31 Ocak 2023 Salı

Siyaset Kimin İşi?

Siyaset hayatın olmazsa olmazıdır. Birileri bu işi profesyonelce yapmalı. Kendisini, partisini, yaptıklarını, yapacaklarını, vizyonunu, misyonunu hangi yol ile olursa olsun, gidip anlatsın. Vatandaş da seçenekler arasında uygun gördüğüne gidip oyunu versin. Başta kaybeden olmak üzere sandıktan kim çıkarsa, herkes o partiyi tebrik etsin. 

Kim hükümet olmuşsa görevini yapsın. Seçmen kime hükümeti denetleme görevi vermişse, o da eleştiri ve öneri görevini yerine getirsin. Kazanan ve kaybedeni seçen seçmen de işine gücüne dağılsın. Bir beş sene kendi işine yoğunlaşsın. İktidar ve muhalefet olması gerekenin en iyisini, vatandaş da kendi işini en iyi yapsın. Yani herkes işine. Evli evine, köylü köyüne.

Beş yıl boyunca siyasetçiler dışında kimse bir şey demeyecek mi? Yerinde, zamanında ve kıvamında söylenir. İcraatlarından dolayı iktidar övülür, yerilir ve önerilerle yol gösterilir. Aynı şekilde muhalefete de görevini yapması için öneriler sunulur, söz ve eylemleri eleştirilir.

Buraya kadar yazdıklarım, siyaset adına olması gerekendir.

Bunun ötesi yani sandıkta son sözü söyleyen ve hakemlik görevini yerine getiren seçmenin beş yıl boyunca sabah akşam siyaset yapması, iktidarı akşam sabah övmesi veya eleştirmesi ya da muhalefeti sabah akşam övmesi veya yermesi bana garip geliyor. Maalesef durumumuz bu. Bu yaptığımızı boş ve avare insanların beyhude meşguliyeti olarak görürüm. İşimiz olsa böyle yapmayız. Bir toplumun yediden yetmişe bu şekil siyasete angaje olmasını ve asılmasını inanın, sağlıklı görmüyorum. 

Yaptığımız siyaset prensiplere dayalı, yol gösterici ve ufuk açıcı siyaset olsa, faydalı diyeceğim. Kişi seviciliği ve kişi korkutuculuğu üzerine kurulu bu siyaseti ucuz siyaset olarak görüyorum. Hazırında birbirimizi kırıp geçiriyoruz. Kızıp küsüyoruz. Değer mi kalp kırdığımıza, ömrümüzü boşa harcadığımıza. 

Faydası var mı bu şekil amatör siyasetin? Zerre faydası olmaz. Çünkü bu şekil amatör ve seviyesiz siyaset bizim millete sökmez. Zira bu toplumun hepsi politize olmuş ve kendisini siyasetin piri gibi görüyor. Üstelik herkesin safı belli. 

Kırıp geçirmenin ve boşça vakit geçirmenin dışında zerre faydası olmayan bu siyaset, işimize kendimizi vermediğimizin bir göstergesidir. Siz hiç işi olan, işine koşturan, işinin peşinde koşan ve rızkını arayan insanların siyaset yaptığını gördünüz mü? Ben görmedim şahsen. Bu insanların partisi yok mu? Siyasete dair sözleri ve görüşleri yok mu? Olmaz olur mu? Hem de alasını bilirler ama bir şeyi daha iyi bilirler. Hadlerini. Zira siyaset yapmak onların işi değil. Onların tek siyasetleri işleridir.

Toplumun kahir ekseriyetinin algıya ve dedikoduya dayalı ömrünü harcayarak yaptığı bu amatör siyaseti, inanın, profesyonel siyasetçiler yapmıyor.

Allah bu milleti, üzerine vazife olmayan bu şekil basit, yavan, faydasız ve gereksiz siyasetten bir an evvel kurtarsın. Herkese asıl işiyle ilgilenmeyi nasip etsin. Belki bu şekilde olursak, her birimiz iyi ve faydalı şeyler üretiriz de ülkeye ve insanlığa bir katkımız olur. Unutmayalım ki işimizi iyi yapmamız, kazancımızın karşılığı değil, karakterimizin dışa yansımasıdır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder