Özal'ın başlattığı,
Çiller ve Mesut Yılmaz'ın devam ettirdiği seçim öncesi seçmene verilen söz ve
vaatlerden biri de "Köyünüzü belde, beldenizi ilçe, ilçenizi il yapacağız.
Yeter ki oyunuzu bize verip bizi kazandırın" idi. Bu vaatlerin ardından 67
olan il sayısı değişik seçimlerde 81'e çıktı. Belde ve ilçe yapılan yerleşim
yerlerinin sayısını bilmiyorum. Öyle zannediyorum, bunların sayısı daha
çok.
İl, ilçe ve belde
yapılan bazı yeni yerleşim yerlerine bu yeni statüleri yakışsa da bazıları
sırıtıp kaldı. Öyle köyler belde, öyle beldeler ilçe yapıldı ki buralara belde
ve ilçe demeye bin şahit lazım. Ne söz veren siyasi burası ne belde ne ilçe
olur dedi ne de seçmen. İl yapılan bazı ilçeler il olunca, bu illere bağlanacak
ilçe bulunamadı. Bunun için beldeler ilçe yapılarak bu illere ilçe bulundu. Bazı
ilçeler bu yeni illere zoraki bağlandı. Bazısı, eski ilden ayrılmak istemedi bazısı
da bu yeni ili rakip gördüğünden bağlanmak istemedi. Bu durum garip karşılansa da
Türkiye’nin bir gerçeği bu. Genelde komşu köyler ve ilçelerde bu türden bir rekabet
söz konusu.
Türkiye'nin 90-2000
yılları bu tür vaatlerle geçti.
Büyükşehir yasası
ile birlikte beldeler kaldırıldı. Büyükşehir statüsünde olmayan vilayetlerdeki
belli nüfusun altında kalan beldelerin belediyeliği düşürüldü. Bu yasa ile
birlikte ilçe özelliği olmayan ve nüfusu gittikçe düşen bazı ilçelerin
kaldırılması uygun olurdu ama bu yola başvurulmadı.
2000'li yıllardan
sonra köyü belde, beldeyi ilçe, ilçeyi il vaatleri sekteye uğradı. İl olma
beklentisi içine giren birçok ilçe sakininin beklentisi gerçekleşmedi.
Halihazırda il olmayı her yönüyle hak eden birçok ilçemiz olsa da bu furyaya
son verilmesi yerinde bir karardı.
Gelelim günümüze. 2023
seçimleri siyasilerin gerekli, gereksiz vaatleriyle geride kaldı. Öyle
zannediyorum, elde verilecek başka vaat kalmamış olmalı ki 2024 mahalli
seçimlere giderken "İl sayısının 100'e çıkarılması" dillendirilmeye
başlandığını, bazı partilerin bunun üzerine çalışma yaptığını" üzülerek
gazetelerde okudum. Ateş olmayan yerden duman çıkmadığına ve siyasilerin vaat
yönünden son kurşunlarını 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde attığı, elde başka
sermaye kalmadığı göz önüne alınırsa, il sayısının yüze çıkarılması, öyle
zannediyorum, 2024 mahalli seçimlerinin en önemli seçim vaadi olacağının
ipuçlarını veriyor bize.
İl olmayı kaç yıldır
bekleyen büyük ilçe sakinleri kızsa da siyasilerin il sayısını yüze
çıkarma oportünist yaklaşımına girmemesi en büyük dileğimdir. Bir taraftan
büyükşehir sayısını artırıp tüm köy ve ilçeleri bir nevi mahalleye
dönüştürürken küçücük ülkeden 100 il çıkarmak akıl karı değil. Siyasilerin
seçmen istiyor diye üç beş oy gelecek diye olur olmaz her şeye tamam demesi
ülke yönetmek değildir.
Bir ilçe il yapılamaz
mı? Yapılır elbet. Bunun için bir seçim öncesini beklemek gerekmez. Yine il sayısını
yüze çıkarmak gibi bir çalışma yapılmaz. Meclis, siyasi saiklerden uzak büyükşehir,
il, ilçe olma kriterini enine boyuna inceleyip kriterlerini ortaya koyar ve yasalaştırır.
Bu yasa da sık sık değiştirilmez. Şartları oluşan köy ilçe, ilçe il, il büyükşehir
olmayı hak eder. Bu durumda il sayısı gerekirse yüz olur, yüz elli olur.
İl sayısının yüze çıkarılması
gündeme gelince, il olmayı bekleyen veya il olacak ilçeler de nüfuslarıyla birlikte
gazetelerde yer almaya başladı. Yazılan ilçelerin nüfuslarına bakılırsa, çoğu il
olmayı hak etmiş. Yalnız il olmak için tek başına nüfus yeterli midir? Bence yeterli
olmaması lazım.
İl yapılacak bir ilçe
için kriterler neler olabilir?
İlçenin nüfusu,
İl yapıldığı takdirde
bağlanacak ilçe sayısı, (5-6 ilçeden az olmamalı. Bu ile ilçe bulmak için köyler
belde, beldeler ilçe yapılmamalı.)
Bu ile bağlanacak ilçelerin
bu ile bağlanma isteği,
Diğer illere yakınlık
ve uzaklığı, (Bir ile uzaklığı en az 50-60 km olmalı.)
Gelişmeye uygunluk durumu,
kendi kendine yeterliliği, (İl olduktan nice yıllar sonra çoğu ihtiyacını çevre
illerden karşılama durumu olmamalı.)
Coğrafi yönden stratejik
bir mevkide olmalı vs.
Ezcümle, siyasilerimiz ilçeleri il yapma konusunda yoğurdu üfleyerek yemeli. Unutmasınlar ki il sayısını yüze çıkarmak bu alandaki beklentiyi gidermeyecektir. Çoğu ilçe biz de biz de diyecektir.
Merhabalar.
YanıtlaSilKırşehir dünya siyasi tarihinin en enteresan olaylarından birini yaşar ve bir başbakan, Adnan Menderes, seçim sonuçlarına kızarak Kırşehir ilini ilçe yapar. Genel söylentiye göre ise bu fikir ilk olarak Celal Bayar'ın aklına gelir.
O tarihte 'liste usulü çoğunluk sistemi' uygulandığı için bir şehirde en çok oyu olan, o ilin tüm milletvekillerine sahip olur. Kırşehir'de de yaşanan budur aslında ve DP 24,354 oy alırken CMP 34,374 oy alır. Böylece ildeki 5 milletvekili de CMP'li olur.
Adnan Menderes ve Celal Bayar kafa kafaya verirler ve Kırşehir'i ilçe yapıp Nevşehir'e bağlarlar.
Siyasette böyle sonuçlar da var.
Merhabalar. Kırşehir'in başına gelen hala hafızalarımızda. Bu tür trajikomik olaylar da nedense hep bu ülkede cereyan ediyor. Bu ülke yönetimi siyasilerin iki dudağı arasında olmamalı. Bir yönetim kültürü oluşması artık.
Sil