Deprem olur, binlerce ev ve bina yerle bir olur, insanımız
enkazın altında kalır. Müsebbibi benim ya da şu denmez.
Enkazdan çıkarılamayıp ölenler ölür. Bir Allah'ın kulu
çıkıp da şu şu gerekçeler yüzünden görevimi yapamadım, sevk ve idare edemedim,
bunda ihmalim var denmez.
Aşırı yağışlardan dolayı meydana gelen sel baskınları can
ve mal kaybına sebebiyet verir. Şu tamahkarlığımdan dolayı dere yataklarını
imara ben açtım. Suçluyum denmez.
Etkili, yetkili ve sorumlu kişiler hakkında iddialar havada
uçuşur. Bu işin aslı astarı nedir, şunu bir araştıralım. İddiaların aslı varsa
cezasını çeksin. Aslı yoksa temize çıksın denmez.
Kısaca bu ülkede bir doğal afet veya bir facia yaşansa, her
birinde onlarca, yüzlerce, binlerce kişinin ölümü veya mağduriyeti ortaya çıksa
bile etkili, yetkili ve de sorumlu kişilerden, bunda benim dolaylı veya
dolaysız ihmalim, suistimalim var denmez.
Halkımız da hep böyle gördüğü için kimseden sorumluluk
almasını beklemiyor. Bu durumdan halk da memnun, etkili ve yetkililer de.
Özellikle sorumlu makamdakilerin sevincine diyecek yok. Öyle zannediyorum, ülke
elden gitse, bir Allah'ın kulu bunda benim payım olabilir mi diye düşünmeyecek.
Zerre kadar pişmanlık duymayacak, hiçbir şey olmamış gibi herkesle beraber
kenara geçip oturacak ve tüh bile demeyecek.
Niye böyleyiz derken deprem şehirlerimizden bir valinin
istifa haberi alt yazı ile geçti. Hah şöyle. En azından sorumluluğu üzerine
alan biri çıktı derken istifa nedeninin, vekil aday adaylığı olduğu ortaya
çıktı. Hasılı bildiğiniz gibiyiz.
Böyle olsak da bizi bu konularda halen şaşırtıp mahcup
edecek biri çıkmasa da böyle olmamızın nedenini düşünmeden edemedim. Şundan mı,
bundan mı, niye biz hep sütten çıkmış ak kaşığı derken bir icat bulmuş gibi
buldum dedim ve sevindim. Ahzap süresi 72.ayet aklıma geldi. Bu ayet malumunuz
üzere emaneti yani sorumluluğu üstlenme ayeti. Bu ayeti bir hatırlayalım: "Biz
emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek
istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim,
çok bilgisizdir”.
Ne alaka demeyin. Alakası,
günümüz insanı geçmişte bu sorumluluğu aldık. Bu sorumluluğumuzdan dolayı da Allah
zalim ve cahil dedi. Bir daha zalim ve cahil olmamak için akıllanmış ve geçmişten
ders çıkartmış olmalıyız ki bir daha sorumluluğu üstlenmeye yanaşmıyoruz.
Hasılı, bundan sonra sorumluluğu kim alırsa alsın, istersen yer, gök ve dağlar üstlensin. Biz etkili ve yetkili olacağız, kırıp dökeceğiz ama asla bunların sorumluluğunu almayacağız. Haliyle orta yerde sorun yok. Sorun olmayınca sorumlulukta yoktur. Bir de sorunları sorun olarak görmeyeceğiz. Görmeyince zaten orta yerde sorun olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder