Baba, bu da ne?
Kör müsün balta.
Gördüm de şey...
Beğenemedin mi?
Beğendim. Güzel
görünüyor.
O zaman mesele ne?
Buna ne gerek vardı
şimdi?
Kendi icadım.
Yüzde yüz mü?
Yüzde yüz sayılır.
Sapını ağaçtan kestim. Demirini ise satıcıdan aldım.
O zaman yüzde
elli.
Bakma sen yüzde elli
olduğuna. Bu, yüzde yüz demektir. Bir kedere sap olmak gibi bir şey bu.
Neyse ne?
Baltaya ihtiyaç mı vardı
ki aldın o kadar ihtiyaç varken?
İleride doğal gaz
kesilirse, ormandan odun kesmek için ya da oduncudan aldığımız odunları bölmek
için. Ayrıca eve girmeye kalkan hırsıza karşı bir silah görevi görecek. Yine
kurban kesince kemikleri parçalamada ihtiyaç olacak. Ayrıca evin uygun bir
yerine koyar, gelip gidene gösteririz. Hatta arabanın arkasına koyarız. Gelip geçen
görür. Kısaca bir gün lazım olur.
İyi de baba. Doğal gazın
kesildiği yok. Oduncudan odun almayalı yıllar oldu. Zaten aldığımız zaman da
kırılmış aldık. Ormanda kesilecek ağaç mı kaldı. Olan yakılıyor zaten. Haydi
kesmeye gittik. Ormancı ne yapar bize. Hırsız biz evde iken girmiyor. Girse de
götüreceği bir şey yok. Biz evde iken girdi diyelim, baltayı silah olarak
kullanırsak, yargı hırsızı adam yerine koyar, bize bir sürü ceza verir. Adli
kontrol şartıyla çıkma imkanımız da olmaz. Bu sene kurban kesebilecek miyiz, dur
bakalım. Çünkü et fiyatları yüzünden kaç aydır evimize bir kilo et gitmiyor.
Bir kilo alamayan biz nasıl kurban keseceğiz ki kemikleri kırmak için balta
alıyoruz? Bir gün lazım olurmuş... Ölme eşeğim ölme. Baltanın neresini teşhir
edeceğiz sonra. Balta baltadır.
Baltaya sevineceğini,
mutluluktan uçacağını, hatta dedem bile bir balta edinememişti. Aile ilk defa
bir balta gördü sayende diyeceğini sanmıştım. Vah yazık...
Malın zararı olmaz. Bir
gün kullanırız elbet. Yalnız baltaya varıncaya kadar almamız gereken çok şey
var.
Mesela?
Mesela, yemek pişirecek
mutfağa bir şeyler alabilirdin. Çünkü baltadan önce yaşamak için karnımızı
doyurmamız lazım. Sonra karın doymadan bu baltayı nasıl kullanacağız? Hasılı
balta karın doyurmaz. Sen en iyisi mi bu baltayı satışa koy. Yerine sebze,
meyve al.
Nankör seni. Seni farklı
sanırdım. Sen de aynı çıktın. Seni karnını doyuracak diye prensiplerimden
vazgeçemem.
Şimdi de nankör oldum öyle
mi?
Ya ne deseydim? Şu var ki benim gibi büyük düşünemiyorsun. Sen de başkası gibi mide derdindesin. Yani küçük işler peşindesin. Acımdan ölürüm, bu baltadan vazgeçemem. Bu da son sözüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder