Bazıları iyi bir satranç
oyuncusudur.
Oyunu nasıl kazanacağını
iyi bilir. İyi hesap kitap yapar.
Kazanmayı çok isteyince de
başarı kendiliğinden geliyor. Başarıda rakiplerinin de katkısı büyüktür.
Bazılarının da satrançla
alakası yoktur tıpkı kazanma gibi bir dertleri olmadığı gibi.
Oyunu nasıl kazanamayacağını
iyi bilir. Tüm hesabı bunun üzerinedir. Bunun için de iyi hesap ve kitap
yapar.
Yenileceğini bile bile yenilen
güreşçi güreşe doymaz misali rakibinin karşısına aktör olarak çıkar. Hepsinde
de yenilir. Benimle olmuyor, bir de başka aktör çıkaralım demez. Çünkü
yenilgiden de büyük haz alır.
Kazanmayı istemeyince
başarı zaten gelmez. Başarıyı istemeyeni kim, niye kazandırsın, öyle değil mi?
Bu tiplerin tüm hesap
kitabı rakibi nasıl kazandırırım üzerinedir. Bakmayın rekabet ortamına çıktıklarına.
Bunlar dostlar alışverişte görsün türünden piyasaya çıkarlar.
Ne olur ne olmaz diyerek
işi şansa bırakmazlar. Rakibine al da at dercesine pas ve malzeme
verirler. Pot üzerine pot kırarlar, gaf üzerine gaf yaparlar.
Yamalı bohça gibi bir
görüntü verirler. Her kafadan bir ses çıkar. Dereyi görmeden paçayı sıvarlar. Konuşmaları
iğreti, davranışları da.
Görüntüleriyle kimseye
umut ve güven vermezler. Çünkü toplumun değerlerine yabancılar.
Rakiplerinin en büyük
şansıdırlar.
Kendilerine verilen rolü
çok güzel oynarlar. Oynadıkları rol de hep ikinci adam rolüdür.
Oynadıkları rol gereği hep
kazanan başrol oyuncusu kadar olmasa da karşılığını alırlar. Mutlu azınlık
olarak imkanlardan yararlanırlar. Bunun için tek yapacakları rekabet ortamına
her daim çıkmak, başkasının rekabete ortak olmasının önüne geçmektir.
Gördüğünüz gibi alan
razı, veren razı. Çünkü birileri kazanarak birileri de kaybederek mutlu.
Bakmayın kanlı bıçaklı gibi olduklarına. Hepsi rol gereğidir. Kavgaları kayıkçı
kavgasıdır. Biliyorsunuz, bu kavgada dayağı hep aradakiler yer, kavga eder gibi
yapan kayık sahibi kayıkçılar değil.
Kavgada ne olup bittiğini, kavganın rol gereği olduğunu anlamayan aradakiler ise tarafgirlikte bir karpuz gibi ikiye bölünmüş durumdalar. Karpuzun bir yarısı hep kazandığı için hayatından memnun, diğer yarısı ise her kaybedişte umutlarını başka bahara saklayarak hayata tutunmaya çalışıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder