11 Temmuz 2023 Salı

Suudilerin Futbol Bonkörlüğü

Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın "2030 Vizyonu" çerçevesinde dünyanın yeni finans merkezi ve Ortadoğu'nun yeni turizm destinasyonu olmak için kolları sıvayan Suudi Arabistan, dünyanın en büyük 10 futbol liginden biri olmak için de düğmeye bastı.”

Gazetelerde yer alan bu habere göre Suudi Arabistan, finans merkezi, nokta turizm ve en büyük on futbol kulübü arasında yer almak için paranın musluğunu açmış. Yani üç hedef ortaya koymuş. Sadece futbol için 20 milyar avro kaynak aktarılmış.

Suudi Arabistan dünyanın yeni finans merkezi olabilir mi? Bunu zaman gösterecek.

Turizm merkezi olmak istemeleri ilginç. Çünkü Suudi Arabistan zaten turizm merkezi. Özellikle Mekke ve Medine’ye yılda milyonlarca insan umre ve hacc için akın ediyor. Aşırı yoğunluktan dolayı her hacca müracaat edeni almıyor, ülkelere kota uyguluyor. Durum bu iken ülkesini turizm merkezi yapmayı hedefleyen Prens Muhammed, sanırım ibadet niyetiyle yapılan hac ve umreyi turizm olarak saymıyor. Halbuki her hac ve umreye giden Suudi Arabistan’a para bırakıp geliyor. Bu para Suudilerin neyine yetmez.

Futbola gelelim. Çünkü esas ilginci futbola dair yatırımları. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’dan talimatı alan ülke futbol kulüplerinin, büyük kulüplerde oynayan yıldız futbolcuları almak için teklif ettikleri bonservis bedelleri ve futbolculara verilen transfer ücretleri dudak uçuklatan cinsten, uçuk kaçık rakamlar. Her yıldız futbolcuya kimsenin telaffuz dahi edemediği rakamlar havada uçuşuyor. Kimi futbolcular bu servet kaçmaz deyip soluğu Suudi takımlarında alırken kimi de her şey para değil deyip telaffuz edilen rakamı elinin tersiyle itiyor. Suudi takımları yıldız futbolcuların ne kadarını alır bilinmez ama bu yaptıklarıyla futbol piyasasını epey yükselttiler.

Turizm ve finans merkezi olma yolundaki hedefleri neyse de futbol alanına Suudilerin burunlarını sokması olacak şey değil. İstedikleri kadar astronomik para verip en iyi yıldız oyuncuları kulüplerine kazandırsınlar, bırakın ilk on futbol takımı arasına girmeyi, ilk 20-30 arasına bile girmeleri mümkün değil. Para olmasa iyi bir takım oluşturulamasa da paraya rağmen başarılı olamayan yıldızlar topluluğu takımların sayısı az değil. Çünkü para bir yere kadardır ve her şey para değildir. Ayrıca futbol dediğimiz oyun bireysellikten ziyade bir takım oyunudur. Alınan yıldız futbolcuların takıma uyumu önemlidir.

Diyelim ki Suudi Arabistan takımları aldıkları futbolcularla başarılı oldular, kendi liglerinde şampiyon oldular. Bu şampiyonluklarıyla katılsalar katılsalar körfez ve Asya ülkeleriyle kendi aralarında maç yapabilirler. Hepsi yabancılardan kurulu yıldız futbolcularla dünya kupasına katılamazlar. Çünkü bu yıldız futbolcuların her biri kendi ülkelerinin milli takımlarında oynayan futbolcular. Avrupa kupalarına da katılamazlar. Dünya futbolunun kalbinin attığı ve her takımın kendini gösterdiği Avrupa kupalarında da olmayacaklarına göre bu kadar parayı yıldız futbolculara dökmenin ne gereği var?

Tüm bunlardan geçtim. Açlıktan kırılan Yemen gibi sınır komşuları ve ihtiyaç sahibi birçok İslam ülkesi varken bir sektör de olsa, tamamen seyir zevki için bu kadar parayı dökmenin bir izahını bulmak mümkün değil. Çünkü yeri geldiği zaman “Komşusu açken yok yatan bizden değil” deriz. “Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada ve birbirlerini korumada bir vücudun azaları gibidir. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar” deriz. Deriz oğlu deriz. Böyle ise Müslüman ülkelerin çoğu fakirlikle boğuşurken Müslüman bir ülke olan Suudi Arabistan’ın bu tasarrufuna ne denir? Demek ki Müslümanlık şişede durduğu gibi kitaplarda yazılı olduğu gibi değil.

Hasılı Suudi Arabistan’ın bu yaptığı tek kelimeyle ayıptır, günahtır, vebaldir, Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmemektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder