Fetvalar din değildir,
dini bir görüştür. Sosyal hayatı kolaylaştırmak için kendisini bu alanda yetkin
gören kişi ve kişilerin Kur'an ve sünnetten hareketle bir çıkarımıdır. Dinin
kendisini bağlamaz. Bir yönetmelik mesabesinde işlev görür.
Verilen fetvaların ayet
ve hadise aykırı olmaması esastır. Fetva bir çıkarım olduğuna göre verilen
fetvada isabet olabildiği gibi olmayabilir de. İsabet edene uyulurken isabet
etmeyene uyulmaz. Verilen fetvaya uyup uyumama konusunda kişilerin vicdanlarına
sinip sinmemesi de önemlidir.
Fetvalar da ihtiyaç ve
şartların değişmesiyle birlikte değişebilir. Fetva değişir mi demeyin. Esas
değişmemesi ilginç olur.
Verilen fetvalar da dini
hassasiyeti olanları ilgilendirir.
Fetvalar, her ne kadar
kişilerin kendini bağlasa da bu fetvalardan her düşüncedeki insan haberdar
olabiliyor ve çoğu zaman da verilen fetvalar tartışma konusu olabilmektedir.
Tartışmadan da geçtim. Gereksiz gündemde tutulması birileri tarafından
"İşte din bu" propagandası yapmasına zemin oluşturmaktadır. O yüzden
fetva verirken;
Fetvayı ehil eller ve halkın
güvenini kazanmış komisyonlar vermelidir. Kendini ne kadar ehil görürse görsün,
tek kişinin verdiği fetvalardan ziyade komisyon marifetiyle verilen fetvalar
tercih edilmelidir. Komisyonda ayet, hadis ve geçmiş müktesebattan delil getireceklerin
yanında o konuyla ilgili konusunun uzmanları da komisyonda yer almalıdır. Yani komisyon
sadece ilahiyat sahasında uzmanlaşmış kişilerden müteşekkil olmamalı.
Komisyon, sorulan
sorunun tuzak soru olup olmadığını, bir ihtiyaca binaen sorulduğu
incelemelidir. Tuzak soru olduğu kanaatine varılırsa o soruyu gündemine
almamalıdır ya da tuzağa düşülmemelidir.
Fetva verirken geçmiş
fetvayı tekrar hatırlatma yoluna gitmemelidir. O fetvanın günümüzde ihtiyaçları
giderip gideremeyeceği gözetilmelidir.
Verilecek fetvanın
efradını cami, ağyarını mani olmasına özen gösterilmelidir. Toplum yapısını,
ihtiyaçları çözüp çözemeyeceği vs. dikkate alınmalıdır. Fetvanın anlaşılması
için gerekirse gerekçe yayımlama yoluna gidilmelidir. Gereksiz ayrıntıya girilmemelidir.
Çünkü çoğu zaman verilen fetvaların detayı tartışma konusu yapılmaktadır. Mesela
depremde ailesini kaybeden çocukların evlat edinilmesi hususunda, bu tip sahipsiz
çocukları alıp yetiştirmede bir sakınca olmadığı, çocuğun nesebinin korunması şeklinde
bir fetva yeterlidir. Baba diyemez, miras bırakamaz, ileride evlenmelerinin önünde
bir engel yok gibi uzatmalar gereksizdir. Çünkü zamanı değildir. Şu anda elzem olan
bu çocuklara kol kanat gerilmesi fetvasının verilmesidir. Önce çocuğu birileri evlat
edinsin, çocuk büyüsün, evlenme çağına gelsin. Ondan sonra muhtemel sorunlara dair
fetva verilsin. Bu gereksiz teferruat doğmamış çocuğa fon biçmek gibidir. Zaten
gelen tepkiler üzerine verilen bu fetva kaldırılmıştır.
Yine fetva ile günümüz medeni hukuku ve kanunları çelişiyorsa, bu konuda medeni ve geçerli hukuk şu şekildedir. Verilen fetva ayet ve hadis çerçevesinde verilmiştir. Ayrıca kanun yerine geçmez. Meraklılarını bağlar. Doğrusunu Allah bilir denmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder