Bir kesim var ki
tanımakta zorlanıyorum. Ne yapıp ne ettiklerini kendilerinin de çok bildiğini
sanmıyorum.
Bu tipleri tanımanın
yolları nasıl ki bir insanın neye güldüğü kendini belli ediyorsa, paylaşımları
da kendilerini ele veriyor.
Çağı okuyamayan, çağın
ruhuna uygun hareket edemeyen, algıları olgu, olguları da algı olarak gören,
algıyla yaşayan, doğru bilgi ve tespit dedikleri duyum ve yönlendirmeden ibaret
olan, başkasına empati yapmayan, empatiyi kendisine yapılmasından ibaret gören
kendisine Müslüman bu kesim,
Kendisine gülücük
dağıtan güce destek vererek güçten beslenir.
Gücün trollüğünü yapmada
üstlerine yoktur.
Korkudan dolayı
dirisiyle mücadele edemedikleri kişilerin ölümlerinin ardından aslan kesilir,
bedduanın her türlüsünü yaparlar. Dirisinden korkup öldükten sonra aslan
kesilme haletiruhiyeleri bile nasıl bir zihin yapısına sahip olduklarını gösterir.
Tefsir, hadis sohbetleri
yapar ya da bu tür toplantılara katılırlar. Fıkıhtan anladıkları eski müktesebatı günümüze taşımak. Uysun veya uymasın.
İyi bir gelenekçidirler.
Namaz
vazgeçilmezleridir. Adeta namaz tüm hayatlarını kapsar. Tüm projeleri namaz üzerinedir.
İnsanları namaz kılıp kılmadıklarına göre tasnif ederler. Namaz kılıyorsa ve kendi
siyasi partilerini destekliyorsa tamamdır. Partilerini destekleyen namazını kılmasa
da olur. Tüm davaları tutundukları ve sırt verdikleri güçtür.
Slogan ve hamasetle
yaşarlar. Ayakları pek değil, hiç yere basmaz.
Her konuyu dini söylem
üzerinden değerlendirirler.
Cuma ve kandil
mesajlarını kaçırmazlar.
Her konuda söz
söylerler. Depremin neden olduğuna dair rivayetleri depremin olduğu gün bile
paylaşmaktan kaçınmazlar.
Bir konuda nasıl tavır
alacaklarını, önlerine pişirilip konan yazı ve paylaşımı paylaşarak
gösterirler. Ondan sonra kim tutar onları. Karşı tarafı asar ve keserler.
Ağızlarını da bozarlar. Yakışıyor mu bu üslup dediğin zaman hak edene bu şekil
payını vermek lazım derler.
Bir duruş ve omurgaları
yok. Tek yaptıkları gücün tavrına göre tavır değiştirmeleri. Başarı için her
şey mubah zira.
Yaptıkları karton
mücahitlik güç ellerinden kayıncaya kadardır. Ayrıca daha önce idol mücahitleri
olup sonradan nasıl müteahhit olduklarını kendileri de çok iyi bilir. Zoru
gördükleri zaman sözümün arkasındayım demezler, yanlış anlaşıldı derler ve güç
karşısında dediklerini inkar edip sinerler.
İnsanları sosyal medya üzerinden
mimleyip kara listeye almada üstlerine yoktur. Bunlara sosyal medya mücahidi dense
yanlış olmaz.
Makam ve koltuk tek vazgeçilmezleridir.
Onsuz pek yapamazlar. Yanıp tutuşurlar. Parayı ve koltuğu çok severler.
Olumlu ya da olumsuz bir
olay olduğunda sosyal medya üzerinden öznel görüşlerini açıklamaktan ziyade kendileri
gibi düşünmeyenlerin ne yazıp ne ettiklerini didik didik okurlar. Bir şey yazmayana,
yazsana, buna ne diyeceksin derler.
Yardımın en makbulü bunlara
yapılan yardımdır. Çünkü yardımı ancak bunlar toplar ve kendileri çok güvenilirdir.
Yardım kampanyalarında dün
şerefsiz dedikleri yardım yapınca onları göklere çıkarırlar, Batı’nın yardım yapmamasına
dem vururlar. Bu arada yardım bekledikleri Batı’ya amansız düşmandırlar.
Bir düşmanlıkları daha var.
Daha önce kendilerini destekleyip uzaklaşanlaradır en büyük buğzları. Bunlar nazarlarında
kadir kıymet bilmeyen nankör kişilerdir. Yeter ki bunları birileri önüne atsın. Linç ederler linç.
En büyük sevgileri de kendileri
gibi düşünüp yaşamadığı halde kendilerini siyasetten destekleyenlere gösterirler.
Ömürleri devlete mesafe koymakla geçen bu kesim şimdilerde hiç olmadığı kadar devletle iç içedir. Devlete laf söyletmezler. Devletin hata yaptığını da kabullenmezler...
Yorumlar
Yorum Gönder