18 Şubat 2023 Cumartesi

Kim Ne Kadarlık Adamdır?

Konya Şehir Hastanesinde bir doktorun hasta yakını tarafından hunharca öldürmesinin ardından, doktorların bir buçuk günlük eylemine, cuma hutbesinde bir imamın "Sövmeyip de ne yapsın, öldürmeyip de ne yapsın" şeklindeki konuşmanın, hekimin öldürülmesini teşvik eder türünden bir konuşmaydı. 

Büyük tepki çeken bu konuşmanın ardından ilgili imam açığa alınmıştı. Görevine geri döndü mü, dönmedi mi, akıbetini bilmiyoruz. Bilinen bir gerçek var ki bu konuşmasıyla, bir görevlinin bir başka meslek grubuna olan kin ve intikam duygusunu ortaya koyma açısından manidardı. 

Videosunu izlediğim bu konuşma talihsiz ve hadsiz bir açıklamaydı. Yapıcı olmayan bu öldürücü konuşmayı izleyip de cumaya gitmeyi bırakan hekimler biliyorum. Çoğunluğu temsil etmese de bu tür konuşmalar, sarığı beyaz olması gereken  ve leke kabul etmeyen kişilerin, hutbede ve vaazda mevzubahis edeceği konular değildir. 

Görevli bu konuyu ele alacaksa, ondan beklenen, acınızı anlıyoruz. Sizlere başsağlığı diliyoruz. İçimizden birinin yaptığı bir densizlik dolayısıyla şifa bekleyen hastalarımızın mağdur edilmemesini sizlerden bekliyoruz türünden bir konuşma daha şık olabilirdi.

Bu can sıkıcı olay unutulmaya yüz tutmuştu ki bir başka imamın hutbede veya vaazda yaptığı bir konuşmasının videosu yayımlandı. 

45 saniyelik videonun açılımı şöyle: "Efendim, Tek Türkiye'de Oğuzhan Uğur aradı 500 milyar  bağışladı. Haluk Levent de 500 milyar bağışladı. İşte 500 milyonluk adamsınız. Yapacağınız hepsi bu. Yav kusura bakma, Haluk Levent, ben de bugün 500 milyonu bağışlarım. Çat diye bağışlarım. Tamam mı? Hani Oğuzhan Uğur 500 milyarı, milyar derken 500 bin lirayı. Hani devleti, ülkeyi kurtaracaktı ya o neydi, Haluk Levent. Ben bir şey demiyorum adamın şahsına falan. Haydi kurtarsana. 500 bin lirayla mı kurtaracaksın bu ülkeyi? Ya birlik olma zamanı birlik olma zamanı. Tamam mı arkadaşlar. Hep beraber...".

Eğer video düzmece* değilse, bilin ki durumumuz çok vahim. Bir imamın hutbede konu dışına çıkması yanlış. Üslubu berbat. Ki bu üslup hiçbir din adamına yakışmaz. Bir din görevlisinin dili bu olamaz. Birlik zamanı şeklinde iki defa tekrarlamasına rağmen bu konuşmasından birlik çıkmaz, ikilik çıkar, bölücülük çıkar, ayrımcılık çıkar. Hutbede kişileri hedef göstermek, hutbede yav şeklinde hitap başlı başına hadsizliktir. Beyefendi bin, milyon, milyar derken miktarı da sonradan düzeltiyor ama verilen bağış miktarını da beğenmiyor, siz 500 bin liralık adamsınız diyerek bu insanlara karşı kinini kusuyor. Cömertliğini de konuşturuyor ayrıca. Çat diye verirmiş beyefendi. Vereydin mübarek, seni tutan mı vardı? Hatta yardım gecesi ekrana bağlanıp bağış yapmanın ve konuşmanın önünde engel mi vardı? Bu bağışı hala yapabilir. Meram ediyorum, bu üslubu bu hadsizliği bu bol keseden atma anlayışıyla mı düzeltecek ülkeyi, devleti? Sonra bağış bağıştır. Azı, çoğu olmaz. Maalesef ayrışmayı körükleyen bir konuşma bu. Minberden, kürsüden yapılacak bir konuşma hiç değil.

İmamın bu beter açıklamasına Oğuzhan Uğur ise "Hocam neden 500 bin TL bağışladım biliyor musun? Çünkü en çok izlenen programım Mevzular’ın da gelirleri bağışlanıyordu depremden evvel. Kanalın bir yıllık gelirini de Şehit ve Gazi ailelerine bağışlamıştım öncesinde. Bu yüzden 500 bin TL. Olsaydı da fazlasını verseydim. Kusura bakma." şeklinde cevap yazıyor.

Yukarıdaki konuşmayı ve bu açıklamayı hiç dinlemeden ve okumadan bana gösterselerdi, alttaki açıklamayı din görevlisine yakıştırırdım. Üsttekini ise YouTuber’e ait derdim. Heyhat ki heyhat. Oğuzhan’ın açıklamasındaki izah ve güzel üsluptan utanması lazım bu din görevlisinin.

Bu imam hala görev yapacaksa, kendisine Diyanetin gönderdiği hutbenin dışına çıkmama yasağının getirilmesinde fayda var.

*DİB Başkanı Ali Erbaş'ın 21.02.2022  günü "Cuma namazında Haluk Levent ile ilgili konuşan kişinin imam, hutbe verilen yerin cami ve mescit olmadığını, bu konuşmanın yapıldığı yerin Beylikdüzü'nde bir OSB, konuşma yapan kişinin bir fabrika işçisi olduğunu açıkladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder