20 Mart 2023 Pazartesi

Deprem Müzesi

Birbiri ardına yaşadığımız doğal afetler gösterdi ki bu ülke insanına, vadesi gelmiş ve hastalık dışında normal ölüm yasak. Bu yasağın bir iyi yönü var ki kimseye tek tür ölüm dayatılmıyor, bize seçenek sunuluyor. Kötü yönü, ölüm seçeneklerimiz var ama kimse kendisi için hangi çeşit ölümün takdir edildiğini bilmiyor. Bu da bu işin sürprizi.

Bize ölüm olarak biçilen rol, enkaz altında kalıp can vermek, bir sel baskını sonucunda suda boğulmak, maden ocaklarında grizu patlamasıyla oluşan göçük altında nefessiz kalıp ölmek, çığın altında kalmak, tren faciasında veya bayram tatiline giderken ya da tatil dönüşü trafik kazasıyla vefat etmek ya da bir canlı bomba ya da terörist eliyle can vermektir. 

İnsanımıza ölümlerden ölüm beğendiren ve anasından doğduğuna, doğacağına pişman eden bu tür ölümleri görünce Albert Camus’un, "Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın" sözünü hatırlamamak mümkün değil. Maalesef bu ülkede bize normal ölüm yasak. Bu söz bize bu ülkede verilen değeri gösteriyor.

Her depremi milat kabul ederek bundan sonra böyle olmayacak dememize rağmen Kahramanmaraş merkezli iki deprem gösterdi ki “Bir musibet bin nasihatten iyidir” sözünün bile bizde bir karşılığı yok. Zira bizi bırakın nasihati, musibetler de kendimize getirmiyor. Temenni ediyorum ki bu son musibeti unutmayız, aklımızı başımıza alırız da bundan sonrasını afetlere kurban vermeyecek şekilde planlarız.

Unutmayalım diyoruz ama nasıl ki unutmayacağız, bize milat olacak dediğimiz 99 depremini unuttuğumuz gibi bu son depremi de unutacağız. Unutmamak, unutturmamak, bir daha aynı yanlışları tekrarlamamak için neler yapılabilir?

Depremi vuran her ilde bir deprem müzesi yapılabilir. Bu deprem müzesi için yıkılan, çöken ve onlarca kişiye mezar olan bir yer belirlenir. Buranın molozu kaldırılmaz (Mümkünse tüm moloz yerinde kalmalı). Moloz koruma altına alınır. Enkazın uygun yerine tek katlı büyükçe bir yer yapılır. Bu binada depremle ilgili yazı (ölen sayısı, yıkılan bina sayısı, binaların niçin yıkıldığı vb.) ve görsellere yer verilir. Burası halkın ziyaretine açılır. Ayrıca belediye başkanı olacaklara, binaların yapı denetiminden sorumlu olanlara, inşaat mühendislerine, mimarlara, imar işlerinden sorumlu devlet ve siyaset adamlarına, belediye meclis üyelerine, inşaat mühendisliği ve mimarlık öğrencilerine, müteahhitlere, inşaat yapacaklara ve inşaat başlatacaklara kısaca inşaat ve zeminin her aşamasında şu ya da bu şekilde dahli olanlara bu müzeyi ziyaret yapmaları zorunlu kılınabilir.

Yeni binaların her birinin görünen yerlerine, binanın her aşamasında sorumluluğu olanların isimleri yazılmalı. Her binanın tarihçesi dijital ortama aktarılmalı.

Son depremle birlikte depreme maruz kalan il ve ilçe belediyeleri ve başkanları geçmişten günümüze mercek altına alınmalı. Yıkılan binalardaki sorumlulukları incelenmeli. Tespit edilen sorumluların,  emsal olması için en ağır ceza verilmeli. Sorumluları ve aldıkları cezalar bilgisi müzede afişe edilmeli.

Halkta deprem bilinci geliştirilmeli. Görev ihmali olanlar hakkında birlikte hareket edebilmeli. Demokratik tepkilerini dile getirmeli...

4 yorum:

  1. Merhabalar.
    Size bir önerim olacak. Şu andaki yorum yazınızın konusuyla ilgili değil, yazınızın sayfanızda yer almasaıyla ilgili. Yeni bir yazı yazdıktan sonra, kaydetmeden, yazınızın son noktasına kursörü yerleştirip, DEL ya da DELETE tuşuna basın ve yazı sayfanızın aşağıda oluşan boşluğu kaldırmış olursunuz ve böylece yazınızın yerleştiği sayfanın görünümü daha güzel olur. Örneğin bu yazınızı bitirdikten sonra aşağıya doğru boşluk oluşmuş. Bu boşluğun silinmesi gerekir. Tabi bana göre.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğin gibi yapmaya başladım. Teşekkürler.

      Sil
  2. bu sayfanızda da boşluk var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Word sayfasında yazarken alt tarafta boşluk olmamasına dikkat ediyorum. Blogtaki yazdığım zaman alt tarafta boşluk olduğuna hiç dikkat etmemişim. Sayende geriye dönük fırsat buldukça düzeltmeye başladım. Teşekkürler.

      Sil