21 Ocak 2023 Cumartesi

Seçme Fıkralar (19)

Yellenmenin Miladı

Köyün birinde bir papaz köylüye vaaz verirken sesli bir şekilde yellenir. Papaz bu durumdan çok utanır ve köyü terk eder.

10-15 yıl geçtikten sonra köylü olanı unutmuştur diyerek köye dönmeye karar verir. Köyün girişinde 12 yaşlarında bir çocuğa rastlar.

“Çocuğum, adın ne, kimin oğlusun, kaç yaşındasın” gibi sorular sorar. Çocuk:

“Adım John. Bakkalın oğluyum. Papazın yellenmesinden 2 yıl sonra doğmuşum.” cevabını verir.

Türk polisi

Adana’da yaşarken evimin önünde dikdörtgen şeklinde büyükçe bir tarla vardı. Tarla her yıl ekilir, biçerdöver tarlaya girdikten sonra anızı yakılırmış. Eşim duymuş bunu. Bir düşüncedir aldı beni. Çünkü Adana’da yaşayanlar bilir. Kapı, pencere yaz günü hep açık olmalıydı. Burayı bir yakarlarsa, isi, sisi, uçuşan siyahlıklar eve doluşurdu. Kapı ve pencereyi kapatsan, sıcaktan bunalırsın.

Bir vatandaşlık görevi olarak bu durumu polise bildirmeliydim. Onlar da tedbir almalıydı.

Aradım 155’i. Çıkan görevliye durumu izah ettim. Anızı ateşe vermeden önce tarla sahibini uyarmak uyarının iyi olacağını söyledim. Yaktıkları zaman haber verin dedi ve muhitin adresini aldı.

Bir gün okuldan eve geldim. Kapı pencere kapalıydı. Niye kapattınız dedim. Eşim tarlayı gösterdi. Koca tarla baştan sona yanmış. Sapsarı tarla simsiyah olmuştu. Sadece bir ucunda yanmaya devam eden ama sönmeye yüz tutmuş az bir alev kalmış. Moralim bozuldu. Hemen 155’i çevirdim. Çıkan polise kendimi tanıttım. Adresi verdim. Daha önce size hatırlatmıştım. Ama görüyorum ki bir tedbir alınmamış ve anız yakılmış. Şu anda kapı pencere kapalı evde oturuyoruz dedim. Tamam da biz ne yapalım deyince, şu aşamadan sonra yapılacak bir şey kalmadı. Ama şunu bilin ki filmlerdeki Türk polisi sahneleri gibi yine geç kaldınız dedim. Böyle deyince polis küplere bindi. O anda beni eline geçirse, herhalde çiğ çiğ yerdi. Ama özgüvenim yüksek. Çünkü telefonun öbür ucundayım ne de olsa. Telefondan evimi buluncaya ve evime gelinceye kadar da siniri geçerdi nasılsa.

Anızın yandığına mı yanayım, kapalı yerde oturduğuma mı yanayım ya da polisle aramda geçen diyaloga mı yanayım derken içimde bir üzüntü hali evde bir köşede pinekliyorum. Az sonra hanım pencereden görmüş. Kalan yangını söndürüyorlar dedi. Baktım, iki itfaiye, bir ambulans olay mahalline gelmiş. Sönmeye yüz tutmuş yangını kolayca söndürüp gittiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder