Hangi devlet daha güçlü?
Osmanlının son zamanlarında Avrupalı diplomatlar bir toplantı için
bir arada gelirler. Toplantıdan önce vakit geçirmek için bir tanesi şu soruyu
ortaya atar:
En büyük ve güçlü devlet hangisidir?
Osmanlı Sefiri Keçecizade Fuat Paşanın, “Osmanlı” cevabına herkes
şaşırır ve
-Nasıl olur, diye sorarlar.
Osmanlı sefiri: “Bizimkiler içeriden sizler dışarıdan ne zamandan
beri yıkmaya çalışıyorsunuz, hala yıkamadınız“ cevabı verince tüm sefirler susa
kalır.
Avrupa’nın İşleri
Mehmet Akif bir ara Avrupa’yı dolaşır gelir. Onu gören biri Avrupa
nasıl diye sorar. Avrupa’yı gören Akif, “İşleri bizim dinimiz gibi dinleri de
bizim işimiz gibidir, der.
Döneklik
Arkadaşlarının ısrarları üzerine Akseki’den milletvekili seçilen
Serdengeçti, bir arkadaşıyla birlikte ilk defa meclise gelir. Dönerli kapıdan girer.
Fakat nasıl çıkılacağını bilemez. Yanındaki arkadaşı kolundan tutarak kapı dışına
çıkarır. Bu durumu belli etmek istemeyen Serdengeçti, “Döneklik daha kapıda başladı.”
diyerek taşı gediğine koyar.
Hebenneka
10.sınıfları sınav yaptım. Adetimdir, sınavları yapar yapmaz okur,
sonrasında her bir öğrencinin isminin karşısına aldığı puanları yazarım. Sınavda
olduğunu bildiğim bir öğrenci kendi adı yerine sanatçı Haluk Levent’in adını yazmış.
Sınıfa olan ilk dersimde, kendi ismini yazmayan öğrenci dışında tüm
isimleri okuyarak her bir öğrencinin notlarını okudum.
İsmi okunmayan öğrenci benimkini okumadınız dedi. İsmine rastlamadım.
Demek ki sınava girmemiş olmalısın dedim. Girdim sınava dedi. Tüm sınıf hep birlikte
girdi hocam dedi. İsmini yazdın mı dedim. Yazdım dedi. Kağıtlar arasında yoksun.
Sadece Levent Yüksel sınava girmiş, yazıp çıkmış. Onun kağıdı var deyince, tamam
işte o benim dedi. Adın Levent mi dedim. Hayır ama ben onu yazdım dedi. İyi de delikanlı,
sen daha adını yazmayı bilmiyorsun. Önce adını yazmayı öğrenmelisin. Fıkra sever
misin dedim. Evet dedi. O zaman sana bir fıkra anlatayım dedim. Hebenneka adında
biri varmış. Özelliği ismini hep unuturmuş. Birileri ismini sorduğu zaman apışıp
kalırmış. Bir gün kendi kendine, bir kolyeye ismimi yazdırayım. Bunu da boynuma
takayım. Sordukları zaman kolyeye bakıp adımı söyleyeyim demiş ve dediğini yapmış.
Bir gün Hebenneka boynunda kolye olduğu halde yol kenarına çömelip uyuyakalmış. Onu tanıyanlardan biri, dur şuna bir oyun oynayayım demiş. Boynundaki kolyeyi çıkararak kendi boynuna takmış ve Hebenneka’yı uyandırmış. Söyle bakalım. Ben kimim demiş. Henenneka hemen boynuna bakmış, kolyesi yok. Kolyesini karşıdaki kişinin boynunda görünce, “Sen Henenneka’sın ama ben kimim, demiş. Hasılı çocuğum, şu an nazarımda ismini unutan Hebenneka gibisin. Hebenneka masum. Zira unutkan biri. Sen ise resmi bir evraka başkasının ismini yazarak dalganı geçiyorsun. Bu durumda sınavdan önce ismini öğrenmelisin. İstersen ismini yazdırıp boynuna asabilirsin dedim. Bu dersi verdikten sonra aldığı notu okudum ve kağıdı çıkarıp ismini yazmasını istedim. Bu ders yeter de artardı ona.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder