Türk lirası
karşısında dolar 23 lirayı, Euro 25 lirayı geçti. Gram ram altın 1500
liraya doğru koşuyor. Ne dersin buna?
Çok da umurumdaydı
sanki. Ne dövizim ne de altınım. Bugüne kadar ne dövizle maaş aldım ne de
altınla. TL dövize endeksli ise de TL hala geçer akçe bu ülkede. Tüm bunlarda
bir gariplik görünmüyor.
Bunda gariplik yoksa
gariplik nerede?
Esas gariplik dövizin
19 lira gibi yerde çakılıp durmasıydı zaten. Yerinde sayanı Allah da sevmez
kulu da. Hareket olacak ki bereket olsun. Hazır seçim bitmişken işi gücü
olmayana ve işi gücü dövizle olana da konuşacak gündem olmuş olur. Hem hareket
etmeyip de ne yapacaktı. Seçimden nice önce baskı yapıldı. Sabit tutuldu. Seçim
de geçtiğine, bir diğer seçime daha aylar olduğuna göre yükselecek elbet.
Ciddi
olamazsın?
Hiç olmadığı
kadar.
Ama bu yükselişte
sen de etkileneceksin. Çünkü TL'nin döviz karşısında düşmesi girdi
maliyetlerine yansıması demektir. Bu sana hayat pahalılığı olarak geri
dönecek.
Dövizin koşar adım
gitmesiyle bu durum fiyatlara yansırmış. Hayat pahalılığı artarmış. Milletin
alım gücü azalır ve geçim sıkıntısı çekermiş. Çok da umurumdaydı sanki. Zaten alıştık
fiyatların yükselmesine.
Şaka
yapıyorsun?
Hiç bile
değil.
Nasıl umursamazsın.
Böyle duyarlılık mı olur?
Ne yapmamı istersin?
Bir şeyler söyle. Olmaz falan de.
Neye yarar. İpin ucu
bende değil ki.
Kimde ya?
Söylemem.
Niye?
Ben aklımı peynir
ekmekle yemedim. Bırak gittiği yere kadar gitsin. Başa ne gelecekse çekelim.
Beni esas üzen, yaşlı bir amcanın durumu.
Ne varmış onda?
Bir kamu bankasında sıra
bekliyorum. Benden önce yaşlı amcanın veznedar ile konuşmasına şahit oldum. Döviz
hesabındaki parasının tamamını çekmeye gelmişti. Kasadaki görevli sebebini sordu.
Siz faizi fazla vermiyorsunuz. Başka bankaya yatıracağım dedi. Parasını kuruşu kuruşuna
alıp hesabını kapattırdı.
Ne var bunda?
Ne olacağı var mı? Amca dövizi TL olarak aldı. Diğer bankaya yatırıncaya kadar parası eridi...
Yorumlar
Yorum Gönder