Siyaset hayatın
olmazsa olmazıdır. Birileri bu işi profesyonelce yapmalı. Kendisini, partisini,
yaptıklarını, yapacaklarını, vizyonunu, misyonunu hangi yol ile olursa olsun,
gidip anlatsın. Vatandaş da seçenekler arasında uygun gördüğüne gidip oyunu
versin. Başta kaybeden olmak üzere sandıktan kim çıkarsa, herkes o partiyi
tebrik etsin.
Kim hükümet olmuşsa
görevini yapsın. Seçmen kime hükümeti denetleme görevi vermişse, o da eleştiri
ve öneri görevini yerine getirsin. Kazanan ve kaybedeni seçen seçmen de işine
gücüne dağılsın. Bir beş sene kendi işine yoğunlaşsın. İktidar ve muhalefet
olması gerekenin en iyisini, vatandaş da kendi işini en iyi yapsın. Yani herkes
işine. Evli evine, köylü köyüne.
Beş yıl boyunca
siyasetçiler dışında kimse bir şey demeyecek mi? Yerinde, zamanında ve
kıvamında söylenir. İcraatlarından dolayı iktidar övülür, yerilir ve önerilerle
yol gösterilir. Aynı şekilde muhalefete de görevini yapması için öneriler
sunulur, söz ve eylemleri eleştirilir.
Buraya kadar
yazdıklarım, siyaset adına olması gerekendir.
Bunun ötesi yani
sandıkta son sözü söyleyen ve hakemlik görevini yerine getiren seçmenin beş yıl
boyunca sabah akşam siyaset yapması, iktidarı akşam sabah övmesi veya
eleştirmesi ya da muhalefeti sabah akşam övmesi veya yermesi bana garip
geliyor. Maalesef durumumuz bu. Bu yaptığımızı boş ve avare insanların beyhude
meşguliyeti olarak görürüm. İşimiz olsa böyle yapmayız. Bir toplumun yediden
yetmişe bu şekil siyasete angaje olmasını ve asılmasını inanın, sağlıklı
görmüyorum.
Yaptığımız siyaset
prensiplere dayalı, yol gösterici ve ufuk açıcı siyaset olsa, faydalı
diyeceğim. Kişi seviciliği ve kişi korkutuculuğu üzerine kurulu bu siyaseti
ucuz siyaset olarak görüyorum. Hazırında birbirimizi kırıp geçiriyoruz. Kızıp
küsüyoruz. Değer mi kalp kırdığımıza, ömrümüzü boşa harcadığımıza.
Faydası var mı bu
şekil amatör siyasetin? Zerre faydası olmaz. Çünkü bu şekil amatör ve seviyesiz
siyaset bizim millete sökmez. Zira bu toplumun hepsi politize olmuş ve
kendisini siyasetin piri gibi görüyor. Üstelik herkesin safı belli.
Kırıp geçirmenin ve
boşça vakit geçirmenin dışında zerre faydası olmayan bu siyaset, işimize kendimizi
vermediğimizin bir göstergesidir. Siz hiç işi olan, işine koşturan, işinin
peşinde koşan ve rızkını arayan insanların siyaset yaptığını gördünüz mü? Ben
görmedim şahsen. Bu insanların partisi yok mu? Siyasete dair sözleri ve
görüşleri yok mu? Olmaz olur mu? Hem de alasını bilirler ama bir şeyi daha iyi
bilirler. Hadlerini. Zira siyaset yapmak onların işi değil. Onların tek siyasetleri
işleridir.
Toplumun kahir ekseriyetinin
algıya ve dedikoduya dayalı ömrünü harcayarak yaptığı bu amatör siyaseti, inanın,
profesyonel siyasetçiler yapmıyor.
Allah bu milleti, üzerine
vazife olmayan bu şekil basit, yavan, faydasız ve gereksiz siyasetten bir an evvel
kurtarsın. Herkese asıl işiyle ilgilenmeyi nasip etsin. Belki bu şekilde olursak,
her birimiz iyi ve faydalı şeyler üretiriz de ülkeye ve insanlığa bir katkımız olur.
Unutmayalım ki işimizi iyi yapmamız, kazancımızın karşılığı değil, karakterimizin
dışa yansımasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder