Akşamında e posta yoluyla elektrik fatura uyarısı geldi. Açtım. 221,50 TL yazıyordu. Sabahtan akşama ne ara değişti bu fatura bedeli dedim. Verdim kendimi uykuya. Tabi uyu uyuyabilirsen. Sağa, sola derken uyumuşum.
Sabah başağrısıyla uyandım. Bu başarısı da niye denedim. Fatura bedelinin etkisi olsa gerek dedim.
Mutfağa geçince, dünkü getirdiğim faturaya bir daha göz attım bir daha bir daha. Aşağı yukarı derken her miktarı küsuratıyla beraber gördüm ama e posta yoluyla gelen meblağı bir türlü göremedim. Hatta tüketici bilgileri başlığını bile gördüm. Herhalde gelen meblağ elektrik gibi çarpmasın diye güvenlik amaçlı her türlü tedbiri alarak toplam yekünü gizlemiş olmalılar dedim. Öyle ya adı üzerinde elektrik şirketi. Bunların dağıttığı elektrik de çarpar, toplam yekünü de. Bu arada buradaki tüketici ben oluyorum. Tüket tüket nereye kadar. Adımı çıkarmışlar tüketiciye. Müşteri bilgileri deseler, adamlar beni müşteri görüyorlar diyecektim. Aslında abone bilgileri deseler, fena olmazdı bence. Nasılsa aylık aboneyim abone.
Derken efendim, tüketici bilgilerinin üstünde yuvarlak içine alınmış, "Ödenecek tutar", "son ödeme tarihi" ve "günlük fatura ortalama" miktarını büyükçe yazılmış bir şekilde nihayet nice mücadelenin ardından görebildim. Üstelik bana lazım olan ödenecek tutar kısmını öyle büyükçe yuvarlak içine almışlar ki bakınıp durma. Kör müsün. Aha işte. Görsün o gözlerin dercesine idi.
Sizde olmasa da bende oluyor böyle şeyler zaman zaman. Gözünün önündekini göremiyorsun. Görmek için acele ettikçe bakar kör oluyor insan. Faturanın toplam tutarı da böyle bir şeydi benim için. Bazen insan görmemesi gereken küçük ayrıntıyı görüyor ama görmesi gereken aradığını bulamıyor. Bu, ilk değildi benim için.
Bilgisayarların ilk yaygınlaşmaya başladığı zaman okulun bilgisayar laboratuvarına giderek bir Word sayfası açar, tek parmak klavyemi geliştirmeye çalışırdım. Yazdım yazdım. Bir artı işareti koymam gerekti. Klavyeyi baştan sona kaç defa tek tek süzerek aradım taradım. Bir artı işaretini bulamadım. Gizlenmişti bir yere. Artık nereye gizledilerse. Sonunda laboratuvarda olanlardan yardım istedim. Arkadaşlar, bu klavyede artı yok mu? Varsa nerede dedim. Sağ olsun, biri yanıma kadar gelip göstermişti. Artıyı büyükçe görünce utandım. Yahu hocam artıyı gizlemedikleri gibi kocaman koymuşlar. Bu büyüklükte bir işaret nasıl görünmez demiştim.
Hasılı kocaman yuvarlak içine alınmış ödenecek tutar gibi artı için de büyükçe bir yer ayrılmış klavyede.
Bunların her biri bir tecrübe benim için. Klavyede arının yerini hiç aramıyorum. Bundan sonra faturaya bakarken de nereye bakacağımı çok iyi biliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder