31 Mayıs 2023 Çarşamba

Türkiye Siyasetinin Çıkmazları

Seçimler yapılsa da bu ülke siyasetinin en büyük çıkmazı alternatifsizliktir. Alternatif olmayacakların umut diye sürekli iktidar alternatifi olarak siyaset sahnesinde yer almasıdır. Eşit şartlarda olmayan bu yarışın sonu, değişim bekleyenler için hep hüsran olmuştur. Meydan alternatifsize kalınca çoğu zaman kendine çekidüzen vermemesine sebep olabiliyor.

Alternatif diye dayatılan zihniyet üzerinden pompalayan korku siyaseti. Bu korku her seçimde işe yarıyor. Alternatif olmak isteyen zihniyet ne yapıp ne edip geçmişiyle yüzleşip siyaset sahnesine öyle çıkmalıdır.

Din ve dince kutsal sayılan değerler üzerinden yapılan siyaset. Sağ, milliyetçi muhafazakar partilerin en güçlü silahıdır. Yanına dini alan, seçime bir sıfır önde başlıyor. Bu da eşit yarışı bozuyor.

Yerleşmiş, işleyen bir devlet sistemi olmadığı için siyasete olduğundan fazla önem atfediliyor. Kişilere bağlı bu sistemden vatandaş hep kurtarıcı bekliyor ya da mevcut durumunu muhafaza etmeye çalışıyor.

Siyasetimizde her genel başkan tek adamdır. Parti onundur ve onun dediği olur. Onun listeye koyduğu temsilcimiz olur. Vatandaş da listedeki adaylara değil, genel başkana oy verir.

Siyasetimizde gençleşmiyor. Yaşlıların siyaseti geçer akçe. 65’inden sonra devlette çalışamayacak olanların iş alanı olması.

Her seçimde kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı bir dilin kullanılması.

Her seçim öncesi seçmene seçim rüşveti verilmesi, mali disiplinden ödün verilmesi.

Partiler ne yapacaklarından ziyade rakiplerini kötüleme üzerine belden aşağı bir siyaset izlemeleri.

Kemikleşmiş seçmenin kafasındaki önyargıdan kurtulamayıp tercihini değiştirmemesi.

Olgu siyaseti yerine algı siyasetine başvurulması.

Seçimlerde şantaj ve montaj kasetlere başvurulması.

Siyasi partilerin çoğu zaman sorun çözme yerine sorunun kaynağı olması.

Propaganda dönemlerinde siyasi parti yetkililerinin ve taraftarlarının centilmenliği elden bırakması.

Demokrasilerde sandık önemli olmakla beraber sandığın her şey olarak görülmesi, yetkiyi alanın her istediğini yapabilmesi.

Siyasetçinin yaptığı her şeyin yanına kar kalması, hesap sorulmaması ve hesap verilmemesi, iddialar karşısında istifanın düşünülmemesi, başarısız olan siyasi parti genel başkanlarının köşesine çekilmemesi, siyasetin yeni yüzlere bırakılmaması.

İktidar dahil hiçbir partide genel başkanlığa hazırlanan ikinci bir adamının yer almaması.

Cemaat ve STK’ların siyasetle bağını kesmemesi.

Her seçimin sosyal barışı ve güven ortamını yok etmesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder