31 Temmuz 2023 Pazartesi

Eğitim ve Öğretim Serüvenimiz

Eğitim ve öğretimin gidişatından hiçbirimizin memnun olmadığı hepimizin malumu. 

Eğitim ve öğretimi birlikte kullansak da Milli Eğitim Bakanlığının isminde eğitim geçse de bugün okullarda eğitim yapılmadığını biliyoruz. 

Yaptığımız öğretimdir. Öğretimi de sınav odaklı yapıyoruz. Varsa yoksa sınav düşünüyoruz. Sınavları da klasikten ziyade çoktan seçmeli teste dönüştürdük. 

Yapılan merkezi sınavlarda başarılı olup iyi bir okul kazanmak, kariyer yapmak ve iyi bir iş bulmak bizdeki öğretimin tek kriteridir.

Başarının gelmesi için de iyi okul iyi muhit iyi öğretmen arayışı içindeyiz. Başarı için de okulu yeterli görmeyenlerdeniz. Mutlaka takviye gerekir. Okullar ders bitimi veya hafta sonları dershane işlevi görür. Etüt, kurs merkezleri ve özel dersler takviye seçenekleri arasındadır. Çocuklarımız ders kitaplarının yanında konu anlatımlı ve soru bankası adıyla çıkarılmış ne kadar test varsa çözmek zorunda. Kısaca çocuklarımız yarış atı gibi sınavlara hazırlanır. Üniversite bittikten sonra da atanmak için yapılan merkezi sınavlara yine hazırlık gerekiyor. Tüm bunlar ve daha fazlası bu ülkenin eğitim ve öğretimin vazgeçilmez olmazsa olmazıdır. Hasılı öğretim yapıyoruz. Bunu da becerebildiğimiz söylenemez.

Eğitim ve öğretim yönünden durumumuz bu. Bir şeylerin yanlış gittiğini ve yapıldığını herkes biliyor. Değişik sistemler uygulanmasına rağmen süreç odaklı bir eğitimden ziyade sınav odaklı eğitim ve öğretime devam ediyoruz. Anasınıfından, fakülte bitirinceye kadar 20-25 yılımızı sınav odaklı öğretime harcarken ne kadar başarılı olduğumuz bir yana, toplum ve sosyal hayattan kopuk yetişmemiz de işin bir başka yönü. 

20-25 yıllık öğretim hayatının ardından iş bulmak bir mesele. Bulduğumuz işi beğenmek ayrı bir dert. Bunca yılı niye okudum ise son pişmanlık.

Belli bölümler haricinde genelde dört duvar arasında geceli gündüzlü bir gelecek inşa etme adına berhava olan 20-25 yıllık öğretim hayatının büyük bir kısmı test çözme ve sınava hazırlanma olarak geçtikten sonra nesilden ahlak ve etik değerleri özümsemesini bekliyoruz. Yani eğitim bekliyoruz.

Ne demek eğitim? "İstenilen yönde davranış değişikliği oluşturma süreci" demektir. 20-25 yıllık öğrenim hayatının ardından, hiç üzerinde durmadığımız olumlu davranış beklemek arpa ektiğimiz tarladan buğday mahsulü beklemeye benzer. Gerçekten bu uzun süreçte eğitim adına ne verdik de büyüklere saygı, işinde düzgünlük, nazik ve kibar vb. davranışları sergilemesini; eşi, dostu ve akrabayı bilmesini bekliyoruz. Toplum içine katmadan hayattan kopuk yetiştirdiğimiz, istediğimiz okulu ve bölümü kazanmanın dışında hiçbir sorumluluk vermediğimiz; ev, okul ve kurs merkezlerine hapsettiğimiz nesil ne bilsin tüm bunları. Biz onlardan, önce ahlaklı ol, sonra bilgili demedik ki. Önce bilgili ol, ahlak sonradan da olur dedik. Bunu isterken de ağaç yaş iken eğilir atasözümüzü kulak ardı ettik. Kusura bakmayalım da ağaç büyüdükten sonra o ağaç ne eğilir ne bükülür. Ayrıca şunu unutmayalım ki küçükler bizim ileri attığımız oklarımızdır. Okun nereye gittiğine kızıp köpüreceğimize o oku oraya atan kendimize kızalım. Kısaca eğitim ve öğretimini beğenmediğimiz o çocuklar biz büyükleri örnek alır. Çünkü herkes özellikle çocuklar gördüklerini uygular.

Kısaca eğitim ve öğretim iki kanatlı kuşa benzer. Nasıl ki kuş tek kanadıyla uçamaz ise bilgi ve davranış diyebileceğimiz eğitim ve öğretim de iki kanatlı bir kuşa benzer. Kuşun uçması için nasıl ki iki kanat gerekiyorsa çocukların istediğimiz şekilde yetişmesi de birini diğerine tercih etmeden ve ihmal etmeden eğitim ve öğretimi birlikte yürütmeliyiz.

Durum bu iken o kadar sistem değişikliğine rağmen bir türlü istediğimiz verimi alamadığımız bu eğitim ve öğretim serüvenimizden bir an evvel kurtulmamız gerekiyor. Bu konudaki önerilerimizi de diğer yazımıza bırakalım.

2 yorum:

  1. Merhabalar Sayın Hocam.
    Kaç yıl oldu bilmiyorum ama, AKP'nin iktidara geldiği günden beri okullarımızdaki eğitim ve öğretim seviyemizin çok düştüğünü hatta okullarımızda eğitim uygulamasının tamamen kaldırıldığını biliyoruz. Ailede eğitim yok, okulda eğitim yok ve bunun sonucu olarak okullardaki gençlerimizin acınacak hali de ortada. Bilinen şeyleri, izlenimleri ve gözlemleri papağan gibi burada tekrarlamak istemiyorum.
    Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Sağlıcakla ve esen kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğitim ve öğretim bizim kanayan yaramız. Maalesef içler acısı. Hangi sistem getirirlerse getirsinler elimizde kalıyor ve ölü doğuyor. Her şeyin değerinin düştüğü gibi okumanın da bir anlamı kalmadı. Biraz soluk almak istiyorsak, okullarda eleme sistemi yani kalma ciddi olarak düşünülmeli. Herkes lise mezunu yapılmamalı. En önemlisi de eğitim ve öğretime ideolojik yaklaşılmamalı.

      Sil