Bir
ülkenin maddi ve manevi varlıkları o ülkenin değeridir. Bir ülke değerleriyle değerlidir
veya değildir. Bir ülke ederi kadar değerlidir.
Bir
ülkenin ne kadar değerli veya değersiz olduğunun objektif kıstasları elimizde
olmasa da bazı fiili durumlar o ülkenin değeri hakkında bize bir bilgi
verebilir. Aynı şekilde bir ülke insanının kendisini ne ve nasıl görmesinden
ziyade dışarıda nasıl göründüğü de bir kanaat verir.
Ekonomik
kalkınmışlık, gelir gider durumu, fert başına düşen milli geliri, kendi kendine
yetmesi, parasının değeri ve alım gücü, üretimi, ekonomik krizler ülkesi
olmaması, halkının ekonomik sıkıntı çekmemesi, enflasyon, hayat pahalılığı ve
devalüasyon yoluyla parasının pul olmaması,
Üretilenlerin
marka değeri olması, bu markaların dünyaya pazarlanması, ülkeye ait ürün ve
firmaların başka ülkelerde var olması, oralarda tutunması, aranan ve tercih
edilen olması...
Ürünlerinde
fiyat istikrarı, herkesin önünü görmesi, mali dengesi,
Ülke
insanının ülke parasıyla veya ülkedeki kazancıyla zorlanmadan tatilini başka
ülkelerde yapabilmesi,
Yurtdışına
çıkarken vize sorununun çıkarılmaması, rahat bir şekilde vize alabilmesi, başka
ülkelere vizesiz kabul edilmesi, başka ülke insanının o ülkeye vize ile giriş
yapması, o ülkeye elini kolunu sallayarak girmemesi,
Etik
kuralların yerleşmesi, işleyen ve yerleşmiş bir sisteminin ve her alanda oturmuş
kurallarının olması,
Başka ülke insanının o ülke parasını yatırım aracı görmesi, başka ülke parasına bir çuval para vermemesi, o ülkenin ekonomik yönden yabancıya pahalı, kendi insanına makul olması, turist çeken kelepir bir ülke yerine turist gönderen bir ülke olması,
Ülkeye
beyin göçünün gelmesi, başka ülkeye beyin göçü vermemesi,
Başka
ülke insanının o ülkede yaşamak için can atması,
Dilinin,
parasının başka ülkelerde geçerliliği,
Dünya
kültür ve medeniyetine katkısı, ağırlığını hissettirmesi,
Adalet,
güven, nezaket, özgürlük vb. hususlarda elle gösterilen örnek ülke olması,
Diplomaside
diplomatik dil kullanma, devleti devlet kültürü ve devlet adamı ciddiyetiyle uluslararası
alanda temsil etme,
Sorumluluk
ve yetkiyi birbirinden bağımsız kurumları arasında paylaştırma, kişilerin
değil, kurumların kural ve teamüllerle öne çıkması, birbiriyle eşgüdüm içinde
çalışan aynı zamanda birbirini denetleyen kurumların olması, kişilerin
kurumlara yön vermesinden ziyade kurumların kişilere yön vermesi,
Devletin
içte halkına, dışta başka ülkelere güven vermesi,
Devletin
etkili ve yetkili yöneticilerinin, ülkeyi içte ve dışta zora sokan, vatandaşa
ve ülkeye telafisi güç zararlar veren söz, davranış, üslup ve tasarrufları ortaya
çıktığında istifa mekanizmasının işlemesi, bağımsız mahkemeler aracılığıyla
hesap sorulması, etkili ve yetkili kişiler hakkında çıkan en küçük bir şayianın
dahi ciddi bir şekilde araştırılıp soruşturulması, siyasilerinin sandık dışında
da bedel ödemesi...
Yorumlar
Yorum Gönder