Yapılan
yeni seçimlerin ardından iki bakanın dışında kabine de yenilendi. Öncelikle yeni
hükümetin ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Yeni
hükümet sistemine göre bakanlar çok önemli olmasa da açıklanan listeye dair
kanaatim olumlu. Düşünülmüş ve özenle seçilmiş bir liste izlenimi edindim. Kabinenin
yeni simalarının çoğunluğu yeni yüzlerden oluşuyor. İçimde başarılı
olacaklarına dair kuvvetli bir kanaat var. İş üzerinde bakanları icraatlarıyla
görünce daha iyi tanımış olacağım ama onlara dair olumlu izlenimimin doğru
çıkması en büyük temennimdir. Çünkü başarılı olmaları ülkenin hayrınadır.
Yeni
atanan bakanların çoğunu tanımasam da yüzlerinden devlet adamı ciddiyeti
edindim. Hepsinin siyasi bir görüşü var ve iktidardaki parti ile organik ve
inorganik bağlarının olmasında bir sakınca yok. Mevcut yeni sistemin bakanları önceki
sistemin bakanları gibi değil, dışarıdan atanıyorlar. Siyasetle uğraşmaktan ziyade icraatlarıyla öne
çıkmalarında fayda var. Çünkü bu yeni sistemde bakanlar teknokrat işlevi
görüyor. Temennim odur ki bir önceki İçişleri Bakanı gibi siyasetin içine dalmazlar.
Dillerinden ziyade elleri ve eserleri konuşulur.
Birkaç
örnek vermek istersem, İç İşleri Bakanlığına getirilen kişi, bugüne kadar
şaibeden uzak başarılı bir valimizdir. Yüzünden devlet adamı ciddiyeti
okunuyor. İsabetli bir seçim. Hem başarılı olacağına inanıyorum hem de daha
önce tartışmanın odağı haline getirilen bakanlığını şaibelerden uzak tutacağını
düşünüyorum. Emniyet, huzur ve güvenden sorumlu bakanlığa sükunet getirecektir.
Devir
teslim esnasında bir oh çeken Hazine ve Maliye Bakan’ının yerine atanan Mehmet
Şimşek’in de bakanlığına bir ciddiyet getireceğine, müdahale edilmediği
takdirde ekonomiye çekidüzen vereceğini düşünüyorum. Sayın Şimşek işini seven,
işini yapan, çok konuşmayıp işine yoğunlaşan ve işini genel geçer kurallarla olması
gerektiği gibi yapan bir imajı var. Mali disiplinden ödün verilmediği
zamanlarda ekonomiye yön vermesi yönüyle toplum ve iş çevreleri yönünden
herkesin güvenini kazanmış biri ve çok isabetli bir seçimdir.
Uzun
yıllar MİT müsteşarlığının ardından Hakan Fidan’ın da Dış İşleri Bakanlığına atanması
olumlu. MİT’te epey tecrübe kazandı ve eskimişti. Yeni göreve getirilmesinde, yer
değişikliğinde ve alternatifinin olmasında hayır vardır. Hiç kimse bir yerde uzun
soluklu kalmamalıdır.
Kabinenin
geneline olumlu bakmakla beraber iki bakanlığa yapılan atamalara dair çekincelerimi
dile getirmek istiyorum. Bunlar Çevre ve Şehircilik ile MEB’dir. Bu iki bakanlığa
atananlar atandıkları yere yabancı değiller ve tecrübeliler. Atanmaları isabetli
olmakla beraber Çevre Bakanlığına atanan Sayın Mehmet Özhaseki ciddiyeti, donanımı
ve başarılarıyla sevdiğim bir siyasi olsa da partisine Ankara belediye başkanlığını
kaybettiren kişidir. Bir insanın bir başarısızlığından dolayı üzerinin çizilmesi
doğru değilse de ben olsam, seçimin ardından onu mahalli idarelerden sorumlu genel
başkan yardımcılığına getirmezdim. Aynı şekilde daha önce de yaptığı Çevre Bakanlığına
yeniden getirmezdim. Yeni yüzlere imkan verirdim.
Bir
diğer kişi de MEB’e atanan Sayın Yusuf Tekin için rezervim var. Sayın Tekin müsteşarlığı
döneminde bakanlığı salladı. Yeri geldi bakanını dinlemedi. Tasarruflarıyla mağduriyetler
oluşturdu. Bir zaman yaptıklarıyla tartışmaların odağı olan Tekin, umarım yeni tartışmalara
zemin hazırlamaz. Bakanlığına huzur ve barış getirir. Alacağı kararlarda yeni mağduriyetlere
yol açmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder