20 Şubat 2023 Pazartesi

Allah Diyor ki

Sizin tabiat kanunları, doğa kanunları adını verdiğiniz kanunlar, benim evreni yaratırken tabiata koyduğum, sünnetullah adını verdiğim, her birinin düzen, tertip ve evrenin devam ve işleyişini sağlama misyonu olan, emrimden çıkmayan değişmez yasalarımdır.

Bu kanunlarım arasında yağmur var, kar var, soğuk var, sıcak var, rüzgar var, deprem var, gece ile gündüz var, mevsimler var...

Bu kanunlarımın bir kısmı hoşunuza giderken bazı kanunlarım hoşunuza gitmez. Ama bilin ki hiçbiri gereksiz ve lüzumsuz değildir. Hepsi doğanın ve sizin yararınızadır. Acısıyla tatlısıyla hepsi benim nimetimdir. Bu nimetlerimi say say bitiremezsiniz. 

Unutmayın ki bu kanunlarım yeryüzünün düzeni için olması gereken kurallardır. 

Bu kanun ve kuralları inceleyip araştırın.

Bunun için bunları inceleyip araştıran ve ortaya çıkaran bilim insanına kulak verin, bilimsel yaşayın. Asla bilimden ayrılmayın. Kılavuzunuz bilim olsun. Demiyor muyum ben, bilmiyorsanız, ehline sorun diye.

Bilime uymak, bilime kulak vermek, bilimi dinlemek ve bilimsel yaşamak; namaz, oruç gibi herkese farz olan ibadetlerimdir. Buna uymak da farzdır.

Namaz, oruç gibi ibadetler sizinle benim aramda olan kişisel ibadetlerdir. Sizi terbiye etmek ve ahlakınızı güzelleştirmek içindir. Yerine getirirseniz, sizin faydanızadır. Karşılığını kat kat vereceğim.

Yasa çeşitlerimden fiziki yasalara uygun olarak hayatınızı düzenlemek ise doğayla uyumlu yaşamak içindir. Namaz ve oruçtan önce gelir. Uyumlu yaşarsanız, burnunuz kanamaz. İsyan eder, savsaklar, ciddiye almaz ve burnunuzun dikine giderseniz, bilin ki doğamın kanunları acımasızdır. Yıkar geçer gider ve öldürür. Kendinizle beraber başkalarını da öldürürsünüz. Namaz da kılamazsınız, oruç da tutamazsınız.

Bunu yaparken de şu Müslüman, şu çocuk, bu kadın, şu masum diyerek kimseyi seçmem. Fiziki yasaya aykırı hareket eden, o yasanın ortaya çıktığı yerde bulunan herkesi benim yasalarım içine alır ve kimseyi seçmez.

O yüzden nasıl ki bu dünyada hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayarak hayatı ciddiye alıyorsanız, yaşamın yasası olan bu kanunlarımı da ciddiye alın, hayatınızı ona göre düzenleyin ki rahat edin, huzur bulun. Bunun için kendi kendinizi tehlikeye atmayın ve kendi ellerinizle ölüme davetiye çıkarmayın.

Unutmayın ki benim değişmez yasalarım, evreni yaratırken evrenin içine koyduğum ölçülerimdir, kaderdir. Mesela depremler yerin nefes alması, yerin sakladıklarını ortaya çıkarması ve yeni nimetleri ortaya koyması bir kaderdir. Size düşen bu kadere teslim olmak değildir. Yapıp ettiklerinizle kendi kaderimizi kendiniz oluşturmaktasınız. Benim kaderimle, kendi kaderinizi karıştırmayın. Sizin göreviniz, benim kaderime karşı tedbir almaktır. Benim faylarımın üzerine ev yaparsanız, bu evleri de çürük yaparsanız, benim deprem kaderim, o başınızı soktuğunuz evlerinizi yıkar ve sizleri öldürür. Hala tüm suçu kadere atarak burnunuzdan kıl aldırmıyorsunuz. Siz tevekkülü de anlamadınız. Halbuki önce bir konuda yapılması gereken her şeyi yapıp sonra tevekkül edecektiniz.

Hasılı, bilim bilim bilim. Bilim demezseniz, inim inim inlersiniz. O aklı niye verdim ben, o iradeyi niye verdim ben? Aklınızı başınıza alın artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder