Meram Yaka'da otururken bakkal
büyüklüğünde bir mini market vardı. Hala da var. Fiyatları diğer büyük
marketlere göre uygundu. Şimdilerde o bölgede çoğu kapansa da o kadar büyük
marketlerin içinde arı gibi müşterisi vardı bu marketin. Bazı ürünleri buradan
alırdım. Beş kg'lık tereyağı da aldığım ürünlerdendi.
Yine bir gün 5 kg'lık aynı marka bir
tereyağı aldım. Önceki tereyağlarını beğenen eşim bu tereyağını beğenmedi. Var
bu yağda bir sorun. Bunu geri ver, bozuk dedi. Fişini attım. Üstelik bir kaşık
da olsa kullandın. Nasıl geri iade edebilirim. Sana da yağ beğendiremedim. Aynı
ürün aynı marka. Ya böyle kullan ya da çöpe atalım. Zaten geri iade hiç
hoşlanmadığım bir şeydir. Esnafın da hoşuna gitmez dedim. (Son sözü evde hep
ben söylediğim için hanım sessiz kaldı... Yazılarımı okumadığı için böyle rahat
yazdığımı söylememe gerek var mı?)
Market günlük gelip geçtiğim yol
üzeri olmasına rağmen markete girip tereyağında bir sorun var diyemedim. Çünkü
esnafın malını beğenmemek gibi olur, utanır sıkılırım. Bir de müşterisi bol
küçük bir işletme olunca, o kadar sıra bekleyen ve alışveriş yapan müşterinin
içinde malında sorun var demek kötü reklam olurdu.
Bir hafta sonra cadde üzerinde olan
o marketin önünden başka bir yere giderken çoğu zaman kasada duran birini
dışarıda bir başına telefonla görüşme yaparken gördüm. Uzağında durdum.
Telefonu bitirmesini bekledim. Konuşma bittikten sonra tüm cesaretimi
toplayarak kardeş, bir şey soracağım. Geçen haftaki şu marka tereyağlarınızla
ilgili bir şikayet geldi mi dedim. Evet geldi. Siz de almış mıydınız dedi. Evet
aldım. Geri iade alır mısınız dedim. Ne demek alır mısınız? Elbette
getireceksiniz dedi. Ama fişini attım dedim. Fark etmez alırız dedi. Ama yağı
açıp üzerinden bir kaşık alıp kullandık dedim. Açıp kullanmadan, tadına
bakmadan yağın bozuk olup olmadığını nereden bileceksiniz. Elbette
kullanacaksınız. Lütfen getirin. İster yenisini ister parasını verelim
dedi.
Küçük bir işletme de olsa gönlü
büyük bu esnafın bu konuşması hoşuma gitti. Onca büyük marketlerin içerisinde
niye o kadar müşteri çektiğini ve ayakta durduğunu daha iyi anladım. İnşallah
bu küçük marketten zincir marketlere büyürler dedim içimden. Çünkü birçok küçük
esnafın yaptığı gibi daha işin başında alışveriş yapmadan, girişte herkesin
göreceği şekilde "Satılan mal geri alınmaz", "Değişim ve iade
yoktur", "Satılan mal geri alınmaz, gün içerisinde
değiştirilir", "Para iadesi yoktur" demedi. Dükkanında da böyle yazı
yoktu. Pekala “Hiç şikayet gelmedi. Ürünümüzde sorun yok” diyebilirdi. Yine fişin
yok, iade alamayız da diyebilir, buna da bir şey diyemezdim. Haklı da olurdu. Ama
müşteri memnuniyetini esas alınca ipe un serme, kırk dereden su getirme gereksinimi
duymadı. Kurumsallaşma böyle olmalı.
Ertesi günü yağı getirip aynı marka yeni
ürünle değiştirdim. Hiç tepki gösterilmedi. Surat asılmadı. Tartıp kullanılanı düşmedi.
Getirdiğimi kovanın içini açmadan alıp bir kenara koydurdu. Başıma vurur gibi atmadı.
Hem girerken hem çıkarken kusura bakmayın dememe, ne kusuru, asıl siz kusura bakmayın
dedi.
O bölgede oturduğum müddetçe de gözüm
kapalı alışveriş yaptım buradan.
*
Geçen güm üç harfli zincir bir marketten
birkaç kalem alışveriş yaptım. Listemde olmamasına rağmen 41,50 TL olan ürünün üzeri
çizilmiş, altına 24,5 TL yazılı bir ürünü görünce, nasılsa kullandığım bir ürün.
Akarı kokarı da olmaz diye aldım. Üstelik indirime de bayılırım. Yeter ki üzeri
çizilmiş büyük rakamın altına düşük fiyat yazılsın.
Ödemeyi yaptıktan sonra alışveriş fişini
alıp cebime atsam da zaman zaman bir kenara çekilir, fişe üstünkörü bakarım. O gün
de öyle oldu. Kasadan ayrılmadan fişe baktım. Benim indirimli diye aldığım ürünün
bedeli 41,50 TL idi. Kasiyere, şu ürün terekte 24,50 yazıyor. Bakar mısınız dedim.
Bir başkasına işaret ederek yanına geldi. Fişi eline verdi. Terekteki ürünün fiyatına
baktırdı. Bakan görevli yanıma geldi. “Beyefendi, bizim hatamız. Terekteki ürünü
biz güncellememişiz. Özür dileriz. Nasıl yapalım” dedi. Bu fiyata alamam. Ya iade
alın ya da sizce sakıncası yoksa terek fiyatından alabilirim dedim. Hesap makinesini
aldı. 41,50 TLden, 24,50 TL’yi çıkardı. Çıkan parayı daha önce kredi kartı ile temassız
ödememe rağmen nakit olarak verdi. Kusura bakmayın dedim ise de ne kusuru. Bizim
hatamız. Tekrar özür dileriz dedi.
Müşteri memnuniyetini esas alan bu zincir marketin her bir köşede mantar biter gibi şube açtığını daha iyi anladım. Demek ki böyle böyle büyüyor. Kurumsallaşma dediğin böyle olmalı. Her bir firma büyük de olsa beceremiyor bunu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder