7 Şubat 2023 Salı

Hesabı Zor Olacaklar

Son yılların en büyük ve çok geniş bir alana yayılmış bir depremle karşı karşıyayız. Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Hatay depremi ağır geçiren illerimiz. 10 il dile kolay. Tüm illerimize oranı 12'de 1'dir. Yani her 12 ilimizden biri deprem halini yaşıyor.

Depremin kendisi bir afet, Depremin büyüklüğü ve yıkıcılığı bir afet, Depremin dondurucu soğukta meydana gelmesi bir afet, Depremin bu kadar geniş bir alanı vurması bir başka afet. 

Depremin olduğu andan itibaren devlet tüm imkanları seferber etti. Dünyadan yardım ekipleri geldi. Belediyeler koştu. STK'ler yardım ulaştırmaya çalışıyor.

Tüm seferberlik ve organizeye rağmen sosyal medyadan yükselen seslere bakılırsa, deprem bölgesinde durum feci. Sağ kurtulanlar gıda, giyecek, sığınacak bir yer ve kendilerine ulaşacak bir yardım eli bekliyor. Aynı zamanda enkaz altında kurtarılmayı bekleyenlerin kurtarılmasını istiyor. Depremi vuran bir iki il dışında durum bu. Buradan anlaşılıyor ki tüm imkanların ve insan gücünün seferber edilmesi yeterli gelmedi. Organizede, sevk ve idarede sorun var mı, bazı illere diğer illere göre öncelik verildi mi bilmiyorum ama elimizde ne kadar imkan olursa olsun, bu kadar geniş bir alana aynı anda yardım elinin ulaştırılması, enkazdakilerin aynı anda kurtarılması mümkün değil.

Bu demektir ki depremzede insanlarımız bir başlarına kaldı. Üşüyecekler, aç ve susuz kalacaklar, enkaz altında kalıp kurtarılmadığı için kimi nefessizlikten kimi de donarak ölecek. Bunun sonucunda kimi bize ulaşılamadı, bir başına kaldık diyerek gönül koyacak kimi de ilk kurtarılan ve ulaşılan olduğu için minnet duyacak.

Hasılı zor ve büyük bir imtihanla karşı karşıyayız. Bu kadar büyük bir afet karşısında hepimiz aciz kaldık. Maalesef elimizden bir şey gelmedi. Allah depremzedelere yardım etsin, beterinden saklasın. 

Bir taraftan depremle uğraşırken bu hale gelmemize sebep olanlara ve bu görüntülerde imzası bulunanlara bu vesileyle birkaç sözümüz olsun. Bilsinler ki sözüm olanlar bu sorumluluklarının hesabını zor vereceklerdir. Bunlar,

Çürük çarık bina yapanlar,

Bu binaları inşaat halindeyken düzgün bir şekilde denetlemeyen yetkililer,

Bu tür binaların yapılmasına göz yuman belediye yetkilileri,

Binanın sağlamlık testi yapılmadan her seçim öncesi imar barışı çıkaran gelmiş geçmiş hükümetler,

Deprem ülkesi olmamız bilinmesine, bu konuda bilinçlendirilmemize ve deprem uzmanlarının deprem geliyor diye bas bas bağırmasına rağmen kulak tıkayan ve radikal tedbir almayan ve binaları dönüştürmeyen yetkililer...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder