Okumadım ama yapılan
açıklamalara göre sosyal medyada depremzedeler için birileri içindeki kini
kusmaya başlamış. Güya yardım yapmışlar. Depremzedeler de gidip siyaseten
cumhurbaşkanı adaylarından birine ağırlıklı olarak destek vermiş. Yani oy
tercihinde bulunmuş.
Bu oy tercihini birileri
hazmedememiş olmalı ki yaptığı yardımın pişmanlığını dile getiriyor. Bunlara
göre oy tercihini bir başka adaydan yana yani kendi adaylarından yana
kullanmaları gerekiyormuş. İşte o zaman yardımı hak edecekler.
Bu şekil içinde
sakladıkları kini sosyal medya üzerinden boşaltanların sayısı ne kadardır,
bilmiyorum. Milletin çoğunluğunu temsil etmeseler de gerekirse bu şekil yazıp
çizenin sayısı bir kişi olsun. Hoş, böyle başa kakanların yardım yaptığını da sanmıyorum.
Tek kelimeyle ayıptır
ayıp. Ne zamandan beri mağdur olan insanımıza şartlı yardım yapılır oldu. Bu
anlayışın yıllardır misyonerlerin, gittikleri yerde bir elinde İncil, diğer
elinde ekmek olmak suretiyle "Hristiyan olursanız, karnınızı
doyururuz" dediklerini eleştirmemizden ne farkı var?
Ne zamandan beri yardım yapılacak
kişinin dini, inancı, görüşü ve siyasi tercihi sorgulanır oldu. Biz nasıl bir millet
olduk böyle? Ne ara bir elin verdiğini diğeri görmeyecek anlayışından bu noktaya
evrildik? Ne ara balık bilmezse Halik bilsin düzeyinden bu seviyeye düştük? Madem
böyle bir beklenti vardı. Yardımdan önce -şayet yardım yaptılarsa- pekala “Şu adaya
oy verirseniz, size yardım yaparız” şeklinde şartlı bağışta bulunabilirlerdi. O
can pazarında da böyle bir şart ne de güzel (!) giderdi.
Kimin, kime oy verdiği, hangi
adayı tercih ettiği ve edeceği, umurumda değil. Maalesef bizi bu noktaya getiren,
siyaseten geldiğimiz nokta. Batsın bu şekil siyaset anlayışımız. Bu anlayışa düşmemizde
bizi kutuplaştırarak sonuç almaya çalışan siyasetçilerimizin payı büyük. Halkın
bir seçim sonucunda ateşle barut olmasının başka izahı olamaz.
Sosyal medyada depremzedelere
kinini kusanlar bu derece alçalmışlarsa, onlara söz söylemeye gerek yok ama yine
de bu tiplerin yolundan gitmek isteyenlere bir çift sözüm olsun. Sayın gözlerini
kin bürümüş beyefendiler ve hanım efendiler, seçim bitti mi? Bitmedi. Daha bu seçimin
iki hafta sonra rövanşı var mı? Var. Seçmen yeniden sandığa gidecek mi? Gidecek.
Adaylar bu yarışa aldıkları oy oranı ve sayısıyla mı girecekler? Hayır. Biri önde,
diğeri geride bitirse de ilk seçim sonucuna göre bir aday ikinci seçime psikolojik
üstünlükle girse de her iki aday yarışa sıfırdan başlayacak. Yani daha önceki oyların
üzerine oy verilmeyecek. İlk seçimde bir adaya oy tercihinde bulunan, belki ikincide
diğer adaya kullanacak. Belki sandığa gitmeyecek. Belki istediğin adaya bir yönelim
olacak, yarışı kazanacak. Belki birinciye fazla oy alan aday ikincide farkı açacak.
Bütün bunlar bir tahmin. Kesin sonuç, ikinci turda belli olacak.
Yalnız siz böyle hırlamaya
ve ayıp etmeye devam ederseniz, bilin ki ilk seçimi önde kapatan aday ikinci seçimde
farkı açar. Bunun böyle olacağını bile bile sosyal medyadan bu şekil paylaşımlar
yaptığınıza göre kendi adayınıza mı çalışmış oldunuz yoksa istemediğiniz adaya mı?
Belli ki bir seviyesi olmayan bu kapasitenizle rakip gördüğünüz lehine çalışıyorsunuz.
Çünkü iş değil, çiş yaptınız.
Bu arada sizin gibi rakibine
çalışan bir başka İrlandalı daha var. Yani yalnız değilsiniz. O da otelde misafir ettiği depremzedelere
oteli boşaltın yazısı gönderen. Unutmayın ki varlığınız, aldığınız nefes, içinizin
dışına çıkması, hepsi rakip gördüğünüze giden bir oydur. Partinizin ve adayınızın
başka düşmana ihtiyacı yok. Ben o adayın yerinde olsam, seçim çalışması falan yapmam.
Nasıl ki sayenizde yağıyor oylar.
Bir diğer husus, bundan sonra Allah rızası için yardım yapmayın. Ne ihsanınızı isteriz ne de gölgenizi. Alın yardımınızı başınıza çalın.
hiç kimse karşılıksız, sırf Allah rızasını gözeterek yardım yapmıyor.
YanıtlaSilKarşılık beklemeden yardım yapan çoktur. Bunların sesi çıkmaz. Sorun sesi çıkanlarda. Ki böylece bilinçaltlarını ortaya koymuş oluyorlar.
YanıtlaSil