Cuma
namazı sonrası buluşmak üzere bir arkadaşımla Alâeddin Camiinde buluştuk.
Birlikte yan yana hutbe dinledik. Hutbenin bitiminde Selçuklu ilçesinde yapımı
devam eden yatılı kız Kur’an kursu için yardım talebini de duyduk.
Çıkışta
para toplayan görevlinin boş geçmeyelim uyarısını da işittik.
Kenara
geçtik. Arkadaşıma, “Her hafta olmasa da birkaç haftada bir inşaatı devam eden
Kur’an kurslarına yardımlar devam ediyor. Mevcut kurslar yeterli değil mi?
İhtiyaç var mı ki kurs yapımına devam ediliyor? Bu devirde kaç kişi okuması
için çocuğunu yatılıya verir? Biz bu hutbeler de cami ve Kur’an kursu
inşaatlarına yardım dışında başka yardım duymayacak mıyız? Bugün aynı işlevi
gören o kadar hafız İHO, normal İHO ve liseleri var. Bu 12 yıllık zorunlu
eğitimde bu okullar bu işlevi yerine getiremiyor mu?” şeklinde bir soru sordum.
Proje ve değişik sebeplerle yurtdışına birçok ülkeyi görüp gezmiş arkadaşım,
“İspanya’da La Sadrada Familia adında bir kilise var. 1882 yılında yapımına
başlanmış. İnşaat hala devam ediyor. Üstelik daha yarısı bile bitirilememiş.
Halkın yardımlarıyla yapılan bu kilisenin daha ne zaman biteceği meçhul. Biraz
da yardım toplamak için bitirilmiyor olsa gerek. Kilisenin yapımı bitmediği
için halk arasında “Bitmeyen kilise” olarak bilinir. Ziyarete açık. İmam
hutbede yardım isteyince bizde de biri bitip diğerleri başlayan ve arkası bir
türlü bitmeyen cami ve Kur’an kursları inşaatlarından hareketle İspanya’daki
bitmeyen bu kilise aklıma geldi. Teşbihte hata olmasın” dedi.
Kiliseyi
gördün mü dedim. Dışından gördüm dedi. Oraya kadar gidip de içeri girilmez mi
dedim. Nasıl gireceksin. Giriş 20 avro dedi.
Eve
geldikten sonra 141 yıldır yapımı devam eden, bir türlü bitirilmeyen ya da
bitirilemeyen, yılan hikayesine dönen, bitmeyen bu kiliseyi Google’la sordum.
Karşıma şu bilgiler (Vikipedi-yyurt.net) çıktı:
La
Sadrada Familia kilisesini yapma fikri, Vatikan Loreto’daki bazilikadan
esinlenen ‘Aziz Joseph Adanmışlar Manevi Derneği’ kurucusu ve bir kitapçı olan
Josep Maria Bocabella’ya ait.
Projenin
inşasına, 19 Mart 1882’de, Mimar Francisco de Paula del Villar tarafından
başlanır.
Villar
bu görevinden bir yıl sonra istifa eder. Bu görevi 18.03.1883’de İspanyol Mimar
Antoni Gaudi baş mimar olarak devralır. Kendisini bu mimariye adayan Gaudi
tramvay kazasında vefat ettiğinde projenin yüzde 15-20’i tamamlanabilmiştir.
Yalnızca
özel bağışlarla yapımına devam edilen La Sagrada Familia’nın inşaatı oldukça
yavaş ilerlemektedir. İnşaatın yavaş ilerlemesinin nedenleri arasında 1936
İspanya İç Savaşı, inşaata hala halkın yardımıyla devam edilmesi, Gaudi’nin
mimari tarzını çözmenin güçlüğü ve binanın çizimlerinin 19.yüzyıldan kalması
nedeniyle günümüz teknolojisine uyarlama güçlüğü sayılır.
Gaudi’den
sonraki zanaatkarlar ve mimarlar, onun vizyonuna mümkün olduğunca bağlı kalarak
projeyi ilerletmek için ondan kalan çizimlere ve alçı modellerine bağlı
kalırlar.
Bazilikanın iç
yapısını ayakta tutan kolonlar dallanıp budaklanan ağaçlar şeklinde
tasarlanmıştır. Yapının içine girildiğinde ormanda dolaşma hissi uyanır.
Kilise,
9000 kapasiteli, 90 metre uzunluğunda, 60 metre genişliğinde, 8’i tamamlanmış
çan kulesi sayısı 18, çan kulesinin yüksekliği 170 metre.
Başlamasından
130.yıllık geçen zamanda inşaata harcanan tahmini rakam 374 milyon avrodur.
1984
yılında UNESCO tarafından "Antoni Gaudí'nin Eserleri" adı
ile Dünya Mirası olarak ilan edilen yapılar arasında yer almaktadır.
Barselona'nın
en çok ziyaret edilen turistik yerlerden biridir. Yılda ortalama 4,5 milyon
kişi Sagrada Família'yı ziyaret etmekte.
Giriş
ücretleri yetişkinler için 20 avro, öğrenci-emekli-çocuklar 18 avro, yaşlılar
ise 16 avrodur. Ayinlere katılmadan ve özel etkinliklerde ücret alınmıyor.
Kilisenin her yerini gezmek için yaklaşık 2-3 saat öneriliyor.
Gezme
süresi 2-3 saati aldığı göz önüne alınırsa kilisenin büyüklüğü de anlaşılmış
olur.
Kilisenin yapımının bu kadar uzun sürmesi, kilisenin yalnızca yardımlarda devam ettirilmesi ilginç olmaya ilginç. Yılda 4,5 milyon turistin ziyaret etmesi ülke için bir gelir kapısı. Girişin de 20 avro olması da burada iyi bir rantın olduğu açık.
Merhabalar Hocam.
YanıtlaSilHer Cuma günü toplanan yardımlarla ilgili konuşmaları okuduktan sonra konuyu ardından 141 yıldır inşaatı devam eden Barselona'da ki kiliseyi internet üzerinden de inceledim. Gerçekten çok ilginç bir konu.
Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Sağlıcakla kalın.
Çok teşekkür ediyorum Recep Bey. Dile kolay 141 yıl. Bıkmadan, usanmadan devam eden bir proje. İnşaati devam ederken bazı yerlerini restore de ediyorlarmış. Bu kadar uzun yıllar sürmese de bizde de tarihi özelliği olan, turist çeken bir camimiz olsun isterdim. Bizim başlayıp bitirdiğimiz camiler için toplanan paralar hesaplansa, bu kiliseye harcanan paralardan daha çok olur kanaatindeyim. İşin garibi yapılan çoğu mabetlerimiz de birbirinin kopyası.
SilEvet hocam, maalesef yapılan mabetlerimizin bir çoğu sizin de dediğiniz gibi birbirinin kopyası. Oysa, mimar ve mühendisler hayal gücünü kullanarak ne şahane sanatsal mabetler ortaya çıkarırlar.
SilGeçmişten günümüze eski camiler dahil kendimize özgü bir mimarimizin olduğunu söylemek zor. Eskilerde bir nebze ama günümüzdekiler aceleye getiriliyor. Mimarlarımız arasında dini mimari üzerinde çalışan mimarımız olduğunu sanmıyorum. Varsa bile cami yapımında mimarlara para ödendiğini düşünmüyorum. Allah rızası için yapıver denir. Allah rızası için de böyle olur. Mimara para verme yerine bir başka yer için çizilen başka yerlerde de kullanılıyor. Okullarımız da böyle.
Sil