13 Mart 2023 Pazartesi

İttifaklar Üzerine

Çoğu tabela partisi olan yüzün üzerinde siyasi partimiz var. Bunlardan 36 tanesi seçime katılma hakkı elde etti. Bu partilerden bir kısmı da büyük partilerle bir araya gelerek seçim ittifakı yapma kararı aldı.

Halihazırda dört ittifak göze çarpıyor. İki ittifakta 6'ar, bir tanesinde üç, diğerinde de iki parti yer almaktadır. Bu da 36 partinin 17 tanesi ittifak bünyesinde girecek. Diğer geriye kalan seçime girmeye hak kazanmış 19 parti kalıyor. Bu partilerin hepsi seçime girerse, pusulada dördü ittifak partilerine ait olmak üzere 23 amblem yer alacak. Her bir parti veya ittifaka 1 cm yer ayrılsa, 23 cm'lik uzunlukta bir pusula olacak anlamına gelir. Her parti özellikle ittifaklar 1 cm'lik bir sütuna sığmayacağına göre bizi uzun bir oy pusulası bekliyor demektir. Bunu da YSK ve seçmen düşünsün. Yalnız parti çokluğu ülke için iyiye işaret değildir. Zira bir tabanı olmayan bu kadar partinin yer işgal etmekten başka bir anlamı yoktur ve gereksizdir. Keşke bu kadar partimiz olmasa da parti sayısı tüm toplumun renklerini bünyesinde barındıracak şekilde üç dört partiye indirgenebilse. 

Biz gelelim ittifaklara...

İttifak yoluyla da olsa partilerin bir araya gelip birlikte seçime girmeleri, seçimden sonra da birlikteliğe devam etmeleri, uzlaşı kültürü ve demokrasi adına sevindiricidir. Sadece birbirine yakın partilerin değil, birbirine zıt partiler bile bir araya gelebilmeli, seçim ittifakı yapabilmeli, koalisyon hükümeti gibi ülkeyi yönetebilmeli. Bu tür bir birliktelik garipsenmemeli. Bu uzlaşı kültürü bizde yerleşir, özellikle zıt kutuplu partiler bir araya gelebilir ve hükümet olurlarsa, partiler aşırılıklarını terk edecekler. Orta bir noktada anlaşacaklardır. Bu da ülke barışına katkı sağlayacaktır.

Hasılı, birbirine yakın veya uzak yelpazedeki partilerin bir araya gelip ittifak kurabilmelerinde bir beis yoktur hatta ülke yararı vardır. Yalnız ittifak kurarken birbirlerine karşı geçmişte söyledikleri her şeyle yüzleşmeleri, yanlış yapmışım demeleri, özür dilemeleri gerekir. Burada kastettiğim birbirlerine getirdikleri eleştiriler değil. Eleştirilerde sorun yok. Hatta olmalıdır. Hakaretlerden bahsediyorum. Yani siyasiler hakaretlerini masaya yatırmalı. İttifaktan önce bunu halletmeliler ve bu konuda kamuoyunu bilgilendirmelidirler. Aynı yerimdeyim ya da maksadımı aşan ifadeler denir, yine ittifak için oturulur. Geçmiş hakaretler hala belleklerde ve dijital ortamlarda dolaşımda iken hiçbir şey yokmuş gibi geçmişi konuşmadan birliktelik kurmaları, geçmiş söylemleri hatırlatanlara kızıp köpürmeleri hiç hoş değildir. Bu, nasıl bir mide ve kalp taşıdıklarına dair ipuçları vermektedir.

Siyasi geçmişimiz maalesef ağza alınmayacak hakaretlerle dolu ve sonrasında bir özeleştiri dahi yok.

İttifaklar bundan sonra her seçimde elzem olduğuna göre farklı kulvarlarda siyaset yapan siyasilerimiz şu aşamadan sonra birbirlerine söylemlerinde dikkatli olmalarında fayda vardır. Eleştiri ve söylemler seviyeli olmalı. Çünkü bu seçim sistemi irili ufaklı her siyasi partiyi gönüllü veya gönülsüz birlikteliği zorunlu kılabilir.

2 yorum:

  1. Merhabalar Sayın Hocam.
    Memleketin en başındaki zat-i muhterem eleştiri ve söylemlerinde seviyesine hiç aldırmadan, Allah ne verdiyse kapıp koyverdikten sonra, gerisi için ben sadece "Allah ıslah eylesin." diyeceğim. İnsana hiç doğruluk, saygınlık, onur, izzet, şeref, gurur, haysiyet lazım değil mi Allah aşıkna?
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  2. As. Siyasetimizin seviyesi maalesef düşük. Kutuplaşmanın zirvede olduğu günümüzde her söylenen alkışlanırsa, insanlar hatalarını göremezler. Bu da bizim siyasetçilere yaptığımız en büyük kötülüktür.

    YanıtlaSil