23 Ocak 2023 Pazartesi

Yaşadığımız Müslümanlığa Dair Sermayelerimiz (1)

60 yıllık hayatım dindar ve mütedeyyin insanların içerisinde onlardan biri olarak geçti. Hala da öyleyim. Oturup kalktığım, hemhal olduğum kişiler bunlar. Kabul ederlerse ben onlardanım. Onlar da benden. Çünkü aynı kaynaktan besleniyoruz. Yetişme tarzımız, okuduğumuz okullar aynı. 

İçinde bulunduğum kesimi tenzih ederek dışarıdan bizi gözlemleyen biri; kimsiniz, necisiniz, iştigal ettiğiniz alanlar hangileridir, kendi aranızda ne konuşursunuz, dünyaya dair bir söyleyeceğiniz var mı, insanlığın kurtuluşuna dair neler yapıyorsunuz, tüm bu yaptıklarınızdan memnun musunuz, bu konuda vicdanınız rahat mı, tüm bunlara dair ne söylersiniz, kısaca haydi yaşadığın Müslümanlığı bir anlat dese, ne cevap veririm üzerine kafa yoracağım. Vereceğim cevaplar kendimi bağlar, başkasını, özellikle içinde bulunduğum camiada görevini bihakkın yerine getirenlere bir sözüm olamaz. Kendi üzerimden kendimi de içine katarak gözlemlerimi aktaracağım. Yani kendi Müslümanlığımı ve gözlemlediğim Müslümanlığı yazacağım. 

Sermayelerim şunlar:

Namaz, başörtüsü, imam hatip okulları, ilahiyat, Kur'an kursu, cami, hafızlık, sadaka vermek, sadaka toplamak ve sadaka almak, oruç tutmak, imkanım yetiyorsa ve kotaya takılmamışsam hacca gitmek, nisap miktarına ulaşabiliyorsam zekat vermek, kurban kesmek, hatim okumak vs.dir. Ayrıca Müslümanlığı tekelime almak, yani kimse bizden iyi Müslüman olamaz anlayışına sahip olmak. Bu konuda biz söz sahibiyiz. Kur'an ve hadis tartışması yapmak, bu konuda ikiye ayrılan kutuplaşmada yer almak. Kur'an Müslümanlığını bulunduğum kutba göre ya göklere çıkarmak ya da yerin dibine batırmak. Hadislere bakışım da hakeza. Kısaca dinin muhabbetini yapmak bizimkisi. Bir de hiç olmadığı kadar alenen siyaset yapmak. Kendimiz gibi aynı siyasi düşünceye sahip olmayanlara hain ve nankör gözüyle bakmak. Ehliyet ve liyakatte bizden olanlara yer vermek. Dinimize, okuduğumuz okula ve tuttuğumuz partiye söz söyleyenlere yüksek perdeden ağzımızı bozarak onların ağzının payını vermek vs. Kısaca tüm sermayem ve müktesebatım bunlar.

Konu çok uzun. Verdiğim her bir örneğe birer cümleyle açıklama getirsem, bilirim ki sayfam el vermez. Yine de kısa kısa değinmek isterim. Tüm bunlara değinirken kimsenin niyetini sorgulamayacağım. Gözlemlerimi ve görüntüyü aktaracağım. Yani Müslümanlar dışarıdan nasıl görünüyor sorusuna cevap bulmaya çalışacağım.

Namaz bizim vazgeçilmezimiz. Üzerinde o kadar dururuz ki gören de bunların dinlerine dair söyleyecekleri tek şey namaz. Başka da sermayeleri yok der. Çocuk, öğrenci her kim ise tüm kampanya ve projelerimizi namaz üzerine yaparız. Namaz derken de sabah namazını seçeriz. Başka da namaz akla gelmez. Hediyelerimiz de sabah namazı üzerinedir. Bunu yaparken de çocuk psikolojisini gözden kaçırdığımızı pek göz önüne getirmeyiz. Hasılı evde namaz, okulda namaz, camide namaz, hayatın her alanında namaz. İnsanları değerlendirme kıstasımız bile namaz. Bunu yaparken de dilimizden düşürmediğimiz Hz Ömer’in insan değerlendirme kıstası olan komşuluk, ticaret ve yolculuğu göz ardı ederiz. Hasılı varımız, yoğumuz namaz. Sohbetlerin ana konusu da budur. Nedense bunca üzerinde durulmasına rağmen namaz kılanların oranı her geçen gün azalmaktadır. Ayrıca amacı insanı kötülüklerden arındırma olan kıldığımız namazın bizi ne kadar kötülüklerden arındırdığı da üzerinde düşünmeye değer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder