) şeytanın ortağıdırlar.

Dinbazların inandıkları dini yaşamamalarından, riyakarlıklarından en çok şikayetçi olan kesimin de deistler veya ateistler olması ayrı bir ikilem.

Çünkü onlar ikiyüzlülüğe, sahtekarlığa dayanamıyorlar. 

Dinin haram ettiği eylem ve söylemlerde bulundukları da, öte dünyada cayır cayır yanacaklarını bildikleri halde ilahiyatçıların neden bu günahları işlediklerini bir türlü kafam almıyor.

Acaba diyorum bazen; bu ilahiyatçılar meslekleri icabı dinî konuları incelerken dinin bir palavra olduğu sonucuna varıyorlar da ondan mı bu kadar rahat davranıyorlar? İçten içe deist veya ateist oldukları halde bulundukları konum veya çıkarlarını kaybetmemek için mi bunu açıklayamıyorlar?

Ey, şeytanın ortağı olan ilahiyatçılar! Eğer öte dünya hakkında bildiğiniz, bulduğunuz farklı bir gerçek var ise şu gariban, samimi Müslümanlara da açıklayın ki; kaçırdıkları vakit namazı veya tutamadıkları oruç için vicdan azabı duymaktan kurtulsunlar." Nadir Erke

Alıntıya, haklı veya haksız şeklinde bir kanaat belirtmeyeceğim. Şu var ki bu kimse gözünde ilahiyatçıların imajı iyi değil. Yazdıkları da yenilir, yutulur cinsten değil. İlahiyatçılar bu konuda ne der bilmiyorum. Bilinen bir gerçek var ki hiç savunma ve saldırma refleksine girmeden ilahiyatçıların bu yazıdaki alıntıyı irdelemeleri, bir durum tespiti yapmaları, bu imajın nasıl giderileceğine dair kafa yormalarıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder